0.6

3.4K 364 433
                                    


selam millet! nasılsınız?
bu hesabı fazla kullanmadığım için, yb falan atamıyorum ama, en kısa zamanda tekrar dönüş yapacağım.

keyifli okumalar;;💕

-

🐵maymuncuklar

yeonjun:
selam hacılar

taehyun:
ooo sen nerelerdeydin?

hueningkai:
sana da jun hacı

yeonjun:
şu kimya hocasına gıcık oldum
ya
hala okuldayım hanımefendi yüzünden!

taehyun:
ama hakkettin?

hueningkai:
amk hocanın yüzüne lastik toka
fırlatmak ne alaka ALSNSLMSLSNSK

yeonjun:
üfff elimden kaçtı
hyunjine atacaktım bu hocaya isabet
etti
şansım yok benim

taehyun:
senin mi şansın yok?
amk beomgyu gibi biriyle
tanışmışsın daha ne istiyon?

yeonjun:
beomgyu ile sadece arkadaşız

hueningkai:
siktir ulan

yeonjun:
beomgyu yakışıklı ama sevgilim
olmasını istemem

taehyun:
bana ver o zaman

yeonjun:
numarasını atayım dur
*+80692*****

al bakem

taehyun:
yavşama zamanı ;))

-

Elimde ki telefonu cebime sokup yeşil tahtaya, tebeşirle 'özür dilerim' yazmaya devam ettim. Kafasına işediğimin hocasının beni cezalandırma şekline de bak! Şuana kadar 96 tane yazmıştım ve hedefim 100'dü.

"97... 98...99...100. Sonunda, bitti. Tanrım çok şükür!"

Zafer gülüşümle birlikte tebeşiri elimden bırakıp ellerimi çırptım. Hafif bir toz bulutu önümden geçerken, sıramın üstünde ki çantamı omzuma takıp sınıf kapısını açıp hızlıca Bayan Lia'nın odasına çıktım. İçimden 3'e kadar sayıp kapıyı tıklattım. İçerden ses gelmediğinde, kapıyı açıp kafamı odanın içine soktum. Gördüğüm şeylere gözlerim kocaman olurken, Bayan Lia ve Bay Choi bana bakmıştı. 'Tanrım, neler oluyor bu siktiğimin odasında!' demeyi çok isterdim. Ama bunun aksine başımı odadan geri çıkartıp merdivenlerden aşağıya indim. Arkamdan Bay Choi'nin durmamla ilgili birşeyler söylediğini duyuyordum, ama umursamıyordum.

Okuldan çıktığımda, bir köşeye girip kaldırıma oturmuştum. Öğretmenlerimi basmıştım ve sikeyim onları öyle görmek canımı yakmıştı. Ellerimle başıma vururken bir yandan da aklıma sürekli dolan orada gördüklerim geliyordu.

"Tanrım ne yapacağım ben!?" Hayatımda ilk defa böyle birşey görmüştüm ki, bunların öğretmenlerimin olması bile mide bulandırıcıydı. Cebimden telefonumu çıkartıp Beomgyu'ya kısa bir mesaj atmıştım.

Beomgyu - Yeonjun

Yeonjun:
Gyu-ah eğer müsaitsen
buluşabilir miyiz?

Beomgyu:
Oh, tabii ki buluşuruz Junie
Bir sorun yok değil mi?

Yeonjun:
Hayır, sadece buluşalım istedim
Seni özledim hem

Beomgyu:
Ah, minik Junie seni
Nereye gelmeliyim?

Yeonjun:
Özel Seoul Lisesine gelebilirsin
Eğer biliyorsan nerde olduğunu

Beomgyu:
Ciddi olamazsın

Yeonjun:
Noldu?

Beomgyu:
Kaydımı bu okula aldırdım
2 gün önce
Seninle aynı okulda mıyız?

Yeonjun:
Hehe, bu çok iyi olmuş
Hadi gel yanıma 🙂

Beomgyu:
Geliyorum minik Junie
Bu Gyu seni yemeye geliyor

Yeonjun:
Kkkk 🙂

-

Telefonumu cebime tekrar sokup Beomgyu'nun gelmesini bekledim. Vay canına! Benimle aynı okulda okuyacak ha!? Bu gerçekten harika olabilirdi.

**

Okulun kapısında gördüğüm bedenle, saklandığım köşeden çıkıp tanıdık silüetin yanına gittim. Beni görünce gülümseyip kollarını belime dolamıştı. Sonradan boynumda hissettiğim acı ile ondan ayrılıp elimi boynuma götürdüm.

"Yah! Gyu-ah ne yapıyorsun?"

Kıkır kıkır gülerken, çatılmış kaşlarımla ona bakıyordurdum.

"Seni yemeğe geldiğimi söylemişti. Gel birde yanağından ısırayım."

Başımı iki yana sallayıp, dudaklarımı büzmüştüm. "Aişh! Bebeğe benziyorsun." Kolumdan tutup tekrardan bana sarıldığında başımı boynuna gömmüştüm. Baya güzel kokuyordu. Birbirimizden ayrılıp, yanağımı ısırınca benden kaçmaya başlamıştı. Peşinden koşarken duyduğum sesle durmuştum.

"Beomgyu, burda ne işin var?" Bay Choi, Beomgyu'yu nerden tanıyordu?

"Yeonjun'un yanına gelmiştim hyung."

"Hyung mu?"

"Ha sen bilmiyorsun. Biz kardeşiz Juniem."

-

teacher ❦ yeonbin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin