Altı çocuk aynı anda gözlerini açmış, havada asılı şekilde binanın çatısındaydı.
"Ölümü tatmak nasıldı?"
Minho'nun sözlerinden sonra, altı çocuk tekrar aynı şeyleri yaşadı.
Ve tekrar.
Ve tekrar.
Ve tekrar.
Neden mi?
Çünkü Minho, Jisung'a inanmıştı.
Çünkü Minho, cehennemin ateşlerinden Jisung için kaçmıştı.
Çünkü Minho, Jisung için kuralları çiğnemişti.
Peki, Jisung için değer miydi?
Hayır.
Minho'nun umrunda mıydı?
Hayır.
Onun gözünde, Jisung hasta değildi ve onun tüm söyledikleri doğruydu ama Minho'nun en büyük hatası Jisung'a inanmak değildi.
Onun en büyük hatası, Jisung için cehennemi terk etmekti.
Çünkü o Jisung'a ne kadar uzun bir yaşam bahşetse de Jisung bir gün daha fazla yaşayamayacaktı.
Her şeyi bilen Minho, Jisung'a mutlu bir son bulamazdı.
Jisung bir gün cennete girecekti ve Minho sonsuza kadar onu göremeyecekti.
Ama derler ya..
"Cennette en çok sevdiğimiz insanlarla beraber oluyormuşuz ve herkes ailesiyle olacağını söylüyor. Benim ailem yok, Minho. Ben kiminle mutlu olacağım."
"En sevdiğin insanla."
"Ama..."
"Ne oldu?"
"Seni çok seversem, cennete gelebilir misin?"
"Dene."
"Ya başarılı olmadan ölürsem."
"O zaman mutlu sonu hak etmiyoruzdur."
sonu açık kaldı idc
ai bitti
ceci kaçar ig😼🤙🏻sondan bahsetmem gerekirse eğer evet jisung şizofreni ve minho ona aşık olduğu için doğrulardan kaçıp jisung'a inandı çünkü ona her şeyi(doğruyu) gösteren jisung olduğunu düşünüyor işte bu "you are my atlas and i am your world" sözünü buna bağladım
sonu düşünmedim😶 okurken olan hislerine ve düşüncelerine göre değişir bence açık kalması daha iyiydi
kimine göre mutlu sonu hak ederler ama kimine göre etmezler
bence etmediler çünkü minho olması gerektiği yerden kaçtı ve bunun için ceza çekmeli + olarak jisung'un hayali dünyasına göre altı kişiye işkence(?) yaptı bunu jisung için yapsada onu hak etmiyor bence jisung ise huzur içinde ölmeyi ve sonsuz cenneti tatmayı hak ediyor ama minho yüzünden buna ulaşamıyor kendi yazdığım şey hakkında tuhaf tuhaf düşüncelerim var ay ownagwkpsmajwlak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
atlas | minsung
FanfictionNe hissetmişti? Ölüm mü? Ölmemişti ki o, kanlı canlı duruyordu. Peki ya öldüyse? Dirilemez miydi?