4.BÖLÜM | BEKLENMEYEN GÜN SONU

50 12 2
                                    

Herkese merhaba. Nasılsınız?

Oy verip yorum yaparsanız çok mutlu olurum. ^^

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4.BÖLÜM : Beklenmeyen Gün Sonu

İnsan ilk acısını, ilk nefretini, ilk mutluluğunu ve ilk aşkını unutmaz. Aklı unutsa, kalbi unutmaz.

2004

“Yapma,” diye bağırdı milyonuncu kez. “Yapma, yalvarırım.” Adam dinlemedi, kolundan tuttuğu gibi fırlattı kızını. “Dokunma anneme.” Annesine döndü, puslu gözleriyle yüzüne odaklanmaya çalıştı.

Daha ufacık bir çocukken başlamıştı hayatla savaşı. Şimdiye kadar defalarca yenilmişti ama defalarca ayağa kalkmasını, asla pes etmemeyi bilmişti. Yine aynısını yaptı. Düştüğü yerden daha dik bir şekilde kalktı ve kendinden yaşça, bedenen büyük adamın üzerine yürüdü. Kendi küçüktü ama kalbi büyüktü. Çoğu kişide olmayan o cesaret, onun ufak kalbinde çokça vardı.

“Annem dokunma.” Dedi kelimelerin üzerine basa basa. Adam güldü. Belindeki bıçağı çıkardı ve annesinin üzerine doğrulttu. “Yapma,” dediğinde küçük kız, adam bir adım daha yaklaştı kadına. “Abi, öldürme annemi.” Üç adım daha yaklaştı kadına. Şimdi bıçağın ucu kadının bedenine değiyordu.

“Yağmur, git kızım.” Bu sefer kadın konuştu çatallaşmış sesiyle. “Hadi güzel kızım. Git.” Kadın yalvarırcasına bakıyordu kızına.

“Anne.” Başka bir şey diyemedim küçük kız. Bıçağın ucu kadının bedenine yavaşça sürtündü.

“Tek bir kelime daha edersen ufaklık, annenin şuracıkta öldürürüm.” Kız başını salladı hızlıca. Sonra adamın arkasındaki komodinin üzerinden kağıt kalem aldı ve yeni öğrendiği harflerle bir şeyler yazdı. Adama uzattı.

Söz. Konuşmak yok.

Adam gülümsedi ve kıza alayla baktı. Ufak bir kahkaha atıp bıçağını geri çekti. Kız derin bir nefes alıp annesine koştu. Sıkıca sarıldı, hiç ayrılmayacaklarmış gibi sımsıkı sarıldı.

Günümüz

Polis arabası ani bir frenle durduğunda kilitli olduğunu bile bile kapıyı açmaya çalıştım. Selim alayla gülümsedi. 
“Daha işimiz bitmedi Ateş Taşkın.” Düşünür gibi derin bir nefes aldı. Ve gözlerini tekrar bana çevirdi. “Ya da Gölge mi demeliyim?” Kaşlarımı hafifçe kaldırdım.

BUZDAN ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin