Arrow - S.B.

•10• kovulmuş kız

krizler aniden gelir, sessizlikten ve derinden.

"İlena!"

"Hmm..."
Birinin bana seslenmesi ile Ayaklarımdan çekilmem ve kendimi yerde bulmam bir oldu...

"Ya noluyor ve koyacağım şimdi bir yerlerinize!"
Çocuk gibi mızıldana mızıldana yerden kalktım ve aynaya baktım. Karşımda saçı başı dağınık gözleri uyumaktan şişmiş bir adet İlena vardı. Saçlarımı kaşıyıp ayılmaya çalışarak karşımdaki Lily'e baktım.

"Gece vampirler tarafından kovalanmış gibi duruyorsun..."
Ona cevap vermeyip saate baktığımda saatin altı olmasıyla afallamıştım.

"Lily sakince soruyorum, sabahın altısında kaldıracak kadar önemli ne olmuş olabilir?"

"Sabah mı? Akşam altı saat İlena!"

"Ne? dur bir saniye Gece üçte uyumuşumdur, öğlen üç olsa on iki saat, ordanda dört saat var desek..."
Parmaklarımla saymaya tam başkayacaktım ki Lily beni durdurdu.
"16 saat uyudun İlena..."

"Yuh kış uykusuna yatan kutup ayısı misali!"
Lily kafasını sen uslanmazsın der gibi iki yana sallarken odadan çıktı.

Ayağa kalktım ve hafifçe gerinip üzerime rastgele bir şeyler geçirdim.
Yemek yiyeceğimizi tahmin ettiğim için hızla adımlarımı yemek masasının olduğu ufak odaya çevirdim. İçeriye girişimde bay ve bayan Potter bana şaşkınlık içinde bakıyordu, diğerleri ise gülmemek için ağızlarını kapatıyorlardı.
"Geciktiğim için üzgünüm bay ve bayan Potter!"

Şirin olduğunu düşündüğüm bir şekilde gülümsedim ve benim için boş bırakılan Lily'nin yanına oturdum.
Fleamont Potter ağzından bir şeyler mırıldanırken Euphemia bana gülümsedi.
"Sorun yok tatlım, yorgun olmuş olmalısın. Öyle değil mi Fleamont?"

"Ya ya öyle."

Ah canım Fleamont'cum ne kadar çok seviyor beni, gözlerim yaşardı ilgiden...
"Gece uyuyamadım pek baya da yorulmuştum ondan olabilir Euphemia..."

"Yerini yadırgamışsındır gerçi Sirius oğlumda uyuyamamış gece o da az önde kalktı."
Gülmemek için yanaklarımı ıssırırken gözüm Sirius'a kaydı o da aynı durumdaydı.

"Olabilir..."

Yemeğe hepimiz başlamıştık ve her şey yolundaydı ta ki Karnıma yediğim dirseğe kadar...

Lily'e ne var der gibi baktım, acaba ne bok yemiştim?

Bakışlarım James'e kaydığında onun da imalı bir şekilde sırıttığını görmüştüm. Lily kaş göz yaparak Sirius ve beni işaret edince olayı anlasam da anlamamazlığa vurdum.
Biraz enayiydim ama aptal da değildim canım tabii ki anlayacaktım...
Konuyu omuz silkmemle kapatınca ikiside yemeklerine döndü ancak biliyordum ki bu konu er ya da geç tekrar açacaklardı, çünkü onlar hayırsız arkadaştı.

"Sirius oğlum odanda sorun yok değil mi? Neden uyuyamadın ki?"
Fleamont Potter ilgi ile Sirius'la konuşunca sinirimden kuduruyordum. Tabii İlena kimki? İlena çöp, İlena bok.

"Yok oldukça rahattı Fleamont teşekkür ederim. Ailemden mektup geldi onu düşündüm, ancak İlena sağ olsun kısa sürdü."

Ne?
Ne.
Ne!
NE!

Ben James benimle dalga geçmesin diye iki saat çırpınayım bu 2 saniyede ötsün! Adaletine sıçayım dünya!
saçlarımı yolacağım, kafamı yemek tabağına vuracağım...

İtici bir şirinlikte gülümsedim ve Sirius'a döndüm, şerefsiz gülüşü yüzündeydi. Al işte bilerek yapmıştı!
"Hıı tabi canım iyi ki varım işte görüyor musunuz?"