Rehineler

14 4 0
                                    

   Summer dudaklarını birbirine kenetlenmiş farkında olmadan ıssırıyordu. Ağzına kan tadı gelir gelmez irkildi.Rehinelerin bulunduğu kamara baya uzaktaydı ya da henüz toparlanamamıştı.İkinci seçenek daha mantıklıydı sanki. An'e baktı. Rose'un elini tutmuş ona bir abi sıcaklığıyla bakıyordu. En azından o toparlamış diye düşündü.
    Sırık adımlarını yavaşlattı ve kapıdaki sarmaşıkları çözmeye koyuldu. 6 kişi olacaktı içeride biri kaptan, ikisi kaptan yardımcısı diğerleriyle kargo şefleri. Gemiyi otomatik pilota almışlardı ama ne olur ne olmaz diye de Fey'i yukarı göndermişlerdi.Zaten gemi yeterince başıboş durmuştu. O zaman bile Fey telefonundan geminin sistemini hacklemiş komutlar gönderiyordu.
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

    Sırık son sarmaşığı da çözdü. Kapı açıldı.Öncelikle Day içeri daldı. Summer koşarak peşinden gitti.Odayı taradılar .Day rahat bir nefes aldı. Rehineler elleri ve ayakları bağlı, ağızları bantlı bir şekilde kıpırdamadan duruyorlardı.Summer onlara yaklaştı.Yüzlerini inceledi. Kaptan ve kargo bölümündekiler tek laf etmezdi. Etmelerine de gerek yoktu zaten. An ve Rose hallederlerdi. Ancak yardımcı kaptanlar. Onlar kolay lokmaydı.Biraz 'teşvikle' kuş gibi şakırlardı. Gülümsedi.
-Miniğim yardımcı kaptanları başka bir odaya transfer edelim. An ve Rose sizi burada diğerleriyle baş başa bırakıyorum.
    Rose korkuyla kıza baktı. Summer anlamdıramadı bu bakışı hemen sonra An Rose'a gülümsedi ve Rose bakışlarını yere indirdi. Summer yorgunluğuna verdi bu olayı. Ardından Day'e döndü.
-Day kardeşinin yardıma ihtiyacı olup olmadığına bakar mısın? Eğer yoksa seni bekliyor olacağız.
-Tamam.
    Day kapıdan çıkmıştı bile. Sırık ikisini sürükliye sürekliye dışarı çıkarıyordu. An ve Rose odaklanmaya başlamıştı. İşte çetesi. Onları seviyorum diyerek haykırma isteğini içinde tuttu. En son haykırdığında laboratuvarda bulmuştu kendisini.
    Sırık'ın arkasından ilerliyordu şimdi kız.
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

-Demek ki hiçbir şey bilmiyorsunuz? Ne yazık belki bilseydiniz Kaptan sizi affedebilirdi.
    Sırık sarmaşıkları yüzlerine doğru ilerletti.
-Ahh, bilgisiz insan ölü insan demektir. Bizde iki tane olacak yakında.Maalesef okyanusta cansız bedenlerini kimse bulamaz. Aileleri yıkılır ama benim sorunum değil. Öyle değil mi miniğim?
    Sırık başını salladı. Summer ellerini oynattı ve bir anda oda suyla dolmaya başladı.
-Lütfen dur. Tamam konuşacağız. Her ne biliyorsam hepsini anlatacağım size.
     Summer bakışını diğerine doğrulttu. Su hızla yükseliyordu.Daha fazla dayanamadı o da. Başını salladı ve kendini teslimiyetin kuru kollarına bıraktı.
     Suyun falan dolduğu yoktu aslında. Kız gücüyle adamların korkularına şekil vermişti sadece.
-Anlatmaya başlayın çabuk yoksa Kaptan bu sefer insaflı davranmaya- bilir.
     Kısa bir sessizlikten sonra biraz daha genç görünen kaptan yardımcısı konuşmaya başladı.
-Biz yükümüzü daha dün akşam teslim ettik ve başkente doğru yola çıkmaya hazırlanıyorduk.
-Hiç korumanız yok muydu? Peki ya teslim ettiğiniz yük ne?
- Biz Metropole uzun menzilli füzeleri ulaştırmak için görevlendirdiler.
-Nasıl yani!!! Şu an neden korumasızsınız?
   Summer bağırarak söylemişti bunları. Bağırmasıyla beraber gölgeler adamların üzerine çullandı. Sırık kıza koştu. Summer kendini hızlı topladı bu sefer. Hemen geri çağırdı fakat adamlar hareketsiz bir şekilde yatıyorlardı.
    Summer fazla zamanı yoktu hemen terk etmeliydiler bu gemiyi. Küfretti. Kendini kontrol edememesinden nefret ediyordu. Bir hışımla dışarı çıktı ve bağırdı.
-Herkes buraya gelsin. HEMEN!!!

ASİ GÜÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin