10🐱

5.9K 202 22
                                    

Seksi Kocacığım:
Sen benimle dalga mı geçiyorsun?!

Manyak Seksi Sapık:
Ne oldu 😮

Seksi Kocacığım:
Hâlâ burada değilsin
Sana dün ne dedim
Atılmak istiyorsan sen bilirsin

Manyak Seksi Sapık:
Hayırrr
Henüz saat 8 bile olmadı
Geç kalmadım

Seksi Kocacığım:
Ben sana saat 8 dediysem sen 7 de burada olacaksın

Manyak Seksi Sapık:
Bunu nereden bilebilirdim

Seksi Kocacığım:
Hakkında her şeyi nasıl öğrendiysen bunu öğrenmesini bilmeliydin

Manyak Seksi Sapık:
Hoseok bilerek söylemedi
Beni babama şikayet etmekle tehdit ediyor
O saçlarını kafasından yolup götüne sokacağım

Seksi Kocacığım:
Ortağımdan uzak dur
Ve 5 dakikaya odamda ol
Yoksa eğitimden atılırsın

Manyak Seksi Sapık:
Ama bu haksızlık
Henüz kıyafetimi seçmedim

Seksi Kocacığım:
Eğitime uygun kıyafetler giy gel :)
5 dakikan başladı

Manyak Seksi Sapık:
Seni
Uyuz
Pislik

Seksi Kocacığım:
4 dakika 46 saniye

Manyak Seksi Sapık:
Geliyorumm

••
Saat sekize birkaç dakika kalasıya odaya doğru koşturmuştum. Beş dakikanın çoktan bittiğiniz göz önünde bulundurarak kapıya ürkekçe tıklatmıştım.

"Gir." Duyduğum sesle son defa içimden dua edip içeri girdim. Masasına ayaklarını uzatmış bir şekilde elindeki saatle oynayan Yoongi'yi gördüğümde geri dönüp kaçmak ya da burada kalmak arasında gidip gelmiştim.

"Geç kaldın." Açıklama yapmak için öne atıldığımda elini havaya kaldırıp susturmuştu. "Ne yapalım? Çıkışını verelim mi? Yoksa bugün olması gerekenden daha fazla mı antrenman yapsan?"

"Kesinlikle ikinci seçenek!" Verdiğim tepkiye güldüğünde gözleriyle üzerimi süzmüştü.

"İyi, düzgün şeyler giymişsin."

"Nerede ne giyeceğimi biliyorum."

"Eminim öyledir. Neyse alana gideceğiz, beni takip et." Alaylı gözlerini üzerimden çekip ayaklandığında, odadan çıkarken onu takip ediyordum. Alanda gözüme çarpan Hoseok'a kötü bakışlarımı gönderirken, o bunu hiç umursamamıştı. Aksine eğitim için seçtiği kızı yönlendirerek bana sırtını dönmüştü.

"Pekala, bakalım ne kadar hızlısın?"

"Ne?"

"Üç dediğimde koşmaya başla." Ceminden çıkarttığı zamanlayıcının düğmesine parmağını koyduğunda nereye doğru koşacağıma bakmak için etrafta gözümü gezdirdim. Koşu parkurunu gördüğümde onaylarcasına başımı salladım.

"Başlangıç olarak 5 tur. Bir, iki, üç!"

Koşmaya başladığımda bu alanda berbat olduğumu biliyordum. Koşmaktan nefret ederdim ama yine de ortalamanın altına düşmezdim. Tabii bu Min Yoongi'nin eğitimde kötü bir seviyeydi.

"Hızlan! Sana kapıyı göstermemi istemiyorsan, bacaklarını kullanmaya başla."

Nefeslerimi düzenlemeye çalışırken yandan bir bakış atmıştım. Elinde zamanlayıcı gösterip sonra da çıkışı gösterdiğinde sinirle kendime daha çok yüklenmiştim. Son tura girdiğimde nefes kavramı yitirken son çizgiye doğru adım atıp sonrasında kendimi yere bırakmıştım. Sırt üstü tozlu yerde uzanırken yukarıdan bana bakan Yoongi ile göz göze gelmişsin.

"Bu konuda berbatsın. Artık her sabah koşu yapacaksın." Dediği ile gözlerim iyice açılıp doğrulduğumda itiraz etmiştim.

"Hayır! Her sabah koşarsam ölmüş olurum." Elini bana uzattığında kalkmak için tutmuştum. Tam kalkmak üzereyken bıraktığı elim ile tekrar yere yapışmıştım.

"Ölmezsin. Şimdi ayağa kalk ve ısınma hareketleri yaptıktan sonra, otuz mekik çekmeye başla."

O bulduğu sandalyeye otururken elindeki deftere bir şeyler yazdıktan sonda hâlâ oturmuş bir şekilde olan bana baktı.

"Çay ya da kahve de ister misin?"

"Aslında fena olmazdı-"

"Hemen o yerden kalkıp dediklerimi yapmaya başla!" Yükselttiği sesi ile kendimi düzeltip dediklerini sırayla yapmaya başlamıştım. Isınma olayını kısa kesip mekiğe başladığımda Yoongi'nin yanına Hoseok gelmiştiniz

"Bununla uğraşmak istediğine emin misin?"

"Bununla? Adım var benim." Hoseok ben yokmuş gibi davranırken Yoongi'nin kulağına birkaç şey söyledikten sonra saçımı çekip tekrar yerine dönmüştü. Tabii bir yandan mekik çekmeye devam ediyordum. Sonunda bittiğinde vücudumu serbest bırakmıştım.

"İyi, mekik konusunda sıkıntı yok. Şınav çekmek ister misin?"

"Sence? Ama gerekiyorsa yaparım."

"Tamam yirmi tane şınav. Başla."

Pozisyonumu alıp şınava başladığımda bakışları vücudumda dolaşıyordu. İstem dışı güldüğümde bakışlarının odağı değişmişti. Arkasına dönüp ilerideki çalışana işaret yaptığında koşarak yanına gelmişti.

"Kahvaltım hazırlansın, birazdan geleceğim ve buraya iki şişe su getirin." Çalışan tekrar uzaklaştığında ağrıyan kollarımla son iki şınavı bitirmiştim. Çalışan suyu getirip verdiğinde, Yoongi suyun tekini üzerime atmıştı.

"Toparlan sonra da diğer kızlarla birlikte malzeme odasına gidin. Orada eğitim boyunca kullanacağın eşyaları seç. Çok sevdiğin bıçakları, silahları veya kıyafet. Orada her şey bulunuyor zaten. Sonra geldiğimde bıçakları nasıl kullanman gerektiğini anlatacağım."

Ayaklanıp arkasını döndüğünde aceleyle kalkıp kolunu tutmuştum.

"Nereye gidiyorsun?" Kolunu tuttuğum elimi, eliyle ittirip kalemini defterin arasına koydu.

"Kahvaltı yapacağım."

"Ben de çok acıkmıştım-"

"Sen nereye? Sana dediklerimi yapacaksın. Yemek aranız gelince söylerim sana."

"Ama bu haksızlık." İtirazımı kabul etmeyerek tekrar ilerlemeye devam ettiğinde içeri girecekken arkasını dönmüştü.

"Umarım güzel eşyalar seçersin. Yoksa aldığın kötü bıçakları senin üzerinde denerim."

O tekrar içeri girerken en iyi olduğum alanda nedense en kötü olmak istemiştim. Ama sonrasında dediği şeyin benim için kötü olduğunu kavradığımda yanımda ilerleyen kızlar odaya gitmeden hareketlenmiştim. Min Yoongi'nin de dediği gibi; en güzel eşyaları seçmek benim işimdi.

••
Saçma sapan yorumlar geliyor bir açıklama yapayım dedim. Bu kurguyu hiçbir şekilde umursamadan canım istediği şekilde, hatta baya saçmalayarak yazıyorum. Bu yüzden yazdığınız kötü yorumları da umursamıyorum. Bölüm bekleyenlere buradan kocaman öpücükler 😗

Beğenmeyi yorum yapmayı ve oy vermeden geçmeyim♥️

⭐️Okunma: 500
⭐️Oy sınırı: 60
⭐️Yorum: 100

MAFYA | Yoongi🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin