Arrow - S.B.

•12• hisler ve hissizleşenler

Aşık olmadıysanız aşkı anlamazsınız ama biri size aşık olmadıysa o aşka bile aşık olursunuz.

"Bir saldırı daha..."

"Bu hafta üçüncü."
Remus ve James ellerinde ki gazateleri okuyor bir yandan da durum değerlendirmesi yapıyorlardı.
"Daha ne kadar devam edecek saldırılar?"

Lily umutsuz ve üzgün bir sesle sormuştu bu soruyu ancak hiç birimiz cevap vermedik, veremedik çünkü hiç birimiz bilmiyorduk. Saldırılarılardan en çok etkilenenler muggle doğumlulardı ve Lily'nin korkması çok normaldi. Ortamın gerginliğini dağıtmak için neşeli tutmaya çalıştığım sesimle konuştum.
"Şaka?"

"Diyorsun?"
Peter bıyık altından sırıtınca bende sinsice gülümsedim ve biraz eğilip konuşmaya başladım.

"Sirius benim içeceğime döktüğün saç dökücü iksir hala duruyor mu?"
Sirius da Peter ve bana katılıp haylazca güldü.

James kaşlarını çatarken bana bakıp fısıldayarak konuştu.
"Ne geçiyor aklından senin?"

"Severus'un kel olması."

"Ona biz biraz çapulcu farklı ekleyelim..."
Sirius göz kırpıp masadan kalktı, arkasında meraklı bir adet İlena bırakarak...

"Eğer patiayağı tanıyorsam mutlaka Severus'u pişman edecek..."
Remus Sirius'un arkasından düşenceli bir şekilde bakarken sesli bir şekilde hepimizin düşüncelerini dile getirmişti, evet Sirius'u tanıyorsam mutlaka ödetirdi.

"Ben kesinlikle sizin şakalarınıza karışıp puan kırdıtmayacağım benden uzak olun!"
Lily sinirle konuştu ve kalktıp gitti, eh eğlenceyi kaçıracaktı...

Sirius'un gelmesini beklerken şakanın, tamam şaka demeye bin şahit isterdi ama yinede umarsamaycak ve yapacak olacağımız, şakanın detaylarını ayarlamaya başlayacaktık. Çükü biz uslanmaz birer salaktık...

Bir kaç saat geçtikten sonra bugün Slytherin binasında bir parti olduğunu öğrenmemiz ve Sirius'un nereden bulduğunu asla bilmediğim bir şekilde havai fişek getirmesi kesinlikle işimize yaramıştı.
"Ben içeriye girebilirim Regulus'la konuşmayı bahane edip, asıl siz nasıl gireceksiniz onu düşünün?"

Bahçede beşimiz yürürken ve sessizce konuşurken Lily antik Rünler dersinde olduğu için bize katılmamıştı, zeki kızın hali bir başka tabii... Bende zekiydim mesela ama ben zekamı hınzırlık için kullanmayı tercih ediyordum.

"James senin pelerinin ile üçümüz girebiliriz aslında, İlena zaten bize sonradan katılacaktı sorun olmamış olur?"

"Evet olabilir ama Sirius'un dibinde olamamız lazım..." Dedim yüzümden eksilmeyen gülümsemele.

"Bence mantıklı zaten ortalığın karışması benim işime yarar, iksiri içeceklerine dökerken karışıklıktan kimse anlamaz..."

"Pekala cezada alamayız çünkü partiden profesörlerin haberi yok! Ve söylerlerse onlarda ceza alır..."
Remus'un gülerek konuşması ile o günkü konuşmamız bitti ve akşamı tuhaf bir şekilde olağan dışı bir sakinlikte geçirdik...
~

"Gidiyorum!"
Koridorun başında James ve diğerleri pelerinin altına girdi. göremiyordum ancak Sirius'un peşinden gittiklerini biliyordum, heyekelin arkasından görebildiğim kadar neler olduğunu izlerken Sirius havai fişek dolu poşeti ustaca cübbesinin içine sakladı.

Sirius kapıda görevli olan çocukla konuşmaya başlayınca ufak bir hayalbozan büyüsü ile kendimi kamufle edip onları duyabileceği mesafedeki bir heyekele geçtim.
"Bakın çok acil diyorum! Ben de meraklı değilim sizin yılan dolu zindandan farksız hatta zindan olan salonunuza ancak girmem lazım en fazla 5 dakika Regulus ile konuşacağım sonra gideceğim!"