•17• Yüzleşen ruhlar (!!!)

2K 134 215
                                    

Bölümde smut var diye linç yersem tek tek hepinizin ağzına sıçarım teşekkürler^^
***

öyle güzeldi ki gülüşü başka hiç kimse bana gülerek baksın istemedim.

Astronomi kulesine geleli ne kadar olmuştu bilmiyordum. Saate bakmamıştım ancak şu an gün doğuyordu. Kış ayında olduğumuzu varsayarsak on saate yakındır buradaydım.

artık hikayemin eksik hiç bir parçası yoktu. Kitabın eksik sayfaları bulunmuştu, kayıp parça yerine yerleşmişti. Ancak ben kendi eksik yanımı bir türlü tamamlayamıyordum. Mutluluklarım uzaklaşıyor, hissizleşiyordum.
Ta ki sesinin tınısına bile aşık olduğum adam bana sesleninceye kadar...
O an tüm o kaybolmuşluk hissi anında yok olmuştu.

"İlena! Saatlerdir aramadığımız yer kalmadı tanrım... İyi misin?"
Kafamı anında iki yana salladım.
Hayır, iyi falan değildim.

Yanıma hızlı adımlarla geldi ve tam yanıma oturup kafamı göğsüne bastırdı.
"Seni kaybettim sandım... Lütfen kaybolma olur mu? Sen kaybolursan bende kaybolurum..."

Saçlarıma sayısız öpücük kondururken beni suçlamıyordu, neden yaptın demiyordu. Çünkü anlıyordu beni, anlaşılmazlığımın içinde beni anlayan tek kişi oydu.
"Dosyayı gördük... James şoktan bir saat sonra çıktığında deli gibi sevindi... Onun yanına gitmelisin."

Başımı kaldırdım, evet birde bu hikayenin James tarafı vardı. Babası annesini aldatmıştı bunca yıl en yakın arkadaşım dediği kız, kardeşiydi ve kardeşinin götü boktan çıkmıyordu.
"Seni çok seviyorum Sirius..."

Kollarımı hızla boynuna dolarken başım omzuna düşmüştü. Elleri belimi kavrarken daha sevgililiğimizin kaçıncı dönüm noktasını yaşıyorduk ikimizde bilmiyorduk.

Bir süre sarıldıktan sonra ayağa kalktık ve kuleden inmek için merdivenlere yöneldik. Elini kavramıştım, ancak elleri çok sıcaktı ya da ben buz gibiydim.
"Buz gibisin İlena, umarım hasta olmazsın."

"Bilmem olmam herhalde, iyi misin sen?"

"Biraz korktum ama onun dışında iyiyim şu an seni gördüm ya o yeter... Ama James'i görsen gerçekten çok iyi olacak..."

"Uyanıksa yanına gidebilir miyiz?"

"Tabii ki!"
Koridorları geçerken en sonun gryffindor kulesine gelmiş, tablodan geçmiştik. Eh en azından sabaha kadar beklemiş olmanın verdiği şansla hiç bir profesöre yakalanmamıştık.
Kapının sesini duyunca koltuklarda oturan Peter Remus ve Lily ayaklanmış, James zaten ayakta olduğu için koşa koşa yanıma gelmişti.

"İlena iyisin değil mi?"

"İyiyim James... Güçsüz mü görünüyorum oradan bilmem ama emin ol daha kötü şeyler yaşadım, sadece kafamı topladım."

"Hayır, hayır, hayır sen asla güçsüz değilsin. Çünkü sen benim kardeşimsin bu aptal belge olmasa da sen zaten öyleydin..."
Gülümsedim ve kollarımı uzatıp kocaman sarıldım.

"Sen Severus'tan çok daha güzel bir abisin James, kan bağına gerek yok sen zaten abimdin."

"Ayh ağlayacağım şimdi ayrılın ulan..."
Peter ikimizi zorla ayırınca James ile yaşlı gözlerle gülümsedik.

Kendimi tekrar Sirius'un kolunun altına atarken Lily bana gülümseyerek bakıyordu. Sanırım bu işe en çok sevinen kişilerden biri olabilirdi. Çünkü teknik olarak onun görümcesi oluyordum ve eltilikten seviye atlamıştık. Merlin yurttaki Bunak öğretmene bana ağlata ağlata soy ağacın da olan akrabalık bağlarını ezberlettiği için teşekkür etmeliydim...

Arrow - S.B.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin