[¹⁸]

377 19 13
                                    

Neden geldiğimizi bilmediğim bir çeşit mecliste yanımda duranlara baktım. Luna önde Liam hemen yanında ve arkadaşları da arkalarındaydı, benim hemen sağımda ise Benedict vardı. Luna'nın Başak'a doğru "Alex mi?" diye fısıldadığını duydum. "Axel'ın bir sohbet esnasında 'Tanrısallığı bir mesele haline dönüştürmek yerine tanrılar olduğunu düşünün' dediğini biliyor muydunuz?" demesi üzerine bakışlar konuşan yaşlı adamı buldu.

Orada olduğunu farketmediğim Artemis "Fehomme'dan sonra tanrı ilan edileceğimi sanıyordum!" diye atıldı. "Bu dediğin ruhun yeterli olgunluğa ulaştığı takdirde gerçekleşecek Artemis, şimdi sadece varislerden birisin" son derece yumuşak tınılı sesiyle bunu söyleyen kadına baktım, tıpkı diğeri gibi yaşlıydı. Artemis sinirli bir edayla garip şeyler söylerken, odanın ortasında biri belirdi, "Tanrı olmak uğruna çıldırmanı gerektirecek birşey değil"  söylediği şeyle tüm bakışlar üzerine kilitlendi.

Kusursuz bir simetri, tanrısal bir uyumla yarısı erkek yarısı kadın olan biriydi. Artemis'in "Hayatım boyunca bunu istedim ne olduğunu bilmediğimi iddia edemezsiniz, ben bunun için doğdum" diyişine cevap vermese de odaya girdiğinden beri sadece ona bakıyordu. "Beni yaratırken gözlerimi birbirinden farklı renklerde yaratmıştınız ve 'Tanrısal bütünleşmen gerçekleştiğinde onunla tamamen bir bütün olmak istersen uyumlu olan gözünü kullanırsın yada farkı korursun' demiştiniz" demesiyle karşılık vermeden belirginliğini yitirdi.

Kendimi odamda bulmadan önce son gördüğüm etraftaki insanların Artemis'in üzerine domates fırlatmaya başlayışıydı. Bu ne saçmalıktı böyle? Kendimi odamda bulduğum anda konuşmaya başlayan Katty "Noah ısrarla sürekli buraya gelmeye çalışıyor" dediğinde "Hani burası senin işaretli bölgendi?" diye karşılık verdim. "Üzerindeki eşyalara siniyorum ve diğerleri sana musallat olduğumu düşünerek saygıyı koruyor ama durum Noah için geçerli değil" Neden siktiğimin ölüleri kafalarına göre geziyordu ki?

"Noah ile bir kez konuşmak istiyorum" dediğimde Katty'nin gülümsediğini hissedebiliyordum. Noah'ın belirginleşen silülietine bakarak konuşmasını bekledim. "Ben karmaya inanırım Bella" demesi üzerine ölümüyle bir ilgim olmadığını söylemek için ağzımı aralamıştım ki "Sen bana bakarken gülümsüyorsun diye ölmeyi hak etmedim" diyerek belirginliğini yitirdi. Katty haklıydı bu üstün bir özellik değil savunmasızlıktı, Katty olmasa belki de gerçekten aklımı kaybederdim

"Ben karmaya ve tanrıya inanmam Bell, ama bir gün beni dirilteceğine inanıyorum" demesi üzerine "Neden dirilmeyi bu kadar çok istiyorsun?" diye sordum. "Cennet yada cehennem siz doğmuşların bildiği gibi değil, bu sistem nasıl çalışıyor biz ölüler bile bilmiyoruz. Tek bildiğim tanrının bana acı çekmem için bu yolu seçtiği, yeniden doğumum muhtemelen sende bana aşık olduğunda yani sonsuza kadar gercekleşmeyecek" bıkkınlıkla ofladım. Hayatım ne zamandan beri böyle boktan olmuştu?

Katty'nin yüzümü inceleyerek "Seni bir daha rahatsız etmeyeceğim Isabella" demesiyle güldüm.

1 ay sonra

"Bu boktan yeteneği al Luna, aklımı kaybedeceğim" London'ın destek olmak için omzuma koyduğu elini sertçe ittim. Beni yine geçiştirmelerine izin veremezdim. "Luna! Liam! London! tanrı aşkına alın bunu benden!" sessizliklerini korudular. "Başka bir sikik enerji emici bulabilirim" diyerek hızla uzaklaştım. Bok yiyin

Günümüz

Eğer gerçekten gittiyse sevinirdim, Katty beni çok yoruyordu. "Aşkını sikiyim Katty!" beni duyup duymadığını bilmiyordum, karşılık vermemişti. Oda da beliren bedenle geriledim. Penisini bahçe markasıyla kestiğim adam.. Yüzündeki tiksindirici ifadeyle "Yarım kalmış bir işimiz vardı"demesi üzerine "Bu nasıl mümkün olabilir?" diye sordum. "Demek beni görebiliyorsun o halde tüm acıyı hissedeceksin" diyerek bıçağını bana sapladı. Tadı hoşuma gitmişti. Biraz acıyor ve yanıyordu ama hayatımda ilk kez bilincimin hafif kaydığını hissetmiştim, daha fazlası için herşeyi verebilirdim.

Hoşuma gittiğini farketmiş olacaktı ki "Seni küçük fahişe" diyerek bıçağı çıkardı. Odamdaki varlığını yitirdiğinde yüzümde beliren gülümsemeyle kendimi yere bıraktım. Tavana diktiğim gözlerim ve yüzümde ki yerini koruyan gülümseyle bilincimi gerçekten kaybedip kaybedemeyeceğimi düşünüyordum. Muhtemelen yapabilirdim. Katty gittiğinden beri hayatım sanki giderek mükemmelleşiyordu.

not:

Femme:fransızca kadın

Homme:         "         erkek

Fehomme: bu kelimeyi anlamıyla kullanmadım iki kelimenin birleşiminden olan bir isim olarak kullandım

𝐁𝐢𝐭𝐜𝐡'𝐬 𝐌𝐨𝐧𝐞𝐲 +16Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin