Uzun bir aradan sonra merhaba.. Nasılsınız?
Bir iki kişi dahi oy verip yorum yapsa çok mutlu oluyorum. Lütfen hayalet okuyucu olmayın. Emeklerimin karşılığını sizlerin okuyup desteklemesiyle alıyorum. Ve inanın sizin tahmin ettiğinizden daha fazla seviniyorum.
Şimdiden teşekkürler. <3Keyifli okumalar.
3.BÖLÜM | BİR KIVILCIM UMUT
(Yazarın anlatımıyla)
Bir kıvılcım umuttu sevmek, Yağmur için. Bir kıvılcım umuttu yeniden yaşamak, rahat nefes almak.
Ateş evden çıktığından beri önünde kağıt elinde kalem bir şeyler yazıyordu. İçinden ne gelirse, ne hissediyorsa yazıyordu. Ateş'e mi yazıyordu, ona mı verecekti bu kağıdı. Oda bilmiyordu. Yalnızca yazıyordu... Umutlarını, hislerini, hayallerini.
Korkuyordu bir yandan. Bu evde biraz önce yaşananlar, onun için kolay atlatılabilecek bir şey değildi. Belki de kafa dağıtmak için yazıyordu. Karşısında biri varmış gibi hissediyordu çünkü. Ateş'in gelmesini bekliyordu. Bekledi, bekledi... bekledikçe yazdı. Hayallerini kuş olup uçtu, yalnızca gerçekler kaldı. Ne düşündüyse yazdı.
Kapı açılma sesi duyduğunda hevesle ayağa kalktı. Hava iyice kararmıştı. Yanında ufacık bir mum ve kibrit vardı. Onun aydınlattığı kadar görebiliyordu etrafı. Seslenemedi. Ateş'in odaya gelmesini bekledi. Gelmedi. Kalbi korkudan hızla çarparken elini kalbine götürdü. Derin nefesler alıyordu. Hızla kalemi eline aldı ve kağıdın sonuna bir şeyler karaladı. Kağıdı eski yastığın altına ittirdi ve camı açıp yaklaştı. Yüksek değildi ama korkuyordu yine de. Küçükken de kaçmak için atlamıştı, yakalanmıştı. Üstüne bir de ayağını kırmıştı.
Adım sesleri daha da belirginleşti. Ateş olsa eve girer girmez 'Ben geldim' derdi, Yağmur korkmasın isterdi. O gelmişti. Biliyordu, hissediyordu.
''Yağmur?'' Adını uzatarak söylemişti. Bütün evi onun pis ağzından çıkan isim doldurmuştu. Yağmur kalp atışlarını duyabiliyordu artık. Bu sefer hiç düşünmedi ve camın pervazına oturup aşağıya baktı. Odanın kapısı aralandığında gözlerini kapadı ve aşağı atladı. Bileği burkulmuştu ama umursamadı. Cama bakmaya cesaret edemeden koşmaya başladı. Nereye gittiğini, peşinde kim olduğunu bilmeden koştu. Nefes nefes kalmıştı ama onun sesini hala duyabiliyordu.
''Amcanı yoruyorsun kızım. Dur bir konuşalım.''
Küçükken her kaçışında bunu duyardı. Ama unutmuştu, büyümüştü Yağmur. Kanmıyordu artık her şeye. Yağmur yağmaya başladığında içi ürperdi. Koştu, koştu, koştu. Arkasına bakmaya cesaret edebildiğinde durdu ve döndü. Görünürde kimse yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZDAN ATEŞ
General FictionYağmur mu Ateş'i söndürecekti, yoksa Ateş'in sesi Yağmur'un gürültüsünü mü bastıracaktı? "Yağmur damlası ateşin içine düştü ve yok oldu. Ateş'i ise Yağmur söndürdü." Onların aşkı yağmur ve ateşin birlikte olması kadar imkansız oldu. ... BUZDAN A...