1.2

2.4K 238 144
                                    

Hayat bana karşı her zaman, koca kıçını dönüyordu. Artık bıkmıştım yah!

Şuan sınıfımda ders dinliyordum. Orada Soobin'im ile ilgilenmek varken, ders işliyordum. Çıldıracağım resmen.

-flashback

Masanın üzerine çıkmış, karşımda oturan Soobin'e bakıyordum. 10 dakikadır burdaydık ve benim canım çok sıkılmıştı. Masadan inip Soobin'in yanına gidip dizlerimin önüne çöktüm. Bakışları bana döndü ve dudaklarını yaladı.

"Soobin-ah, benim canım sıkıldı. Acaba ne yapsak?"

Dudaklarımı büzüp, etrafa baktım. Şuan bir çocuktan farkım yoktu, ama Soobin için her şeye değerdi.

"Hmm, beni buraya çağırırken neler düşünüyordun? Vaktimin boşa gitmesinden nefret ederim Choi."

Siktir!

Kalın ve hırıltılı çıkmıştı sesi. Erekte olmamam gerekirdi bu sesle ama hormonlarıma engel olamıyordum, maâlesef ki.

"Seni öpmek vardı aklımd-"

Cümlemi kapıya hayvan gibi vuran kişi yüzünden kesilmişti. "Bay Choi, kapıyı açar mısınız lütfen?" bu, bu müdürün sesiydi. Hassiktir, yakalandık mı?

Hayır, hayır. Nasıl yakalanabiliriz? Ben ne güzel Soobin'i öpecektim.
Sikeyim şansımı!

-

Müdürün bizi basmasıyla birlikte, Soobin müdüre 'Choi bugün yine yaramazdı, ben de ona ceza veriyordum' diyerek cevap verip geçiştirmişti. Ama ben o sırada paçalardan sızdırıyordum.

Şuan ise sıkıcı geometri dersindeydim. Hoca ve ders çok sıkıcıydı. Sırada arkama yaslanıp, defterimden bir sayfa koparıp onları minik minik parçalara ayırıp, yuvarladım avucumun içinde.

Hehe, şimdi eğlence zamanı!

Kendime kurban seçiyorum, şimdi. Ve, hedef Lalisa. Elimde ki kağıt parçasını Lalisa'nın kafasına fırlattım ama hissetmedi. Saç tellerinin arasında sıkışıp kalmıştı. Kağıdı görenler direk bana bakarken gülmeye başlamıştık.

Tanrım, iyi ki varım.!

Herkese teker teker atıp dersi sonlandırmıştım. Kai ve Taehyun sonunda kış uykularından uyandıkları için Tanrı'ya şükretmeliyim. Hayvanlar, camış gibi uyuyorlar. Kollarına girip onları kantine sürükledim.

Kantine girdiğimizde Soobin ile karşılaştım. Müzik hocası Jimin ve Beden hocamız Yoongi ile birlikte oturmuş konuşuyorlardı.

Gözlerimi onlardan ayırmadan sıraya girdim. Kai kafama sert bir şekilde vurmasaydı hâlâ onları izliyor olacaktım belki de. "Takıntını sikeyim senin, salak! Kızın elinde ki kahve üzerine dökülüyordu." Taehyun bana bağırırken, önüme döndüm. Kızdan özür dileyerek kendime bir tost bir de su aldım. Diğerlerini beklerken, masaya geçip oturdum.

Gözümü kör etmişti resmen. Kız yüzünden çocuğum olmayacaktı az kalsın.

Taehyun ile Kai geldiğinde ellerine telefonlarını alıp bizim gruba mesaj attılar.

maymuncuklar 🐒🐵🙈

Kai:
Gördünüz mü Bay Choi'yi

Taehyun:
Görmez olaydım
Siktir yanında ki Beomgyu mu?

-

Başımı telefondan kaldırıp karşı masaya baktım. Gerçekten de Beomgyu gelmişti. Soobin'in yanında oturmuş hocalarla konuşuyordu.

Soobin'e mesaj atmaya karar verip, mesaj attım.

-

Soobin - Yeonjun

Siz

Naber?

-

Bildirim telefonuna gitmişti ama telefonunu bana mesaj atmak yerine sessize alarak kullanmıştı. Demek öyle Soobin. Tostumdan bir ısırık alarak, gruptaki mesajlara geri döndüm.

-

maymuncuklar 🐒🐵🙈

taehyun:
serefsiz niye bakmıyorsun mesajlara
öldük burda!!!

kai:
ne ölmesi tae
hayvan gibi yiyorsun ya

yeonjun:
lan mal mısınız?
yan yanayken niye mesajlaşıyoruz??

taehyun:

kai:lan bu alt sınıflarda ki yunadeğil mi DKDBZLSNXLNSLX

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kai:
lan bu alt sınıflarda ki yuna
değil mi DKDBZLSNXLNSLX

yeonjun:

kai:anamı karıştırma pezoo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kai:
anamı karıştırma pezoo

taehyun:
neyse ne işte
beomgyu c o k g u z e l olmus

yeonjun:
tas tass fksbdkebx

kai:
bi sap benim
ama mutlu olanlardan

10'11

-

Teneffüs zili çalmıştı. Herkes toparlanıp gitmişti -bizim çocuklar da dahil-. Onları gönderip kantinde oturmaya devam ettim. Derse gitmeyecektim, çünkü neden olmasın dimi?

Telefonumdan bir tane oyun açıp oynamaya başladım. Bir yandan da gözlerimle karşımda ki öğretmene bakıyordum. Yoongi ve Jimin ayağa kalkıp gitmişlerdi. Beomgyu beni daha yeni fark etmiş olacak ki, yanıma damlamıştı hemen. Soobin'de peşinde.

"Oh, Yeonjun-ie! Sonunda seni yanlız yakaladım." yanıma oturup bana gülümserken ben de ona gülümsedim. Bu çocuğun gülüşü bağımlılık yapıyordu insanlara. "İlk günün dimi bugün, Gyu-ah?" Beomgyu, başını sallamış, elinde ki kutu meyve suyundan bir yudum almıştı.

"O halde sana okulu gezdirmek bana düşüyor, Gyu-ah!" oturduğum yerden kalkıp, Beomgyu'ya elimi uzattım. Elini tutup ayağa kalktı. "Peki, hadi gezdir bakalım."

Soobin bizi öylece izlemişti, biz kantin kapısından kaybolana kadar.

teacher ❦ yeonbin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin