🕸 9 🕸

329 43 99
                                    

Jimin

Kulaklarımda cep telefonumun zil sesi duyuluyordu. Gözlerimi ovuşturduktan hemen sonra uyku sersemi ifadem ile şifonyerin üzerinden telefonuma uzandım. Sabahın bu kör saatinde kim arıyor olabilirdi ki? Telefon ekranına baktığımda ise Rosé'nin ismini görmüştüm. Hala ayılamamıştım ve birden telefon elimden kayıp yere düşmüştü.

"Siktir!" diye bir küfür mırıldandım ve yataktan eğilerek yerde hala çalan telefonuma uzandım. 

Ancak birden durdum. Kafamı yavaşça kaldırdığımda kapının yanındaki iskembe de oturan bebek Pranpriya'yı gördüm.

Lanet olsun bebeğin kafası bana doğru çevrilmiş ve o gerçeğe yakın gözleri benim üzerimde gibiydi!

Belki de öyleydi ama ben bilmiyordum.

Kendimi bu korku ve endişenin içerisinden kurtarmak için hemen telefonumu yerden aldım ve arayan kişiyi, yani Rosé'yi daha fazla bekletmeden aramasını yanıtladım.

"Alo?" Yattığım yerde doğrulup yatakta oturur pozisyon aldım. 

"Ooo! Şu çatallaşmış, uykulu sese de bakın hele! Çok tatlı!" 

O görmese de sırıttım. "Peki sabah sabah sen benden ne istiyorsun tatlı bela?" diye sordum ve arkasından esnedim.

"Ne mi istiyorum? Günlerdir sen, Taehyung ve Jungkook'dan haber alamıyoruz. Herkes öldüğünüzü düşünüyor." dediğinde istemeden de olsa gözüm Pranpriya'yı buldu.

"Belki haklı çıkarlar." 

"Efendim?"

Kendimi topladım ve bakışlarımı tekrar duvara sabitledim. "Yok bir şey... Eee... Yeni bir iş bulduk ve alışmamız biraz zor oldu." 

"Kendi işiniz mi?" 

"Hayır. Kendi işimizi bulana kadar geçici bir iş diyelim. Parasız kalmak berbat bir şey."

"Peki bu gece izin yapamaz mısınız?" diye sordu küçük bir kız çocuğu gibi. "Hirai ve Jennie'de gelecek."

"Onlar mı istiyor gelmemizi?"

"Sayılır. Ama en çok ben..." Bir an durdu ama saniyeler içerisinde tekrar konuştu. "Seni özledim." dedi. Sesindeki çekingenliği fark edince gülümsememe engel olamadım. 

"Sevgiline ne oldu?"

"Devam ediyoruz. Ancak yakın zamanda ayrılırsak hiç şaşırmam."

"Neden?"

"Çok soğuk biri olmaya başladı. Ve sen beni bilirsin. Böyle tiplerden nefret ederim." Tuttuğu nefesini sertçe dışarı verdi. "Lütfen gel ve beni bu gece rahatlat. Benim evde olacağız kızlarla." dedi.

Aslında daha işe yeni başlamıştık ve ben hemen caymak istemiyordum. Ama bu evden uzaklaşmak, özellikle de bu bebekten uzaklaşmak hepimiz için çok iyi gelecekti. Kendimizi toplamamız gerekiyordu.

"Akşam bekle beni."

Gülme sesini işittim. "Geç kalma." dedi ve konuşmamızı sonlandırdı.

Bunun üzerine bende bizimkilere haber vermek için yataktan kalktım. Kapıdan çıkmadan önce bebek Pranpriya'ya baktım. Ne olur ne olmaz onu hemen kucağıma aldım. Önce Taehyung'un odasına gittim ve onu deli gibi yatağa yayılmış bir pozisyonda uyurken buldum.

"Kalkma vakti TaeTae!" dedim ve uykusunda yere atmış olan yastıklardan birini alıp yüzüne fırlattım. Tam gerindiği sırada yastık yüzüne çarpınca rahatsız olduğunu belli eden mırıltılar çıkarmıştı.

Secret Face || VlisminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin