(Şarkı ile dinlemek ayrı keyifli oluyor)
Her şey ani gelişmişti. Bir anda kavgaya tutuşmuştuk. Bana öyle sert bir tokat atmıştı ki bana yere düşüp orta sehpaya kafamı çarpmıştım. Önüme gelen saçlarımı arkaya savurarak,
-Sen kendin istedin Ece!
Dedikten sonra sehpanın üzerinde bulunan bibloyu alıp fazla sert olmayacak bir şekilde ensesine geçirmiştim. Sinirle,
-Benimle uğraşma Ece! Yoksa sen zararlı çıkarsın!
Ece sadece acı ile yerde kıvranmakla yetinmişti. Ağzıma kan tadı gelince dudağımın kanadığını fark etmiştim. Elimin tersi ile dudağımı silip arkama bakmadan salondan çıkmıştım. Odama çıkmak için merdivenlere yöneldiğim sırada birinin arkadan saçımı var gücü ile çekmesiyle geri geri gitmek zorunda kalmıştım,
-Uğraşırsam ne olur Helin?!
Bu Ece kişisiydi. İyici sinirlenmiştim zaten saçlarıma dokunulmasından pek hoşlanan biri değildim. En sertinden dirseğim ile o estetikli yüzüne bir tane geçirmiştim. Bu sayede geriye sendelemişti. O durumdayken en sağlamından bir tokadı geçirmiştim. Yere düşmüştü bu sayede. Şu an ne saçmalıyorduk biz gerçekten anlamış değilim?
İkimizde nefes nefese kalmıştık. Yerdeki Ece'nin yanına yaklaşıp saçlarından tutarak sinirle,
-Bana bak Ece! Bir daha saçlarıma ellersen seni yaşatmam!! Anladın mı?
Dedikten sonra başka bir ses,
-Ne oluyor burada?! Bu ne hal??!
Demişti. Bu Umut'un ablası Banu'nun sesiydi. Ellerimi Ece'nin saçlarından çekerek Banu ablaya dönmüştüm. Banu abla,
-Helin ne oluyor?!
-Bir şey yok Banu abla. Ufak bir tartışma o kadar.
Sinirle,
-Ufak bir tartışma mı? Bu yüzden mi kıyafetin kan içinde ve dudağın patlamış durumda? Bu mu ufak bir tartışma?!!
Elimi başıma koyunca kanadığını fark etmiştim. Başım sehpaya çarptığı için kanamış ve kıyafetime bulaşmıştı. Banu abla devam edip,
-Ece sen? Bu ne hal?! Yüzün mahvolmuş keza saçında öyle!
O arada başka bir ses,
-Bu ne kargaşa?
Bu Umut'un sesiydi. Bizi gördüğü gibi kaşlarını çatarak,
-Ne oluyor burada?
Banu abla,
-Bende onu anlamaya çalışıyorum. Çocuk gibi kavga mı ettiniz siz?
Kafam yarılmış ve ben burada bu saçmalığı dinliyordum. Banu ablaya dönerek,
-İzninizle.
Dedikten sonra odama çıkmak için merdivenlere yönelmiştim. Odama geldiğim gibi kıyafet dolabını açıp temiz kıyafetler çıkarmaya başlamıştım. Yaz ayına uygun uzun ve geniş, kısa kollu bir tişört, altına siyah tayt. Giyinme odasına geçip kıyafetleri giyinmiştim. Saçlarımı yıkamam gerekiyordu, hemen banyoya yönelip saçlarımı soğuk su ile yıkamaya başlamıştım. Su her yarılan bölgeye değdiğinde benim acı ile kıvranmam bir oluyordu.
Saçlarımda hissettiğim bir çift el korkudan geri geri gitmeme neden olmuştu. O bir çift el benim belimden tutup suyun altına geri sokmuştu.
-Sakin ol Helin benim.
Bu Umut'tu. Umut,
-Bunu yapmaktaki amaç ne Helin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ KARGO
Novela JuvenilYanlış gelen bir kargo hayatınızı ne kadar mahvedebilir? Bu nefretin aşka dönüşmesine ne demeleri? İntikam ve göz yaşı ardından aydınlık bir dünya.