bir sene önce.
jennie.
Babamın amacını bile bilmediğim ama sürekli verdiği davetlerden birinde, beyaz dantelli elbisem ve melek imajımla insanların gözünü boyuyordum. Zorla gülümsemem kimsenin gözüne çarpmıyor, samimiyetsiz bulmuyorlar ve benimle küçük sohbetler ediyorlardı.
Etmeyin.
Benimle sohbet etmeyin.
Buraya ait değildim. Burada konuşulan konular bana uygun değildi. Babamın giymem için aldığı elbise bana uygun değildi. Olmadığım bir insan gibi olduruluyordum.
Eğer annem yaşasaydı böyle olmazdı. İstediğim gibi olurdum, belki de olduğum gibi sevilirdim. Sahte şeylere maruz kalmaz, zorla sahteleşmek zorunda olmazdım.
İklimler değişiyor, insanlar değişiyor ama kavuşmak istediğim benliğim hep aynıydı.
Ve imkansızdı.
"Çok tatlısın, Jennie. Annene çok benziyorsun, seninle gurur duyardı." Duymazdı. İnsanlar tarafından yönetildiğimi görse, boyun eğdiğimi görse beni sevmezdi bile.
"Teşekkür ederim, siz de çok tatlısınız." Gözlerimden kalpler sıçrarken içten içe kusmak istiyordum.
Belime sarılı olan babamın kolunu dürttüm ve fısıldadım. "Biraz hava alacağım."
Babam ilk önce izin verip vermemek arasında kalıp, beni süzdü ve çok geçmeden başını olumlu anlamda salladı.
Güzel. En azından buna iznim vardı.
Kollarının arasından geçip, giderken derin derin nefesler alıyor hemen yere çömelmemek için kendimi tutuyordum.
Üçüncü kattaki arka terasa girdim. Her zamanki gibi kimse yoktu. Elbisemin göğüs kısmına sakladığım sigarayı ve çakmağı çıkarttım. Sigarayı yakıp, dudaklarım arasına yerleştirirken manzaraya dalmıştım.
Sigarayı içerken bir yandan şarkı mırıldanıyordum.
"I love you, baby
And if it's quite all right.." bir nefes daha çektim, sonra dumanı üfledim. Parmaklıklara asıldım ve tam şarkıya devam edecekken birisi daha mırıldandı."...I need you, baby
To warm these lonely night"Derin bir nefes daha çekerken duyduğum sesle öksürüklere boğuldum. Öksürüğe boğulmayı aldırmadan arkamı döndüm ve şarkıyı devam ettiren kişiye baktım. Elindeki şişe suyu bana uzatıp, almam için işaret etti. "Al iç, öleceksin."
Utanıp, sıkılacak durumda olmadığım için elindekini aldım ve içmeye başladım. Sakinleşmiş, nefeslerimi düzene sokmuştum. Utangaç kızı oynamama artık gerek olmadığını düşünüp, çekinmeden suratına baktım ve onu süzmeye başladım. "Teşekkür ederim." Su şişesini kaldırdım. "Bunun için."
Bir tepki vermedi. Öylece birbirimizi izliyorduk ve aramızda garip bir çekim olduğunu hissediyordum. En sonunda aramızdaki sessizliği o bozdu. "Sigara pekte sağlıklı değil, içme."
İstemsizce dudaklarımı ısırdım. Sesi fazla boğuk ve kalındı. Seksiydi. Yutkundum ve karşılık verdim. "Tek tük içiyorum..." başımı yana doğru çevirdim. "yani böyle sıkıcı yemeklerde bunaldığımda falan."
Dudakları kıvrıldı. "Davetin ortağı benim. Aslında eğlendirici şeyler yaptığımızı düşünüyordum.." dudaklarını ısırdı ve başını olumsuz anlamda salladı. "Pek başarılı olamamışım. Bir dahakine eğleneceksin, Jennie. Söz veriyorum."
Panikle ne yapacağımı bilemedim ve hemen karşı çıktım. "Hayır hayır öyle demek istemedim. Yani burdaki insanların tepkilerinden dolayı. Sürekli sarılıp, duruyoruz bunaldımm. Bir de oğullarıyla falan tanıştırıyorlar bıktım, evlenmeyeceğim! İstemiyorum ya! Yani hiçbir şey sizinle alakalı değildi, gerçekten. Tamamen insan odaklı bir şey dedim. İnsanlardan bıktım, özellikle burdakilerden çok sa-"
"Tamam, Jennie." Sakince sözümü kestiğinde duraksayıp, çenemi kapattım. Ne dediğimi farkettiğimde o, gülmemek için kendini kasıyordu. Birbirimize anlamsızca bakarken dayanamayıp, ilk gülen ben oldum. "Özür dilerim, çok konuştum."
Kafasını iki yana sallayıp, gülümsemesini büyüttü. Yakışıklıydı. "Özür dileme, lütfen." Bastırarak rica ettiğinde başımı olumlu anlamda salladım.
"Peki.." susup, birbirimize bakmaya devam ederken telefonu çalmaya başladı. Dudaklarını büzerek aramaya baktı "gitmen gerekiyor sanırım" dediklerimin hemen ardından cevap verdi. "Öyle sanırım, görüşürüz"
Arkasını dönüp, yürümeye başladığında onu bir daha göremeyeceğim düşüncesiyle dudaklarımı büzdüm.
"Davet bittiğinde tekrardan buraya gelebilir misin?" Ancak yanılmıştım. O gün, o gece onu hiçbir şey bilmeyerek hayatıma aldım.