Taehyung
Boğazıma bir sülük misali yaptığı gıcık uykumu bölmüş ve deli gibi öksürmeme sebep olmuştu. Gözlerimi araladım ve hemen yanımda duran şifonyerin üzerindeki su dolu bardağımı elime alıp hemen yudumladım. Su boğazımdan akıp giderken beni deli gibi öksürten gıcığında gitmesine sebep olmuştu. Boğazımda oluşan rahatlık ile bardağı dudaklarımdan çektim ve geri şifonyerin üzerine koydum.
Başım tekrar yastık ile buluştuğunda uykumun nerdeyse kaçacağından emindim. Yatağın sağ tarafında duran telefonuma hiç o tarafa dönmeden elimi uzatarak almaya çalıştım. Ancak elim birden telefona değil, bir bedene dokunmuştu.
Tanrım!
Gerçekten biriydi ve yumuşacıktı!
Kaşlarımı çatarak arkamı dönüğümde Jimin veya Jungkook olmasını ümit ederken, gördüğüm kişi hiç tanımadığım bir kızdı. Bana doğru dönmüş, ellerini yanağının altına almış beni büyük bir gülümseme ile izliyordu. Elim ise tişörtünün yattığı pozisyondan dolayı sıyrılması nedeniyle çıplak beline değiyordu.
"Merhaba Taehyung!"
Şaşkınlıkla ona baka kalmıştım. Adımı biliyor ve beni tanıyor gibiydi. Elimi belinden çektim ve hızla ayağa kalkmaya çalıştım. Ama o aniden bakışlarını değiştirdi ve bana engel olarak üzerime çıktı. Bu hareketi karşısında ben kaskatı kesilmişken o halinden gayet memnundu.
"Kimsin sen?" diye sordum.
Yüzüme eğildi. "Lalisa." diyerek yüzüme fısıltıyla konuştu.
Pekala! Bu kız kesinlikle kaşınıyordu. Yaptığı hareketler normal bir konuşmadan çok, şeytanın şehvet fısıltılarıydı sanki. O yüzden böyle devam ederse sonunu ben getirecektim.
"Kalk üstümden!" diyerek dişlerimin arasından konuştum. Ancak o benim söylediğimin tersini yaptı ve bardağı taşıracak son damla ile iki elimi de başımın üzerine birleştirerek beni sıkıca tuttu.
"Neden?" diye sordu. "Burası çok rahat." Kalçasını hareket ettirmesi ile ağzım hafif aralandı. "Ayrıca senin de hoşuna gider diye düşünmüştüm." dedi. Bakışları ve hareketleri çok nazlıydı. Ancak bu benim kontrolümü kaybetmem içinde oldukça yeterliydi.
"Sen kimsin? İsminin dışında, burada ne arıyorsun?" diyerek sorumu tekrarladım. Gözlerini devirdi ve cevap verdi. "Bu evin gece bekçisiyim." dedi ve burnunu burnuma sürterek yine fısıldayarak konuştu. "Sadece geceleri varım. Gündüzleri ise bir dumanım." dedi.
Aklıma dün gece olanlar geliyordu. Kapı kapalı olduğu için dün gece bizimle konuşan o sesler bulanıktı. Şimdi ise anlamak zordu. Ancak bu kız madem sadece geceleri bu evdeydi, o halde bizimle dalga geçen oydu.
Yattığım yerde doğruldum. Oturur pozisyondayken bile, Lalisa denilen kız hala kucağımdaydı ve oturmam ile kollarını boynuma dolamıştı.
"Dün gece neden bizi rahatsız ettin? Bizi aptal yerine koydun. Neden?" diye sordum direk sert bakışlarla. Ama o benim aksime ürkek bir güvercin gibi bakıyordu. "Lalisa her gece bu evde olamaz Taehyung-shi." dedi dudağını büzerek. Sağ eli saçlarım arasında gezinemeye başlamıştı. Bu oldukça mest edici bir durumdu.
"Ama istersen..." Baş parmağı dudağımda gezdi. "Senin için her gece gelebilirim." dedi ve dudağını dişledi.
Kendi ettiğini kendi bulacağından dolayı elimi kalçalarına koydum ve sıktım. Yüzündeki sinsi sırıtış işimi zorlaştırıyordu. "Ne istiyorsun sen?" diye sordum ve kalçalarını kendime bastırdım. Gözlerini kapatarak başını arkaya attı ve gülümsemesinin arkasından inledi. "Azgın hormonlarını hafifletmemi mi?" diye konuştum boynuna doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Face || Vlisminkook
FanfictionYaptığı haylazlıklar sonucunda harçlıkları biten ve kaldıkları evin kirasını bile ödeyemeyecek duruma gelen Jimin, Taehyung ve Jungkook yeni bir yere taşınmak zorunda kalırlar. Taşınacakları yer ise onlara hayatta denmesi en kötü şeyi söylettirecekt...