•6• zorla arkadaşlık

1.9K 165 126
                                    

affetmek için uğraştığım, affetmek istediğim tek kişi sensin.

"peki sence senin üzgün olman benim ne kadar umrumda?"

"İly yapma böyle..."
James'i cevapsız bırakarak rastgele bir yere oturdum. Onu affedeceğimi sanıyorsa yanılıyordu, kinci olan tek kişi Sirius değildi.

Masanın boş olan tarafına oturmuş olsamda pek işe yaramadı çünkü James tekrar tam karşıma oturdu.

"Quidditch antremanı?"
Sinirlenme sınırımı zorluyordu ancak bunun farkında bile değildi. Sinirle çatalımı masaya bıraktım ve tekrar James'e dönüp bu kez öfkeli bir biçimde konuştum.

"Anlamıyor musun? Yoksa basmıyor mu? Seni görmek istemiyorum konuşmak istemiyorum seninle iletişimde bulunmak dahi istemiyorum! Ben senin en yakın arkadaşın değil miydim? Öyleydim. Sen ne yaptın en büyük sırlarından birini benden sakladın! Ne kadar kırıldığımı tahmin edemiyorsun anlıyorum ancak seni affedene kadar benden uzak dur Potter!"

Sinirle büyük salondan çıktım ancak koridorun sonuna geldiğimde durmak zorunda kaldım. Hafta sonuydu bugün nereye gidebilirdim ki?
Aklıma birden gelen düşünce ile ilk başta biraz çekinsemde çok düşünmeden adımlarımı müdür Dumbledore'un odasına çevirdim.
Uzun zamandır onu ziyarete gitmiyordum sonuç olarak...
Kapının önüne geldiğimde şifreyi söyledim ve içeriye girdim.

"Pembe Hipogrifler!"

İçeriye girdiğimde yoğun meyankökü kokusu beni karşılamıştı her zaman olduğu gibi.
"Bayan Prince! Hoşgeldiniz bir sorun yoktur umarım?"

"Ah hayır profesör uzun zamandır ziyaretinize gelmiyordum biraz konuşalım istedim."
Hafifçe gülümseyip kafasını salladı ve iki bardağa tarçınlı çay koyup birini bana uzattı.

"Nasılsın İlena? Uzun zamandır ceza almıyorsun?"
Kıkırdamama engel olamadım ve çayımdan içtim.

"Uzun zaman dediğiniz bir hafta profesör... ayrıca sorduğunuz için teşekkürler iyiyim siz?"
"Bende iyiyim bunaklar her zaman iyidir çünkü akılları gitmiştir unuttun mu?"
Gülümsememe engel olamadım ve başımı hafifçe eğip bardağımla oynadım.

"Sanırım bir sorun var?"

"Agh sayılır James'le kavga ettik... Kavga sayılmaz aslında çünkü ben haklıyım?"
Kafasını iki yana salladı ve gözlüğünün üstünden bana dönüp konuştu.

"Sanırım bay Lupin ve arkadaşlarının sırrına ortak oldunuz?"
Tak diye anlamasına şaşırırken gözlerimi şok içinde bir kaç kere kırpıştırdım.

"Siz..."

"Bay Potter ve arkadaşları zamanında durumlarını anlatmışlardı bende dolunay geceleri için onlara izin vermiştim."

Aslında gayet mantıklıydı, asıl mantıksız olan böyle bir sırrı Dumbledore'dan saklamaları olurdu zaten.

"Remus'un sırrı umrumda bile değil profesör ama James... O benim en yakın arkadaşım bilmem gerekirdi."

"Sizde ondan animagus olduğunuzu saklamıyor muydunuz?"
Bu soruya biraz hazırsız yakalanmış olsam da benim bahanem hazırdı.

"Evet ama ben animagus olduğumda bu sırrı bilmiyordum geçen yıl öğrendim ve-"

"Ve bildiğinizi bay Potter'dan sakladınız çünkü onu kaybetmek istemediniz şimdi ise onun için çabalayacak bir bahaneniz yok çünkü bu sırrı başka biri daha biliyor?"
Pekala Dumbledore okulun her yerinde bizi izleyecek kameralar koydu sanırım bu kadarını da bilemez!

"Onu kaybetmemek için çok çabaladım profesör..."
Birden ağlamaya başladığımda sanki dolu bir bardağı boşaltıyormuş gibi hissettim. Profesör Dumbledore yanıma geldi ve bir sandalyeyi yanıma koyup destek vermek istercesine omzuma elini koydu.

Arrow - S.B.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin