Arrow - S.B.

•8• zıtlık yasası

¹ Zıtlık yasası reiki enerjisi olarakta bilinir ve psikolojik bir terimdir. Yaşam koçları ve psikiyatrisler sık sık bu enerjiden bahserderler. Bu enerjinin vâr olması için eksi ve artı gibi iki zıt enerjiye ihtiyaç vardır, insanların kendi enerjileri de tıpkı bir mıknatısa benzer bu sebeple reiki enerjisi hayatımızın her yerinde vardır.
~

Zıtlık yasasına¹ göre  bir şey vâr olurken onun terside yaratılır.
Evrendeki her şey zıttının vâr olma sebebidir. Ve yine her şey zıttının da zarar görme sebebidir.
İnsanlar bunu algılayamaz çünkü psikolojileri buna engel olur. Ancak bir şeyden ne kadar nefret ederseniz evren size onu o kadar çeker. Aynı şekilde bir şeyi ne kadar isterseniz ne kadar severseniz evren onu sizden o kadar uzaklaştırır.

Bizim hikayemizde tam olarak bu noktada başlıyordu.

"Neden İlena'yı çağırmıyoruz hala anlamıyorum James, o senin en yakın arkadaşın!"
Koridorda yürürken birden Lily ve James'in benim hakkımda konuştuklarını duyup bir köşeye saklanmıştım, dedikoducu yanıma engel olamamak benim suçum değildi...

"Çağırsam bile gelmez Lily... İlena'yı biliyorum, daha önce defalarca çağırdım yalvardım hatta ama en sonunda pes ettim. İnatçı keçi ne beklersin ki?"
Eh birazcık öyle olabilirdim, sadece birazcık.

Bir kaç saniye düşündükten sonra Neden bahsettiğini anlamış ve haklı olmasına göz devirmiştim. Saklandığım dolap arkasından çıktım ve gryffindor ortak salonuna gitmek üzere yola çıktım.
"O zaman ben sorarım!"

"Lily gelmeyec-"

"İlena!"
Lily'nin bana seslenmesiyle ona döndüm ve bu tatlı çabasına gülümsedim.

"Efendim Lils?"

"Hiç." Dedi uzatarak ve devam etti. "bahçeye çıkacaktık James ile sende gelsene?"
Ne oldu dercesine kaşlarımı çatıp bakarken göz devirip konuştu. Oyunculuk desen var işte ne kadar yetenekliyim.

"Gel hadi!"
Kolumu çekiştirince sürüklenerek onu takip etmeye başladım, kızgın bir Lily'den Merlin sizi korusun!
Bu kez James'e baktığımda ellerini iki yana kaldırdı ve ağzıyla mırıldandı.
"Ben karışmam."

Hanımcılığına göz devirdim ve Lily'nin peşinden koşuşturmaya devam ettim. Eğer ne olduğunu bilmesem bir şey olmadığına yüksek ihtimalle inanırdım...

Bahçeye geldiğimizde kolumu bıraktı ve üçümüz yanyana yürümeye başladık.
"İksir dersi nasıldı?"

Lily'nin sorusuna egoyla cevap verdim.
"İyi gryffindor'a 20 puan kazandırdım!"

"Zaten zambağım ve sen olmasan gryffindor yerlerde sürünür..."

"Jamesie siz çapulcular olarak gryffindor'dan puan kırmasanız her sene kupa bizde olur!"

"Ama zambağım..."
İkisinin tatlı hallerine gülerken ikisi tatlı tatlı atışmaya devam ediyordu...

"Ee İlena ben sana bir şey soracaktım aslında..."

"Evet Lily seni dinliyorum."
Dökül bakayım dökül dökül.

"Haftasonu çapulcular ve ben James'lere gideceğiz, orada kalmayı planlıyoruz 2 gün sende gelmek ister misin?"
Kafamı hızla iki yana salladım, asla.

"Hayır Lils teşekkür ederim ama gelmek istemiyorum."

"Ama neden? Tek kız olacağım lütfen tek bırakma beni..."
E gitme o zaman demek istesemde mizahşör yanıma engel olup cevap verdim.

"Çünkü Hogwarts dışına çıkamam."

"Ailen izin kağıdını imzalamadı mı?" Dedi merakla. Yüzüm düşsede kendimi toparladım, art niyetle yapmadığını biliyordum.