Yukardaki bölüm şarkımızı açmayı unutmayın.
Keyifli okumalar:)
.
.
.
.
.Buğra Demir Anısından.
Artık her şey için çok mu geç?
Verilen sözleri yerine getirmek, verilmeyen bir sevgiyi beklemek, kaybedilen anıları geri almak için çok mu geç?
Yüzleşmek bu kadar mı zor? Kaybedilen bir sevgiyi beklemek, bu kadar mı güç?
Anneme sarılarak bekledigim günleri özlüyorum. Yüzleşmek için beni bekleyen soyadıma lanet ediyorum.
Tüm pişmanlıkların bitmesini beklerken, bütün bedelerin çocukluğumun çekmiş olması kalbimin felç geçirmesine sebep oluyor.
Bazen soluduğumun havanın ölüm olduğunu unutuyorum. Tüm çaresizliğim basit bir aynanın önünden bile okunuyor.
Daha bacaklarımın yere değmediği, kollarımın yemek tabağıma uzanamadığı bir yaştaydım. Annemin elleri titriye titriye üstüme yemek dökülmesin diye bir bez parçası taktığını hatırlıyorum.
Benim çocukluğuma dair hatırladığım tek şey annemdi. O ne yaparsa, ne söylerse onu hatırlardım. Babamı bilmeme gerek yoktu. Annem her ne yapıyorsa babam için yapardı zaten.
Yemek masasında sessizce annemin öğrettiği gibi yemeğimi yemeğe çalışıyordum. ama tabağımda olan fasulye yüzümü buruşturmama sebep oluyordu. Sevmiyordum işte fasulye, annem babam sevdiği için sık sık yapıyordu. Ama benim yemediğimi bildiği için tabağıma makarna koyardı.
O gece koymamıştı. O gece annem de babamı altan almamıştı, babam da kendini durdurmamıştı.
Annemin kahkahaları duyulmadı bir daha, babamın televizyonda açtığı haberlerin sesi de gelmedi.
Her şey benim yüzümden olmuştu. Kelimelerden, o gece ağzımdan çıkan harflerden nefret ediyorum.
"Ben bunu yemem!" demiştim. Kollarımı habersiz bir şekilde çiçek yapmıştım. O gün ilk defa annemin gözlerinde bana bakarken, hayel kırıklığını görmüştüm.
O yemek masası bir anda öyle sessizleşmişti ki, kendimi süper kahramanların yenmeye çalıştığı kötüler gibi hissetmiştim...
Ben çocukluğumu kötü kahramanlara yakıştırmıştım. Kendimi çizgi filimler ile büyütmüştüm, hayatı yalnızca süper kahramanlar ve kötüler olarak ayıra bilirdim.
Benim hikâyemde babam kötülerin tarafındaydı. Dilerdim ki, benim hikayemde benim süper kahramanım olsun. Tüm pişmanlıklarımı almasını dilerdim lakin o bunu seçmedi.
Bir süre kimseden ses çıkmamıştı. Babam elindeki çatalı masaya sertçe koyduğunda irkilerek kollarımı çözmüştüm.
"Bu mu senin yetiştirdiğin çocuk? Birde öğretmen olacaksın, Elalemin çocuğuna bak birde senin sümsük oğluna. "
Ağzından tükürükler çıkarak konuşan babamı ilk kez öfkeyle dinliyordu annem. "Buğra sen odana!" Dedi sinirle.
Elim ayağıma dolaşmış bir şekilde masadan kalkmaya çalışıyordum. Aceleci ve dikkatsiz olduğum için sandalyeden inerken kısa boyum ile yere kapaklanmıştım.
Beni gören annem tüm siniri unutarak yanıma koştu, oysa babam annemi durdurarak onu kenara iti. Canı yanan anneme gözlerim dolu dolu baktım. Canım acıdığı için değil, annemin canı acıdığı için ağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DURAK
Novela Juvenil"Denizin içinde binlerce ton vardı. Katiller, umutlar ve aşk. Ben denizin içinde aşk yüzünden boğuldum."