[¹¹]

716 30 13
                                    

"Neden Artemis ile aynı tarafta değilsin Bell? Yoksa olmayan iyi niyetin mi izin vermiyor?!" Katty.. Ya ben kuruntu yapıyorsam ve hepsi bir hayal ürünüyse? "Hadi ama Bell siktiğim dinine inanmıyorken ölülerin cennete gittiğine nasıl inanabilirsin?" Sinirle güldüm "Benimle derdin ne Katty? Boktan ruh hayatında eğlenceye mi ihtiyacın var?!"

"Seni sevmenin nefes almak gibi olacağını düşünürdüm, ben ölünce bitecekti.. ama lanet olası cezam bitmedi" Katty'nin bedeni belirginleşirken geriledim, saydamdı bir o kadar da net. Yaklaşarak dudaklarımızı birleştirdi dokunuşu yoktu, ama hissedebiliyordum. Sililüeti kaybolurken öylece dona kaldım, kalbimin hızlandığını hissedebiliyordum belki de korkmuştum.

Su içmek için gittiğim mutfağın bar kısmında yavaşça viskisini yudumlayan Iron'ı farkederek "Bir ölüyle öpüştüm" dedim. Boğazında kalan içki nedeniyle öksürürken onu izliyordum. "İyi misin?" diye sorduğunda ciddi bir ifadeyle bakmaya devam ettim. "Seni doktor olan bir arkadaşıma götüreceğim Isabella" dediğinde omuz silkerek odama doğru yürümeye başladım. Delirdiğimi mi düşünüyordu? beyni sokuk Iron.

Odama çıktığımda Katty'nin silülietini görmemle geriledim. "Artemis çok güçlü ve tehlikeli ama Luna yenilmez, aptal gezegenleriniz birbirine girdiğinde Luna'nın tarafında ol" diyerek belirginliğini yitirdi. Kendi kendime "Neden gittiğinde bile beni izlediğini hissediyorum?" diye fısıldadım, Iron haklı mıydı? "Buradayım çünkü" diyerek ekledi "Burada kalmaya başladığından beri" Süren sessizliğin ardından neşeli bir sesle "İki kere Karen da uğradı" dediğinde birşey diyemedim. Tanrı aşkına neden ruhlar kafalarına göre geziyordu ki?

Bir süre sonra ekledi "Merak etme burası işaretli bölgem diğerlerini sokmuyorum" Bu söylediği şeyin beni rahatlatacağını mı sanıyordu? Katty'nin ruh olmasına rağmen sesi aynıydı. Onu umursamayarak uyudum. Uyumanın beni rahatlatacağını sanmakla yanılmıştım. Beni tehdit eden Artemis birden bire zihnimden atıldı. Karşımda beliren kızıl saçlı kıza baktım. "Bu kadar geciktiğim için üzgünüm, zihnim net değildi" dediğinde ifadesiz bakışlarımla onu süzerek "Sen kimsin?" diye sordum. "Isabella Emma Chandler" demesi üzerine gözlerimi kıstım.

"Ölümüm anısına sevgili ailem doğduğunda sana Isabella ismini verdi" diye açıkladı. "Sen de mi ölüsün?" dedim, yüzünde gördüğüm minik şaşkınlık belirtisi hızla kaybolurken "Ben iki gerçeklik arasında sıkıştım Miya" Ben ona anlamsız bir ifade ile bakarken "Ölü biriyle iletişime geçerken yaptığım bir hata beni iki boyut arasında sıkıştırdı bu yüzden adeta yarı ruhum" diye açıkladı. Gülümseyerek giden Isabella'nın gidişiyle uykuya daldım.

...

"Annen seni bugün almaya gelecek eşyalarını Bayan Kylie toplayabilir" dediğinde başımla onayladım. Demek eve dönüyordum, odama girdiğimde Kylie bavulumu topluyordu. Oturup kulaklarımı taktım ve gözlerimi kapadım. "Eşyalarınız hazır efendim başka bir isteğiniz var mı?" dediğinde hayır anlamında başımı salladım. Kylie odadan çıktığında duşa girdim.

Siyah bir sweetshirt altına da her zaman ki eteklerimden siyah birini giyindim, spor ayakkabılarım ve zincirlerimle kıyafetini tamamladım. Bavulumu alarak kapıya doğru yöneldim, bir vampir için taşıması zor değildi. "Seninle birlikte geleceğim umarım eve girebilirim" diyen Katty'i umursamadan annemin arabasına doğru yürüdüm. Annemin "Babanla seni özledik" demesiyle gülümseyerek "Bende" diye karşılık verdim. Baban seni özledi ben siklemedim desene sen şuna anneciğim.

Arabaya bindiğimizde "Gerçeğine bu kadar yakın olan gülüşünün sahte olduğunu fark edebiliyorum Miya" dedi bu kez, omuz silkerek karşılık verdim. "Ablan.." diyip duraksadı ve hiçbir şey söylemedi. Oldukça üzgün görünüyordu, hadi ama inanacağımı mı sanıyordu? Zeki ve iyi bir manipülatör olan tek kişi o değildi.

...

Eve gelir gelmez kendimi yatağımın üzerine bıraktım, odamı özlemiştim. Kırmızı saçları anımsadım, Isabella Emma Chandler.. Kim ölü sandıkları çocuklarının sikik adını kızına koyardı ki? benim annem. Ben bebekken aramıza inşa ettiği duvarlarını vampir gücümle bile yıkamazdım. Duşa girip dişlerimi fırçaladım ve üzerimi giyindim. Aşağı indiğimde annem "Nereye gidiyorsun?" diye sordu. "Biraz kafamı toplamaya ihtiyacım var" diyerek hızla evden çıkıp arabama yürüdüm. Arabamı annemden daha çok seviyordum.

Hız sınırını görmezden gelerek sürdüm, avlanmaya gidiyordum. Kendime tek bir kural koymuştum suçluların canını alıyordum ve benim için tek bir suç affedilmezdi, tecavüz. Hırsızlık için sebepler olabilirdi, katil benim olduğum şeydi ama sapıklık asla dönüşü olmayan bir pislikti. Geldiğim barda gördüklerime gülümsedim, yeni avımı bulmuştum.

Kamu spotu: kadın cinayetleri, ensest, kız ve erkek çocuk tacizleri, bunlar telafisi olmayan şeyler. sadece bir pisliğin bir anlık arzusu yüzünden bunlara maruz kalan bireyler akıl sağlıklarını kaybediyor ve çoğunlukla berbat bir hayat geçiriyor. Tecavüz normalleştirilemez!!

𝐁𝐢𝐭𝐜𝐡'𝐬 𝐌𝐨𝐧𝐞𝐲 +16Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin