+ İnsan daha önce hiç yapmadığı bir şeyi yapmayı özler mi?
- Ne? Anlamadım?
+ İnsan diyorum daha önce yapmadığı bir şeyi özler mi?
- Ne bileyim özler herhalde. Neyi özledin?
+ Sana sakso çekmeyi
[+18]
[Text-Metin karışık]
Bölüm umarım hoşunuza gider Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 😔💜
Bölüm sonundaki sorumu yanıtlamadan geçmeyin lütfen 🙏🏼 -----
"Asım sen bizi niye buraya getirdin?"
Karşımdaki tabelaya bakıp üstünde yazanları tekrar okudum: Vücut Geliştirme Merkezi.
"Vücut geliştirmek için."
"Onu anlayabiliyorum ama neden?"
"Kaslı bir vücudum olmasın mı? Bu kardeşinin çekici bir vücudu olmasın mı? Hem kaslı, yapılı bir vücudum olursa kızlar beni kapmak için sıraya girer."
"Hayal dünyan çok tehlikeli bir yer Asım. Derhal çık oradan."
"Uf sen sus. Hadi girelim içeri."
Asım hızlı adımlarla içeri girerken ben de hemen arkasındaydım. Asım danışmadaki kızla bir şeyler konuşmaya başlayınca ben de kenara geçip onu beklemeye başladım. Sanırım kayıt işlemleri hakkında bir şeyler konuşuyorlardı.
Boş sandalye görünce oraya doğru ilerledim. Oturur oturmaz cebimdeki telefonu çıkardım ve Instagram'a girdim. Cihan yeni bir şey paylaşmıştı. Hem de çok seksili bir şey. Nasıl nefes alınıyordu?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
chng1r: #workout 🥊💪🏼
Tek tek yorumları okudum. Ona yavşayan tüm kızların hesabını kapattırmak istiyordum. İçimdeki kıskançlık duygusu daha da artarken Asım yanıma geldi.
"Ne oldu suratın kıpkırmızı olmuş, iyi misin?"
"İyiyim bir şey yok."
"Yalan söyleme. Anladım bir şeyler olduğunu. Hemen anlatıyorsun."
"Cihan fotoğraf paylaşmış ben de yorumları okudum."
"Kıskandın yani?" dedi yüzünde aşırı rahatsız edici bir gülümsemeyle.
"Hayır ne münasebet! Ben onun neyiyim ki kıskanayım."
"Kıskanmışsın kıskanmışsın."
"Sus uğraşma benimle valla döverim kimse elimden alamaz seni."
Cümlemi bitirir bitirmez yanımızdan geçen, benim neredeyse 3 katım olan kişilerle göz göze geldim. Tamam belki onlar ikimizi ayırabilecek kapasiteye sahip olabilirlerdi.
"Tamam tamam, sustum. Gel içeriye bir göz atalım."
Başımı sallayıp oturduğum yerden kalktım. Danışmayı geçip otomatik kapıdan içeriye girdik ve spor salonunun içini gezmeye başladık. Hemen girişte, sağ ve sol tarafımızda soyunma odaları vardı. İleride yüzme havuzu, onun yanında da spor aletlerinin bulunduğu oda vardı.
Asım'ı ilgilendiren kısım orası olduğu için diğer yerleri es geçip spor aletlerinin olduğu odaya girdik.
Duvarın biri boydan boya aynayla kaplıydı. Aynanın önünde kendi vücuduna bakan, resim çekinen insanları görmezden gelerek salonu incelemeye başladım.
Adını bile bilmediğim onlarca alet vardı burada. Asım da onlardan rastgele birinin önünde durmuş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Onu tanımıyormuş gibi yapmaya başladım. Yanlış bir şey yaparsa bende rezil olmayayım diye.
Küçükten büyüğe sıralanmış dambıllar, halterler, pilates topları bir sürü şey vardı. Kum torbası bile vardı bir köşede. Bir dakika! Kum torbası...
Torbanın hemen yanı başında, bana arkası dönük biri vardı. Siyah şortlu, kaslı ve dövmeli biri... Bu kadarı da tesadüf olamazdı değil mi?
O yavaşça bu tarafa doğru dönerken ben de saklanacak bir şeyler arıyordum. Sonunda, o beni görmeden bir şeyin arkasına geçip saklanmıştım.
Asım her şeyden habersiz spor aletleriyle oynamaya devam ediyordu. Evet yanlış duymadınız oynamaya devam ediyordu. Hiçbirinin ne olduğunu bilmediği için hepsine dokunup bir şeyler yapmaya çalışıyordu.
Asım'a yaklaşan bedeni görünce dikkat kesilip onları izlemeye başladım. Kaslarına bakılırsa uzun süre burada vakit geçirmiş biri olmalıydı. Üzerinde sadece yeşil bir şort vardı. O da o kadar dardı ki...
Asım'ın yanına gidince yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve konuşmaya başladı. Benden çok uzakta değillerdi o yüzden söylediği her şeyi açık bir şekilde duymuştum.
"İstersen sana nasıl yapıldığını gösterebilirim."
"Gerek yok, teşekkürler." Asım'ın bu durumdan hoşlanmadığı apaçık belliydi.
"Hareketi yanlış yapıyorsun, bu sana zarar verebilir."
Asım cevap vermek yerine karşısındaki bedene sıkılmış bir ifadeyle bakıyordu. Bana bakmıyor olsa bile gözleriyle 'Git.' demeye çalıştığını anlamıştım. Ama karşısındaki ısrarla oradan ayrılmıyordu.
Bakışlarımı onlardan alıp az önce fark ettiğim bedene çevirdim. Kum torbasını yumruklara boğuyordu. Bunu yaparken o kadar sinirli duruyordu ki ister istemez bir ürperti hissetmeye başlamıştım. Kime veya neye bu kadar sinirlenmişti merak ediyordum.
Alnından ter damlaları akmaya başlayınca durup havluyla sildi ve hiç ara vermemiş gibi kaldığı yerden devam etti.
Salonda bir bağırma sesi yankılanınca Cihan'a bakmayı bırakıp arkamı döndüm. Bağıran Asım'dı. Karşısındaki kas yığınına sinirli sinirli bakıyordu. Kolundaki eli itip çıkışa ilerledi. Her şey o kadar hızlı oluyordu ki yetişemiyordum. Ben de daha fazla oyalanmayıp peşinden gittim.
Salondan çıkmadan son kez arkamı dönüp Cihan'a baktım. O da bu tarafa doğru bakıyordu. Ve beklenen şey gerçekleşmişti. Göz göze gelmiştik.
Hemen arkamı döndüm ve kapı açılır açılmaz kendimi dışarı attım. Asım motorun önünde durmuş derin derin nefesler alıp veriyordu.
------ AYYY DAHA FAZLA BEKLETMEK İSTEMEDİM O YÜZDEN BÖLÜMÜ BURADA BİTİRİYORUM
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Aslında bu bölümü paylaşıp paylaşmamak konusunda emin değildim. Ülkecek zor zamanlar geçiriyoruz çünkü. Ama bölüm bekleyen kişiler olduğunu görünce yazmaya devam ettim ve yayımladım.
