11| Oyun

121 7 23
                                    

Herkes oturduğunda çoktan konuşma başlamıştı.

"Evet nasılız?" diye söze başladı Marlene. Heyecanlı olduğu belliydi.

"İyiyiz sağol Marls, herkes çalışıyor. Hem birbirimizi her gün görüyoruz" dedi Remus ardından Regulus'a döndü" Bence bu soruyu sormamız gereken kişi Regulus." Dedi ve küçük çocuğa gülümsedi.

Regulus, Remus'un bu davranışına karşı gülümseyerek, "Her zaman gibi gidiyor diyebiliriz. Abime bakıyorum, eve göz kulak oluyorum ve onun gibi birkaç şey."dedi.

Göz devirdi Sirius. Küçük kardeşinin bu tavrı sinirlerini bozmuştu.

"Hm-hm kesinlikle, evi yağmalayarak göz kulak olmayı pek severler kendileri." dedi. Yüzüne sinsi bir gülümseme yerleşmişti.

Bu ufak atışma herkese komik gelmiş olmalıydı ki herkes gülmeye başladı.

Regulus, sinirle yanaklarını şişirdi ve abisine döndü. Dilini çıkardı ve ağzına masadaki atıştırmalıklardan attı.

Herkes setin yorgunluğunu atmak istercesine konuşmaya başladı. Bu serbest, iş stresi olmadan geçirdikleri zamanı özlemişe benziyorlardı.


Aradan yarım saat bile geçmeden konuşacak şeyler tükenmişti. 

"Offf ben çok sıkıldım!" diye bağırdı aniden Marlene. Hemen yanı başında bağırılmasından hoşlanmadığını yüzünü buruşturarak belli eden Lily çıkıştı.


"Bağırma Marls sağır değiliz" 

Marlene onu umursamadan devam etti.
"Hadi bi oyun oynayalım!" Dedi ve ellerini birbirine vurdu. 


"Şöyle ki, ilk önce oy birliğiyle iki kişi seçilecek ve seçilen kişiler herkesin isminin yazdığı torbadan isim çekecekler," herkes birbirine baktı. Sirius'un içinde bir his vardı. Ve doğruyu söylemek gerekirse pek iyi bir his değildi.


"Eğer birbirlerine çıkarlarsa bu iki kişi odaya kapatılacaklar. Eğer başkaları çıkarsa oyun 2 tura dönüşecek ve iki grup sırayla odaya kapatılacak, birbirleriyle doğru düzgün iletişim kurmaya, süre bitene kadar verilen görevleri yapmaya çalışacak," Heyecanla ellerini birbirine vurarken devam etti,

"Dışarıda olanlar ise arada sırada içeriye ufak sürprizler yapıp içeridekilerin işini zorlaştırmaya çalışacaklar!" Gözlerindeki parıltıyı kaçırmak imkansızdı. Sirius'un içindeki his daha da ağır basmaya başlamıştı. 

Remus'un da aynı şeyleri hissettiği belli oluyordu ki ikisi de aynı anda etrafa bakarken göz göze geldiler.

"Ne dersiniz?"

Herkes düşünüyordu.  Kabul etmeli miydi Sirius. Kabul etseydi ne olurdu? Arkadaşları her zamanki gibi saçma birşey yapar mıydı?

James, "Tamam ben varım! Eğlenceli duruyor!" diye heyecanla atıldı. James'in kabul etmesi ile diğer domino taşlarını itmiş, ondan sonra da diğerleri kabul etmeye başlamıştı.

"..Pek emin değilim.." dedi Remus. Bu fikirin içine sinmediği belli oluyordu.


'Demek bazen aynı düşünebiliyoruz ha Lupin?' diye geçirdi içinden Sirius.


"Bende... " Dedi Sirius. Sesinde de bu hislerini belli etmeye özen gösterdi. "Bence hiç böyle şeye bulaşmamalıyız Marls. Siz şimdi illa ki saçma birşeyler yaparsınız." 

Our Role|Wolfstar|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin