GİRİŞ

330 40 14
                                    


Bu kitap tek dostu yıldızlar olanların son durağı.

                         *******

Bu kitap  hayel kurup onları gerçekleştirmeye cesrati olmıyanların son durağı.
                

                         *******

Bu kitap içindeki sesi bastırmaya çalışanların son durağı.

                                 ☆

" Göz teması kurma."

" Göz teması kurma."

" Eğil ve teşekkür et."

Yapmam gerekenler sadece buydu, oysa her seferide öyle güç geliyordu ki.

Perdenin önünde, binlerce
insanın olduğu bu salonda ayakta durmak çok güçtü.

İyi hissetmiyordum, yalnızken çaldığım parçalar şimdi acı veriyordu bana. Beynimin boş, kafamdaki seslerin sustuğu zamana geri dönmek istiyorum.   

Evet Keman çalmak ruhuma iyi geliyordu. Keman benim tercümanım, işaret dilimdi. Lakin şimdi, milyonlarca kez çaldığım parça öyle zor geliyordu ki, ruhumun canlı olduğunu ve titrediğini hissediyordum.

"Yapa bilirsin" sesini duyuyorum. Heyecan ile beni destekleyen annemin sesi bu.

" O benim arkadaşım, onunla gurur duyuyorum!" uslanmaz ve neşesi asla bitmeyen arkadaşımın sesi.

" Yanındayım." İşte bu abimin sesi.

Yanımdalar. Buradalar. Ben ise burada, dünyanın durmasını diliyorum.

Olduğum yerde, herkes gidene kadar burada kalmalıyım diyorum. İnsanların yüzlerine bakmak, konuşmak, iyi veya kötü bir söz duymak çok korkutuyor beni.

Avuçlarımda olan teri üzerimde olan ipeksi kumaşa düşünmeden sildim. Kafam her zamanki gibi doluydu.

"Dikkatli inmeliyim elbiseye takılıp düşebilirim, gülüp herkese yayabilirler, dalga geçebilirler, rezil olabilirim, özgüvenim giderse kariyer hayatım yok olur..."

Derin bir nefes aldım. Kemanı boynumdan yavaşça çekerek yere indirdim.

Dudaklarım kıvrıldı lakin sahi bir gülümseme değildi. Eğilerek ellerimi açtıktan sonra teşekkürlerimi sundum.

Salonda olan onca insan ayağa kalkarak alkışlıyordu. Tekrar gülümsedim bir yalan daha söyledim.

Uzun ve yırtmaçlı elbisemin eteklerinden tutarak merdivenleren indim. Ayağımda olan az topuklu ayakkabı bana hiç yardımcı olmuyordu.

" Bileğim burkulabilir, sakince inmeliyim yavaş ol yüzünü saçların ile kapat, seni bir anda çekebilir,utandırabilirler."

Bana doğru olduğunu bildiğim adım seslerine döndüm. Önce annem sarıldı, babam saçımı karıştırarak
fönlü olan saçlarımı bozdu, yeşim sıkıca sarıldı, deniz ise omzuma vurarak tebrik eti.

Hepsi yanımdaydı, gözlerinin içi gururla parıldıyordu.

Asıl gurur duyması gerken kişi ise bana bakarak gülümsüyordu. Kafasını omzuna yaslıyarak gözlerini kısıyor, yüzünde yer kalmamasına rağmen daha çok gülümsüyordu.

Geniş omuzarını haraket ettirerek
aldı beni koları arasına. Saçlarımdan öpüp daha çok bastırdı göğsüne.

Boynunda olan burnum abi
kokusunu daha çok çekti içine.

" Seninle gurur duyuyorum " dedi.

Belki de binlercekez duyduğum sözcük tekar mutlu eti beni.

Tüm aileme bakarak tekrar iç geçirdim.

Her şeyin böyle olmasını dilerdim.

 SON DURAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin