ertesi gün okula gitmek için çıktığımda sokağın başında gördüğüm kişi şaşırmama sebep oldu.
"minho?" "günaydın." "neden buradasın?" "işim vardı burada,sonra seni bekleyeyim dedim. bilirsin işte takım hakkında konuşmamız lazım." "yan yana oturuyoruz? okulda da konuşabiliriz." "hayır böyle daha iyi." "peki." "kaskı takmana yardım edeyim mi?" "olur,teşekkür ederim."
tekrar ellerimi beline sardım ve motor ilerledi.
kahve çekirdeği gibi kokuyordu. gerçekten çok güzel kokuyor bu çocuk.
okula geldiğimizde bu sefer kendim indim. kaskı yine o çıkardı.
onu beklemeden sınıfa doğru ilerledim. ardımdan o da kahve ile yanıma geldi.
"sana aldım. istemezsen atabilirim." "bana neden aldın?" "merak etme içinde ilaç falan yok. istersen seçtiğin birini ben içeyim hahahaha." "yok o anlamda değil,şaşırdım da. teşekkürler ederim içerim tabii."
yanıma oturdu ve sessiz kaldı. 3. dersin sonunda bana sorular sormaya başladı. "hangi şehirden geldin?" "daegu." "anasınıfına gittin mi?" "evet." "baban ne iş yapıyor." "bir şirkette ceo." "peki annen?" "annem anasınıfı öğretmeni." "anladım,güzel."
"neden soruyorsun?" "seni tanımak için." "neden?" "artık takımdasın,yanımda oturuyorsun vesaire..." "geçerli mi bunlar?" "bana göre evet." diyip gülümsedi.
gerçekten çok yakışıklıydı.
o sınıftan çıktıktan sonra numarasını bulup profil fotoğrafına baktım. motor ile çektiği bir fotoğraftı. oldukça güzelmiş.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
aniden yanımda belirdiğinde bana, "fotoğrafıma mı bakıyorsun?" diyip sırıttı. "hayır,elim değdi." dedim. "anladım,öyle olsun. keşke baksaydın öyle daha hoş olurdu." "sen genel olarak yavşak mısındır?" "hayır,sadece tatlı çocuklara. ama şu an bir taneye tek geldim. ve bu böyle kalsın." "iyi ona git o zaman." "o şu an yanımda."
bir saniye,NE?! bu da ne? kalbim neden hızlandı ve neden kelebek etkisi yarattı bende bu?
"saçmalıyorsun." "hayır,ama öyle olsun. diğer ders antremana gelmelisin."
son ders de bittikten sonra spor salonuna gittim. bu sefer yanımda şort getirmiştim. üstümü değişmek için soyunma odasına gittim.
dönüşte minho ısınıyordu. beni görünce kalktı ve gülümsedi. dün tekrarladığımız şeylerin aynılarını bugün de yaptık. zordu,ama alışılıyordu.
antreman bittikten sonra çıkacağımı söyledim.
okulun çıkışına doğru ilerlerken kıyafetlerimi unuttuğum aklıma geldi ve koşarak spor salonuna gittim. minho eve gitmişti sanırım. soyunma odası ve duşlukların olduğu yere gittiğimde su sesi duydum. biri duş alıyor olmalıydı.
ürkerek baktığımda minho'yu gördüm. tanrım,bu da ne! bu çocuğun vücudundaki izler de neyin nesi?
korkudan dilimi yuttuğum dakikaların ardından ona doğru adım attım.
"minho?" korktu... "neden buradasın?" "iyi misin?" "neden buradasın?!" "sırtındaki izler de ne? iyi misin? kim yaptı bunları sana?" "kimseyi ilgilendirmez. evine git." "hayır,ne oldu?" "iyi,ben giderim."
kurulanıp yanımdan ayrıldı.
eve varana kadar ona ne olduğunu düşündüm. kavgaya mı karışmıştı? biri mi yapmıştı? bir kaza mıydı..?
duş aldıktan sonra yatağıma kurulup telefonumu aldım.
minho'nun son çevrimiçi olduğu saate baktım. '14.47' o zaman yanımdaydı ve en son yanımdayken bakmış.
parmaklarım tuşlarda gezinmeye başladı. buna engel olamadım.
ben
selam minho. umarım iyisindir. neler oldu bilmiyorum. nasıl oldu bilmiyorum. ama eğer bir sorun varsa lütfen bana anlat. belki o güveni vermedim henüz. tanışalı daha 3 gün olacak. ama lütfen sorunun varsa anlat. sen beni tanımak istemiştin çünkü çoğunlukla beraber olacaktık. şu an ben de istiyorum. çünkü artık beraber olacağız. lütfen konuşalım.
lee minho
yarın çıkışta pizzacıya. beraber gideriz.
ben
peki,tamam.
(görüldü.)
umarım sevmişsinizdirrrrr. diğer bölümde biraz olaylar açıklanacak hehehehe oylamayı unutmayın lütfen!❤️
