Yukarıdaki bölüm şarkımızı açmayı unutmayın.
Yorumlarınızı ve desteklerinizi merakla bekliyorum. Beni motive ediyor:)
.
.
.
.
.
.
.Duru ak anısından
Bugün okulda, tuvalete kilitli kaldım. Buna üzülmedim veya korkmadım. Ama bir daha gireceğimi sanmıyorum. Aynı sesleri duymak istemiyorum.
Abim olsaydı... belki beni koruyabilirdi.
Belki abim yanımda olsaydı, bana sarıla da bilirdi. Eminim ki bu soğuk ve kirli, tüylerimi ürperten taşlı parkeden daha iyi olurdu.
Serpil öğretmenin topuklu ayakkabılarından çıkan sesleri duydum. Her cuma topuklu ayakkabı giyerdi ve nerde duysam tanırdım.
Şimdi düzenli bir şekilde geliyordu ama kısa bir süre sonra hiç bir ses çıkmadı.
"Duru?"
Bu öğretmenimin sesiydi. Arkamdan bana yaklaşarak yanıma oturmuştu.
"Neden burada oturuyorsun güzelim? Bak ders zili de çaldı."
Abimin yaptığı gibi omzumu haraket etirerek başımı eğdim. "İstemiyorum." Dedim.
Gülümseyerek omzumu tutu. Neden gülüyordu ki? Yoksa yanlış mı yapmıştım? Abim öğretmişti bana. Babam ona her soru sorduğunda böyle yapıyordu.
"Ama eğer derse gelmezsen yeni sınıf arkadaşınla da tanışamasın."
"Arkadaş mı?"
Yüzümdeki mutluluğa engel olamadım, çok sevinmiştim. Annem babamı ilk gördüğünde kalbimde kelebekler uçuyordu demişti. Sanırım benim kalbimde de kelebekler vardı.
Öğretmenim ayağa kalkarak elimden tutmuştu. O gün ilk defa serpil öğretmenin elini tutmuştum.
"Adı neymiş biliyor musunuz öğretmenim?"
Başını sallamıştı öğretmenim. Abim de çok yapardı. Özelikle annem onunla konuştuğunda sadece kafasını sallıyordu.
"Hadi gel, sınıfta sor bakalım arkadaşının adını."
O gün ilk defa öğretmenimin elini tutmuştum. O gün ilk defa sınıfa girerken kalbimde kelebekler vardı. O gün ilk defa siyah gözden başka gözlerde gördüm.
Ve o gün ilk defa bir arkadaşım oldu.
03/11/2005
"Her psikiyatrist kendi hayatını kurtaramaz. Tıpkı her doktorun her hastasını iyileştiremediği veya bir avukatın her müvekkilini temize çıkarmaması gibi.
Nasıl ki bildiğimiz bir şeyi yapamıyorsak insanlarla konuşmayı da başaramayız. Satabil hayatınızda sizi öldürse de hayata bağlasa da aynı kişiler olmaya devam eder.
Yeni sesler duymaya korkarsınız. Yeni yüzler görmekten çekinir, yeni bir yemek yemek bile istemezsiniz.
Yaşadığınız hayatta mahkûm değilsiniz, arkadaşlar. Aynaya baktığınızda tek beden görmeyi de siz seçeceksiniz, bir çok beden görmeyi de."
Yaklaşık 1 saatir 35 kişi ile aynı sınıfı paylaştığım, gözlerimin yalnızca büyük bir tahtaya sırtını veren hocayı dinlemek ile vakit geçiriyordum.
Yeni oturduğu koltuktan kalkan kadın öğretmenin adını bile bilmiyordum. Belkide aylardır dersime giriyordu, ama göz göze gelmekten başka bir hareketimiz yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DURAK
Teen Fiction"Denizin içinde binlerce ton vardı. Katiller, umutlar ve aşk. Ben denizin içinde aşk yüzünden boğuldum."