9. Bölüm

34 7 5
                                    

Bir yaralı vardı ortada herkese yardım edin diye bağıran .
Ve artık bir ölü vardı ortada ölümünde herkesin payı olan ...

Kendime minik bir bahçe inşa etmeye başlamıştım . İlk başta her şey iyi gidiyordu ...
Çiçeklerim büyüyor , meyve ağaçlarım çiçek açıyordu . Zaman ilerledikçe iyiye gitmesi gereken hiçbir şey asla iyiye gitmedi . Bir çok çiçeğimi ezip geçtiler , ağaçlarımın dallarını kırdılar . Ama ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim , ta ki diğer herkesin kendi bahçelerini yetiştirmek için benim ölen çiçeklerimi kullandıklarını anlayana kadar .

Gitmişti , bana hiçbir açıklama yapma gereksinimi bile duymadan hemde . Minicik bir mesaj dahi atmadan . Caddeye çıktığım zaman taksi beklemeye başladım . Aynı zamanda az önce olanların gerçekliğini sorguluyordum . Umarım telefonum bozulmuştur , dışarıdan ne arama ne de mesaj kabul etmiyordur . Taksi geldiğinde hala bunu düşünüyordum . Son bir umut ...

"Afedersiniz , telefonunuzu rica edebilir miyim ? Anneme mesaj atmam gerekiyor, benim telefonumun şarjı bitmiş de."

Tam arabayı çalıştırmak üzere olan taksici hafif bir baş selamı ile telefonunu çıkarttı pantolonunun cebinden .

" Buyur hanım kızım ."

Hızlıca kendime mesaj atmaya başladım . Bir kaç karışık harf salladıktan sonra beklemeye başladım . Yaklaşık üç  saniye sonunda sesize aldığım telefonun ana ekranına düşmüştü bildirim . Bir kaç dakika öylece bekledim . Daha sonra taksicinin telefonundan numaramı ve mesaji silip geri verdim . Bile isteye mesaj yazmamış , aramamıştı.  Taksiciye parasını verip ve tekrardan teşekkür edip indim arabadan . Adımlarım yavaş bir o kadar da birbirinden bağımsız haldeydi . Kapıdaki güvenlikten başka kimse  görmemişti beni ya da ben kimseyi görmemiştim .

Yok olmak istiyordum  tam da şu anda . Bir anda ortadan kaybolmak ...
Hiç bilmediğim bir yerde hiç bilmediğim insanlarla yaşamak . Alışmak istiyordum, beni bırakmayacağına inandığım insanlara . Sevmek istiyordum , benim kadar beni sevenleri ...

Ses çıkarmamaya özen  göstererek odanın kapısını açtığımda . Tüm bunların kabus olmasını ve sabah Selim ' in aramasıyla uyanmayı diliyordum .

" Ooo evin yolunu bulabilmişiz Berfu hanım ."

Gözlerim hem korkunun hem de şaşkınlığın vermiş olduğu his ile büyürken , tam karşımda yatağımın üzerine serilmiş bir vaziyette yatan Kenan ' a bakıyordum .

"Çık odamdan , lütfen ."

Yataktan kalkıp üzerime doğru gelmeye başlamıştı . Geri geri ilerlemeye başladığımda en sonunda kapının sırtıma değmesiyle durmak zorunda kaldım .

" Neden ? "

" Kenan lütfen . Tamam özür dilerim bir daha bu karar geç kalmayacağım lütfen ."

" Bu saate kadar dışarıda gezerken sorun olmuyorsa benim şu anda seninle olmam da sorun olmamalı bence . "

" Kenan lütfen dedim , çıkar mısın odamdan ?"

Pis pis sırıtıp elini yanağımın üzerine koydu . Hızlıca elini itirdiğim için kolunu duvara çarpmıştı.

" Ne o başkaları dokunurken sorun olmuyor . Bir tek bize mi asi kız tavırları?"

Neyi ima ettiğini anlamıştım aslında . Ama şu anda bununla uğraşmak sadece onun biraz daha fazla odada kalmasını sağlardı o kadar .

" Kimse bana dokunamaz ve ben sana asi kız tavırları falan yapmıyorum . İzin verirsen şimdi uyumak istiyorum ."

" Kulağa hoş geliyor aslında . Hadi uyuyalım ."

KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin