[²]

5.1K 92 61
                                    

Karen'ın "Okulun hademesi Fletcher'ın para karşılığı seks yaptığını biliyormuydun" demesi üzerine Evelyn ve JB birbirlerine bakıp omuz silktiler. Koridorun başından emin adımlarla onlara doğru yürüyordum, farkeden Karen eğilerek selam verdi, bu kızı seviyordum. Diğerlerine farkettirmeden minik paketi eline bıraktım. Hızla uzaklaşırken Karen'ın diğerlerine "Ben gidiyorum kızlar" dediğini duyabiliyordum. Anlaşılan kafayı uçurmak için daha fazla beklemek istemiyordu.

Karen gibi bende koridorda dafa fazla durmak istemiyordum. BU nedenle diğer kata doğru giderken Patty'yi farkederek "Hangi lanet sebepten burdasın Patty" diye sordum. Her zamanki bayat numaralarıyla "Ben Katty'yim" diye karşı çıktığında gözlerimi devirerek karşılık verdim. "Şu Seven'ı merak ediyordum" diye itiraf etti bu kez. Omuz silkip yoluma devam ederken ardımdan "Hey bana şu siktiğimin Seven'ını gösteremez misin Isabella!" diye seslendi. Arkasında ki Seven'ı işaret ederek "Arkanda!" diye karşılık verdim.

Ben nerdeyse koridoru bitirmiştim ki "Bugün daha güzelsin" diyerek Patty'nin dudaklarına yapıştı Seven. Onun Katty olmadığını bile anlayamıyordu çünkü siktiğimin Seven'ı tam bir piçti.

Sonunda paten pistinin oldugu kısma yaklastığımda gülümseyerek bana doğru geldi Keiran, kendi tayfasıyla olmasına rağmen beni fark etmesiyle yanımda bitmişti. Sadece öpüştük diye sevgili olduğumuzu sanıyordu. Aslında sadece öpüştüğüm herhangi biriydi. Keiran'ı aptal gülümsemesiyle başbaşa bırakıp yoluma devam ettim. Neden şu lanet okul bu kadar saçma dizayn edilmişti ki? Hala anlamsızca yürürken, Önümde yürüyen Hazel ve Jenna'nın birleştirdikleri ellerine baktım. Elleri bile birbirleri için yaratılmış gibiydi. Şu siktiğimin okulunda birtek onlarla arkadaş olmayı isterdim.

Ama onlar kendi gruplarından olmayan kimseyle konuşmuyorlardı. Jenna benden daha önce hap almıştı, ama tüm müşterilerin aksine sadece bir kez. Bu okuldaki tüm satıcılar benimdi özellikle sormuştum ama hayır hiçbirinden almamıştı. Bu batağın içinde nasıl mı dimdik ayaktaydım?

Uyuşturucu beni etkilemiyordu mallarımın en güzellerinin tadına bakmıştım ama hiçbiri beni uçurmamıştı. Neyse ne bu zırvaları şimdilik bir kenara bırakalım. Bu geceki parti de müşterilerimi iki katına çıkarmayı planlıyordum, hatta romantik Keiran da dahildi.

...

Siyah bol bir sweetshirt ve uzun beyaz bacaklarımı açığa çıkaracak siyah kısa bir etek giymiştim. Son olarak her zaman giydiğim gibi spor ayakkabı giyindim. Genelde diğer kızlar gibi gece elbiseleri giymezdim ama buna rağmen hepsinden daha çok dikkat çekerdim. Makyajdan ziyade yüz hatlarımı öne çıkarmayı seviyordum minik ışık oyunlarıyla bir peri kızı güzelligine erişmeyi iyi bilirdim. Dişlerimi fırçaladım parfümümü de sıktıktan sonra partiye gitmek için hazırdım.

Kendi halimde şarkı mırıldanıp eldivenlerimi takıyordum, evden çıkmak üzereydim ki annem beni durdurdu elime bir kaç minik paket bırakıp "Dikkatli ol Miya" diyerek bana gülümsedi. Annemin verdiği paketleri üzerime gizledim. Uyuşturucu servisi yapabilmek için adamlarımız hazırdı bunları neden vermişti bilmiyordum.

Arabaya doğru gittiğimde şöförün direksiyon başında oturduğunu gördüm. Kapıyı açarak şöförün kucağına oturdum. "Ama Isabella hanım polis.." diye karşı çıktığı esnada ellerini alıp bacaklarımın üstüne koydum. Ve hızla arabayı sürmeye başladım. Eğer polis yakalasaydı gerçekten ceza yiyebilirdik ama öderdim bir önemi yoktu.

Bacaklarımın üzerindeki elleri biraz daha aşağı itip "Hadi ama biraz eğlenelim" dediğimde bacağımın üzerindeki eller hareketlenmeye başladı.

...

Arabadan inip şöförü evine gönderdim. Mekana girdiğimde herkesin bakışları beni buldu, hakkımdaki tüm fısıltıları duyabiliyordum. Gözlerini kırpmayı unutan Keiran'ın elini tuttum o ardımdan gelirken Karen ile birlikte olan kızlı erkekli gruba yöneldim. "Hey biraz eğlenmeye ne dersiniz?" diye seslendim. Karen kısa kırmızı elbisesinin askısını düzelterek "Partinin kraliçesi sensin" dedi.

Beni takip etmelerini söyleyerek onları hazırladığım odaya getirdim. Kısa bir tanışın ardından isimlerinin Louis, Natasha, Jeff, Sun, Kavin ve Diana olduğunu öğrendiğim diğerlerine bakarak konuşmaya başladım. "TD* oynayacağız herkes birbirine soru soracak cevap vermeyi reddedenler tek seferde bir kadeh içkiyi bitirmek zorunda"

Bu oyunu seviyordum, uyuşturucu karıştırdıttığım kadehlere gülümseyerek baktım. İlk bardağı Louis içti "Tanrım bunun içinde ne var?" diye sorduğunda "Şekerleme" diye cevap verdim gülümseyerek. Ona tekrar baktığımda çoktan çakır keyif olmuştu. Herkes birbirine soru sorarken Katty de gelmişti ve lanet olsun ki yanında Seven da vardı.

Seven'ı gerçekten sevmesem de müşterim olmasına hayır diyemezdim değil mi? Seven'a nereden geldiğini sorduklarında içmeyi tercih etti. Bana aval aval baktığını farkeden Katty "İyi misin?" diye sordu Seven'a. "Isabella sürtüğünü becermek için çıldırırken seninle uğraşamam" diye karşılık veren Seven'dan bakışlarını kaldırıp bana yöneltti Katty. Heyecanla "Tanrım Bell, neden içinde ne olduğunu daha önce söylemiyorsun" diyerek kadehlerden birini alıp tek seferde içti.

Geriye sadece Jeff kalmıştı, onu umursamayarak bana doğru eğilen Natasha'yı öptüm. Natasha'dan ayrıldığımda gülümseyerek başını masaya bıraktı. Ayağa kalkarak aptal bir yüreklilikle "Onları zehirleyip, onlardan faydalanıyorsun" dedi Jeff. Bende ayağa kalkarak dudaklarımı onunkilerle birleştirdim. Dudaklar ayrılıp gözler birleşiyor, gözler ayrılıp dudaklar birleşiyordu, geçen sürenin ardından kadehlerden birini ona içirip kafası güzelken arabama bindirdim. Nedensizce arabayı kendi evime götürüyordum, annemin kazandırdığım müşterilerden gelen paranın bir kısmıyla bana aldığı eve. Ve evi alma sebebi beni düşünmesi değil esrar işlerine katkı sağlaması içindi.

Kafası yerinde olmayan Jeff'in t-shirtünü çıkarıp yatağa yatırdım daha önce içtiği içkiler ve benim içirdiğimin de etkisiyle gözlerini kapadı. Jeffrey'in koreli fln olduğuna yemin edebilirdim. Teni çok güzeldi. Tamamen pürüzsüz bedeni, dokunduğumda hissedebildiğim hafif karın kasları, ince yapılı göğüs kafesi, teninin hoş kokusu... O uykunun kollarındayken öylece beyaz bedenini seyrediyordum, beyazlığı neredeyse benimkiyle yarışır nitelikteydi. Üzerimi değiştirip yanına uzandım. Uyandığında benimle yattığını ama hiçbir şey hatırlamadığını zannedecekti.

Eğer beni yaptıklarımı söylemekle tehdit ederse bende onu yatakta kız gibi inlediğini tüm okula yaymakla tehdit edecektim. Basit ama güzel bir plandı. Belki de diğerleri gibi bana aşık olacak ve tehdit etmeyi aklından bile geçirmeyecekti. Gerçekten ucuz bir komploydu ama kimin umrunda? Gözlerimi uyumak üzere kapadım.

·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.

*TD: Truth or Dare bizde bilinen adıyla Doğruluk mu Cesaret mi oyunu

Eğer kitabı sevdiyseniz kütüphanenize ekleyerek yeni bölümlerden anında haberdar olabilirsiniz. Eğer bu bölümü sevdiyseniz sol alt köşedeki yıldıza tıklayarak bana destek olabilirsiniz ♡

𝐁𝐢𝐭𝐜𝐡'𝐬 𝐌𝐨𝐧𝐞𝐲 +16Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin