7

108 14 15
                                    


1 ay sonra*

minho ile ilişkimiz 1 ay boyunca sorunsuz ilerlemişti.

her okul çıkışında gezinip,ilk buluşma yerimiz olan pizzacıya gidip ders çalışmak hobimiz olmuştu. notlarımızdaki artışlar dikkat çekiyordu.

son sınıf olduğumuz ve sınava gireceğimiz için ders notlarımızı yüksekte tutmaya uğraşıyorduk.

arada basketbol maçı 1 hafta önce olmuştu. 35-67 ile bizdeydi. okulda yeni olduğum için maçta iyi oynayınca çok dikkat çekmiştim.

artık arkadaşlarım vardı ama ben minho ile olmayı herkese tercih ediyordum.

maçta soobin takım arkadaşı olmama rağmen sürekli beni itmişti. bu minho'yu çıldırttı ve maçtan sonra soyunma odasında kavga ettiler.

minho tekrardan şaşırtmayarak soobin'i yumruklamıştı.

koç yanımıza gelip kızınca takımdan arkadaşımız heeseung olayı anlatmaya başladı.

koç soobin'in yaptığına aşırı sinirlendiği ve sürekli yere düşmeme sebep olduğu için takımdan bir süreliğine ayırdı. kısacası ara verdi.

bugün haftasonu tatiliydi ve minho ile okulun spor salonuna gidip antreman yapmamız lazımdı.

hazırlanıp evden çıkacakken minho beni alacağna dair mesaj attığı için onu bekliyordum.

telefonuma mesaj geldiğinde sonunda geldiği için bir sevinç dansı yapacaktım.

minnie

güzelim geldim,bekliyorum.

ben

tamam hemen çıkıyorum<3

sanırım artık minho'nun kaskımı takmadan önce dudağımı ve ellerimi öpmesi bir hobi olmuştu.

evin hemen önünde olduğumuz için o öpünce biraz gerilmiştim.

o da bunu anlamış olacak ki,gülümseyip önüne döndü.

okula geldiğimizde üstümüzü değişmekle uğraşmadık,zaten spor giyinmiştik.

saatlerce aynı blok üstünde çalıştık ve artık daha rahat yapabildiğimi gördüğümde bu okulun sistemine alıştığımı fark ettim.

doğru düzgün yemek yemediğimden ötürü başım dönmeye başlamıştı. antremandan sonra gözlerimin kapanması da beraberinde geldi.

uyandığımda minho'nun yaşlı gözler eşliğinde yüzümü ıslattığını görmüştüm.

elleri ile başımı kaldırıp nasıl olduğumu sordu.
iyi olduğumu söyledikten sonra rahatlamış bir biçimde burnunu çekti.

ardından dudaklarıma minik bir buse kondurup,

"çok korktum." dedi.

"korkmana gerek yok,az yediğim için tansiyonum düşmüş olmalı." dedi.

"umarım tekrarlanmaz,hemen yemek yemeye gideceğiz." dedikten sonra beni kaldırıp tekrar dudaklarımı öptü.

minho çantamı aldıktan sonra beraber motora doğru ilerleyeceğimizi sanarken minho yoldan çevirdiği taksiye doğru götürdü beni.

boy story/ minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin