huzunluyum askolar, ilk goz agrim teacher'im bitti bugun... 😔😔
ama iyi tarafindan bakin bambaska ficler bizi bekliyor 😝😝😝
simdi finale gecelim 💘😝🐸
ー
Dakika başı baktığım, kolumda ki saate tekrardan baktım. Normalde dakik olan mükemmel sevgilim, bu sefer geç kalmıştı buluşmamıza.
Nefesimi dışarı verirken, bacağıma sürtünen beden ile bakışlarımı yere indirdim. Kar gibi beyaz olan tüyleri ve masmavi gözleri olan yavru bir kedi vardı. Gülümseyerek onu kucağıma aldım.
Çok güzel ve asildi. Acaba ben alsam ne olurdu?
Kedi ile ne kadar oynadım hiç bilmiyordum, bir anda yanağıma konan öpücük ile irkilmiştim. Başımı o tarafa doğru çevirmiş, yakışıklı sevgilimi görmüştüm. Kucağımda ki kediye bakmış, daha sonra kucağımdan almıştı kediyi.
"Çok tatlı birşey bu." kediyi yüzüne yaklaştırıp, beyaz tüylerini incelemişti. "Öyle mi olduk şimdi Soobin-shi? Gelir gelmez hemen kediyle oynamaya başladın." dudaklarımı büzüp somurturken, kahkaha sesini duydum.
Kediyi kenara koyup, elleri belimi bulmuştu. Beni kendisine çekmiş, başını boynuma gömdü. "Benim güzel sevgilim, küçücük kediyi mi kıskanıyor?" başımı anında iki yana sallayıp, dudağımı yaladım.
"Demek kıskanmadın, o zaman beni nereye götürmek istersin?"
Ah, tabii ya! Ben onu bugün özel bir yere götürecektim. "Hmm," ayağa kalkıp, elimi ona uzattım. "gel o hâlde." gözlerimle elimi işaret ettim.
İlk önce elimi öpmüş, ardından da ayağa kalkıp ellerimizi birleştirmişti. Kalbim fena eriyordu bu hallerine. Gülümseyerek ilerlemeye başladık. "Sevgilimm." dedim yürümeye devam ederken. "Söyle güzelim."
"Seni çok ama çok özel ve de güzel bir yere götüreceğim." demiştim, etrafı süzerken. Her zaman gittiğim bir yer değildi, genellikle doğum günüm yaklaştığı zaman oraya gider kafamı dinleyip geri gelirdim.
"Çok mu güzel bu gideceğimiz yer?"
Başımı sallamış, boşta kalan elimi hırkamın cebine sokmuştum. "Güzel bir manzarası var, aşık olunası."
Sırıtmış, ellerimizi ayırıp kolunu omzuma atmıştı. "Benim tek bir manzaram var, o da sensin." karmaşık iltifatı yanaklarımı kızartırken, bir yandan da güldürmüştü. "Hiç romantik değilsin." elimi omzumdan sarkan parmaklarına sardım.
"Bence çok romantiğim~ ."
"Yah! Sen bir daha aegyo yapma." kıkırdayarak konuşurken, yanağımı öpmüş o da gülmeye başlamıştı.
***
"Vaov, gerçekten çok güzelmiş burası." parmakları sımsıkı tahta kollukları tutarken, minik kalan şehre bakıyordu. Gerçekten de minicik duruyordular. "Hani en güzel manzaran bendim." yanına yaklaşıp, kolumu kolluğa yasladım. Gözleri hâlâ küçücük kalan şehirdeyken bana bakmadan konuşmaya başladı.
"Zaten öylesin, ama burası şahane." gülümseyerek etrafa bakıyor, kulubenin hemen önünde ki salıncağa bakıyordu.
Ne salıncak ne de kulube bana ait birşey değildi. Burayı ilk bulduğum zamanlar, kimse yoktu ve uzun zamandır boş bırakıldığı çok belliydi. Bende imkanım oldukça içeriyi düzeltmiş, salıncağı boyamıştım! Gerçekten şehirden, insanlardan, kısaca herşeyden uzak yaşamak güzel oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher ❦ yeonbin✓
Fanfiction! yeonbin ! yaramaz lise son öğrencisi yeonjun, fizik öğretmenine hisler beslemeye başlar. #1 hueningkai - 270722