10. Bölüm

33 5 0
                                    

"Çimen gözlü adam ..."

Hayatım minik bir akarsu gibi gözlerimin önünden geçiyordu . Ve ben yavaş yavaş minik akarsuyumun kurumasını izliyordum . Zaman neyi değiştirir bana neler katar bilinmezdi ama hiçbir şey çektiğim acıları unutmamı sağlayamayacaktı.

Birinin başınıza on kilogramlık çekiçle vurduğunu düşünün . Ve şimdi de o acıyı ...
Gözlerimi açmayı denemiş açamayınca da bırakmıştım. Şimdi ise tek uğraşım başımı yerden kaldırmaktı . Bunda da başarısız olunca boşa cabalamanın bir faydası olmadığını kabullenerek sanki hiç uyanmamış gibi uyumaya devam ettim .

Oda kapısının gürültüsü ile gözlerimi aralamıştım . Bir önceki sefere göre daha kolay açabilmiş ve zorla da olsa ayağa kalkmıştım . Banyodan çıkmadan kısık ve kulağı tırmalayan sesimle kapının gerisine doğru seslendim .

" Kim var orada ?"

Bir kaç saniye sonra yanıt gelmişti .

" Berfu hanım ben Aygül , kahvaltıya ve öğle yemeğine gelmeyince endişelendim . İyi misiniz ?"

Aygül mutfaktan sorumlu çalışandı . Şu koca evde yokluğumu fark eden tek kişi oydu . Bu istemsiz ,buruk bir tebessüme yol açmıştı bende .

" İyiyim Aygül teşekkürler . Gece biraz geç yattım da kalkamadım merak edilecek bir durum yok."

" Bunu duyduğuma sevindim Berfu hanım . Yiyecek herhangi bir şey ister miydiniz? "

Karnım gerçekten çok fazla açtı , buna ek olarak ağrıyan kemikler açlık hissini bastırmama hiç yardımcı olmuyordu.

" Bir bardak portakal suyu bir tane de sandviç yapar mısın ?"

" On beş dakikaya hepsini hazırlarım Berfu hanım ."

"Teşekürler."

Ayak sesleri gittiğinin işaretiydi . Yaslandığım kapıdan uzaklaşıp aynanın karşısına geçtim . Neredeyse kendimi tanıyamayacaktım . Morluk evresini geçip çoktan kararan göz altlarım . Başımın sağ tarafından aşağı akıp, kuruyan bir kaç damla kan ...
Kavgadan çıkmış vaziyetteki saçlarım . Ah pardon zaten kavgadan çıkmıştım öyle değil mi ?
Banyo yapmayı yemekten sonraya erteleyip sadece kan lekelerini silmeye başladım .

Her dokunduğumda daha fazla canımı yakan , her dokunduğumda o anı tekrar tekrar yaşatan kan lekelerini ...

Saçımı da gevşek bir şekilde arkadan topladıktan sonra banyo için kıyafetlerimi hazırladım . O sırada yatağın üzerinde duran telefona çarpmıştı gözlerim . Yavaş ve ürkek adımlarla yatağa doğru ilerledim . Dün Kenan pisliğinin yatağımın üzerinde olduğunu düşündükçe hala midem bulanıyordu . Derin bir nefes alıp telefonu açtım . Değil Selim 'den mesaj veya arama, her gün mesaj atan operatörden bile bildirim yoktu . Gözlerimi devirmekle yetinip telefonu geri yerine bıraktım . Aygül elinde tepsiyle odaya gelirken morlukları fark etmemesi için kafamı yerde tutuyordum . Aslında herkes her şeyi anlıyordu , sadece güçlülerin haksız dahi olsa haklı konumda yaşadığı , bizlerin ise başkalarının bizi savunması için gözlerinin içine baktığımız bir Dünya'da yaşıyorduk .

Çenem açıyordu ama bir şeyler yemek zorundaydım . Hızlıca yemeği bitirip banyoya girdim . Sağ omzuma acıdan dokunamıyordum bile . Suyu ayarlayıp yavaşça oturdum yere . Sırtım soğuk duvara değmesine rağmen rahatsız etmiyordu . Vücuduma değen su sanki bedenimi temizlemek istercesine akarken, dün Kenan ' ın dedikleri aklıma gelmişti. Gerçek olamazdı değil mi ?
O benim annemdi . Beni sevmiyor olsa bile , bana bakmıyor , umursamıyor , istemiyor olsa dahi o benim annemdi . Hangi anne kızına bu kötülüğü yapardı ?
Hangi anne kızının gözleri önünde ölmesine , yok olmasına , günlerce acılar içinde kıvranmasına izin verirdi ?

Göz yaşlarım suya karışırken ne zamandır banyoda olduğum hakkında bir fikrim yoktu . Parmaklarım uzun zamandır suda olduğu için buruşmaya başlamış . Gözlerim neredeyse artık yaş akamaz hale geldiğinde çıkmıştım banyodan .
Peki değişen neydi ?
İyi gelmiş miydi banyo , peki ya üzerime akan su ? Temizlemiş miydi bedenimi ?

Üzerimi giydikten sonra pencerenin önüne gelerek dışarıyı izlemeye başladım . Havalar gittikçe soğumaya başlamıştı , kışın geldiğini önceden haber veriyordu gökyüzü . Küçükken en sevdiğim mevsimdi kış .
Şimdi ise hiçbiri ...
Mevsimler , aylar , günler ... Bunların hepsi bazı insanlar için umut , yeni bir fırsat olurken benim için sadece daha fazla acıdan başka hiçbir şey değildi .

Hava soğuk olmasına rağmen caddenin ilerisinde bisiklet süren çocukları görebiliyordum . Artık dışarı çıkmak için bir sebebim de yoktu . Pencereyi açıp temiz havayı içime çektiğimde nedensizce burnuma deniz kokusu gelmişti .
Gözlerimin yeniden dolmaya başladığını fark ettiğimde hızlıca pencereyi kapattım .
Gitmişti bana hiçbir şey demeden gitmiş ve defalarca beni görmezden gelmişti . Acaba sevgilisi ya da sevdiği biri falan vardı ve benim yüzümden arası mı bozulmuştu ? Eğer öyleyse neden bana iyi davrandı ? Neden bana beni düşünüyormuş gibi yaptı ? Annesinin bile umursamadığı beni, neden önemsiyor gibi davrandı ? Az önce tutmaya çalıştığım göz yaşlarım bir bir kucağıma dökülürken anladım benden daha iyi yalancıymış . Evet hata yaptım ona yalan söyledim ama korktum , deli gibi , ölecek gibi korktum ... Benden gitmesini istemedim ama asla duygularım konusunda yalan söylemedim . Asla canım sıkıldığı için konuşmadım onunla , onunla konuştum çünkü ona bağlanmıştım . İlk kez kendime itiraf ediyorum ben beni sevmeyen , beni sadece canı sıkıldı için kullanan sıkıntısı geçtikten sonra da hiçbir şey söylemeden giden o çimen gözlü adama bağlanmıştım ...

Kendime ne kadar kötü telkinlerde bulunup ondan kendimi soğutmaya çalışsam da içimde bir yerlerde hala bir filiz , bir umut ışığı vardı .
Yapmalı mıydım ?
Değer miydi ?
En azından bir açıklamayı hak etmemiş miydim?
Kafamdaki onlarca soruyla hızlıca çöktüğüm duvar dibinden kalktım . Üzerime dışarısı için uygun kıyafetler giydikten sonra derin bir nefes alarak evden çıktım .
Nereye gittiğimi biliyordum . Neden gittiğim ise pek umrumda değildi açıkçası . Kaç gün sürer sonu ne olur bilmiyordum ama emin olduğum bir konu vardı . Babamdan sonra ilk kez biri bana iyi gelmişti ve ben ne olursa olsun neden böyle apar topar gittiğini öğrenecektim . Sonunda canımı yakacak şeyler duymaya hazırdım . En azından öyle olmasını umuyordum .
Nereden başlamalı, ne yapmalıyım hiçbir fikrim yoktu tıpkı artık hiçbir yalanın olmayacağı gibi ...

\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\🖤/////////////////////////////

Selam cancağızlarım . :))
Nasılsınız ?
Umarım hepiniz iyi ve mutlusunuzdur . İyi ve mutlu diyorum çünkü her mutlu insan iyi olmuyor . Bazılarımız da Berfu gibi iyi yalancıyız biliyorum mutluymuş gibi davranma konusunda ...

Ama unutmayın şu hayata bir kez geliyoruz ve bir şansımız var bu eşsiz şansı gereksiz kişiler yüzünden üzülerek geçirmeyin .
Sizleri çokca seviyorum.
Beğenip yorum yaparsanız çok mutlu olurum. :))

KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin