🕸 21 🕸

273 36 22
                                    

Jimin

Sırtımda oluşan ağrı ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi aralamamı sağladı. Hala lanet olası bir sandalyede oturuyordum ve sıkı bağlanmış iplerimle vücudum daha da zorlanıyordu sanki. Başımı kaldırdığımda şaşkınlığıma engel olamamıştım. Daha doğrusu saniyeler içerisinde şaşkınlığım korkuya çevrilmişti. Çünkü Taehyung ve Jungkook benim gibi sandalyelere bağlanmışlar, uyuyorlardı. 

Acaba gerçekten uyuyorlar mıydı?

Çünkü başımızdaki bela çocukluğundan beri katil olan bir kızdı. Etraf bu kadar ölüm kokarken nasıl onların sağlam kaldıklarına inanabilirdim ki?

Şu an bulunduğumuz yerde evin kütüphanesiydi. Ve açık olan kapıdan içeriye elinde iki siyah kova ile Lisa girmişti. Yüzünde mutlu bir gülümseme, kapalı olan ağzında tatlı bir şarkı mırıldanıyordu. 

"Günaydın. İyi uyudun mu?" diye sordu sanki hiçbir şey olmamış gibi. Şu an ona bunun için çok fazla şey söyleyebilirdim. Ancak Taehyung ve Jungkook'un uyanmasından başka bir şey istemiyordum.

"Ne yaptın onlara?" diye sorusuna soru ile karşılık verdiğimden dudaklarını büzerek onlara baktı. "Henüz bir şey yapmadım. Sadece kafaları çok karışık diye biraz uyumalarını istedim o kadar." dedi bir kovayı eline aldı. "Ama sanırım artık uyanma vakitleri geldi." dedi. Gülüşünden hiç hoşlanmamıştı.

"Lisa." diyerek mırıldandım.

"Sıkıldım ve bence de biraz oyun oynamalıyız. Değil mi Jimin?"

Ben deli gibi başımı sallarken o gözümün içine baka baka eline aldığı kovayı ilk önce Taehyung'un başından aşağı döktü. Ben döktüğü şeyin su olduğunu düşünüyordum, ama o şey kandı!

Kan kokusu oldukça yoğun ve keskin olduğundan öğürmeye başlamıştım. Bu şey küçük bir yerin kanaması gibi değildi. Adeta bir sadisttin kan ile yıkanması ile ilgiliydi. 

Jungkook kendine gelmeye çalışırken ağzına gelen kanı püskürtmeye çalışıyordu. Bu sırada da Lisa diğer kovayı Taehyung'un başından aşağı dökmüştü. Ben ise imkansız olduğunu bildiğim halde sadece bir umut şu lanet iplerden kurtulurum diye düşünerek kollarımı oynatıp, ipleri çözmeye çalıştım. Taehyung öksürükler ile kendine gelmeye çalışırken bakışları Lisa ile buluşmuştu.

"Lalisa?" dedi Jungkook. "Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye ekledi. Bunun üzerine Taehyung lafa girdi. "Siz tanışıyor musunuz?" diye sordu ve tekrar öksürdük. Jungkook ise oldukça kaba bir şekilde cevap verdi. "Neredeyse yattık bile diyebilirim." dediğinde Taehyung'un suratında biraz hayal kırıklığı ama fazlasıyla incinmiş bir gurur görmüştüm.

"Sen bir kaltaksın! Beni kandırdın!" diyerek haykırdı ve yerinde kıpırdandı. Ancak Lisa söylenen hiçbir şeyi takmıyordu adeta. "Ne demek bu?" diye sordu Jungkook. Bu benim artık patlamamı sağlamıştı.

"Anlasana aptal! İkinizi de kandırdı!" diyerek bu sefer sadece Jungkook'a döndüm. "Tıpkı o gün ona tecavüz edeceğimi zannettiğin gibi." dedim.

Jungkook burnundan solumaya başladığında sanki bunları kabul etmek istemiyor gibi bir hali vardı. Ama gerçekti işte. Duvarların içinde yaşayan bu kız bizi kandırdı.

"Güzel oyundu beyler. Artık karar vermem daha kolay." dedi gülümseyerek.

"Ne kararından bahsediyorsun sen manyak?" diye haykırdı Jungkook. Lisa ona doğru ilerledi ve yüzüne eğilerek konuştu. "Hanginizi öldürüp öldürmeyeceğim konusunda vereceğim karar." dedi ve sinirinden titreyen Jungkook'tan uzaklaştı.

Secret Face || VlisminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin