Sevgi ilaç gibi!

101 14 0
                                    


Hiç biri konuşmadı. Bir süre sonra Nihal ellerini yüzünden çekip,

"Gidip bitirelim şu işi," dedi.

"Yanında gelmemizi ister misin?"

"Ruhat özür dilerim, sadece Dolunay gelse gücenmezsin değil mi?"

Ruhat gülerek Nihale sarıldı.

"Git ve annenin kokusunu içine çek."

Dolunay, Bökeye baktı. Böke, gülümsedi.

"Hangi katta ve odada yattığını biliyor musun?"

"Avukat söyledi!"

Şu hassas zamanı geçirsinler Dolunay, ağzındaki baklayı alacaktı Nihal'in. 

Sonay hanımın yattığı kata geldiklerinde kapısının önü kalabalıktı. Nihal'in bir an içi sızladı.

Orta yaşlı tepesindeki saçları kısmen dökülmüş bir adam üzgün bir ifadeyle onları karşıladı.

Kapının yanındaki üçlü sandalyede oturan iki delikanlı, sadece kafalarını kaldırıp baktılar. Yüzlerinden bir şey anlamak mümkün değildi.

"Sen Nihal olmalısın? Sonay'ıma çok benziyorsun."

"Evet sizde eşisiniz sanırım. Bu kardeşim Dolunay. Sonay hanımın durumu nasıl?"

Adam, Nihal'in yüzüne baktı.

"Onu af etmeyeceksin değil mi?"

"Bana anlatılana göre onun suçu yokmuş. 

İçimdeki kırıklık geçinceye kadar ne düşüneceğimi, ne hissedeceğimi bilmiyorum!"

Adam gülümsedi. "Bu delikanlılar, Sonayım bana armağanı kardeşlerin."

Çocukları yanına çağırdı.

"Çocuklar bu güzel kız annenizin hasretini çektiği dilinden düşürmediği ablanız Nihal."

Birisi on yedi, diğeri de yirmi yaşında yakışıklı gençler Nihale baktılar. Onlarda nasıl davranacaklarını bilmiyordu.

"Ben büyük kardeş, Cihan Başdemir."

Elini uzattı. Nihal'in içinde bir anda kelebekler uçuşmaya başladı. 

Yüreği bilmediği bir mutlulukla kabardı elini uzattı. Nihal uzanan eli bir süre avucunun içinde tutup sıcaklığını hissetti.

" Ben küçük kardeş, Yıldırım Başdemir." Elini uzatmaya çekindiği belliydi. Bu delikanlı Nihale daha çok benziyordu.

Nihal elini uzattı. Yıldırım çekinerek tokalaştı.

"Kusura bakmayın bu güne kadar bir tek kardeş bildim, o da  Dolunay!

Size nasıl davranacağımı bilmiyorum ama kesinlikle itici olmayacağım.

 Bana biraz zaman verin, kardeş olmayı daha iyi öğreneyim!"

Oğlanlar, Nihal'in sağına ve soluna geçtiler.

"Haydi annemizi mutlu edelim," dedi Cihan.

Nihal ne olduğunu anlamadan odaya girdiler.

 Sonay hanım gözleri kapalı yatıyordu. Yüzü solgun ve bitkin görünüyordu. 

Cihan ve Yıldırım kenara çekildi. Nihal bir müddet yatan kadını seyretti.

ZOR     (ÇOK GÜZELDİ AMA BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin