Bölüm-7

169 9 2
                                    

(amy winehouse-back to black)

Doktorlara göre tam bir muammaydım.

Ama kesin bir şey vardı, hepsinin %100 emin oldugu bir şey...

Çoklu kişilik bozuklugu, hayali dünyayla gerçeklik arasında sıkışmışlık ve dogal olarak hayalle gerçegi ayırt edememek.

Baş psikologuma göre -ki oda hayal ürünüm olabilir- kendime ait bir cehennem yaratmışım ve gerçek dünyada karşılaştıgım kötüleri kendi kurgumla canlandırıp, cehenneme tıkıyormuşum.

Ne kadarda saçma!

Doktorum Selma hanım kendi kendine saçmalarken, kulaklıgımı taktım.

Gin wigmore kill of the night

Açtım. Gözlerimi kapadım. Ve sonrasında uyku..

Kabuslar. Görevler..

Doktor selmanın beni uyku halinde inceleyebilmesi için yuttugum haplar bayagı işe yaramıştı.

Hiç zorlanmadan uykuya dalmıştım.

Genelde rüyalarımda konuşmam bunu o deli karıya da söylemiştim ama ikna olmamıştı.

Tek ikna ettigim şey, müzik dinlemekti.

Evet rüyamın arka fonunda rock parçalar seviyorum.

Biri beni dürtükleyip duruyordu.

Elimle kovalamaya çalıştım.

Gözlerimi hiç mi hiç açmadım.

Dürtüklemeler daha can acıtıcı ve sıklıkla olunca

"DEFOLLLLL!!!!!!!!!!"

Ve biraz küfürle karışık bagırdım.

"KALDIR KOCA KIÇINI!"

"DEFOL!"

Sonunda kendime daha iyi uyuyabilecegim bir yer bulabilmek için gözlerimi milimetrelik aralayarak yerimden kalktım. Beni terapiden almaya gelmiş olan anneme ve 8 yaşındaki küçük kız kardeşime somurtarak baktım.

Kardeşim korkmuşa benzemiyordu.

Benim kardeşimdende bu beklenir işte.

Annemin yanından ayrılıp bana koştu.

"iyimisin?"

"iyiyim balım."

Anne bu tatlı şeyin senden dogması ne kadar da ilginç demi?

Pınarın elinden tuttum.

Asansöre bindik ve annemide hiç bekleme zahmetine girmedik.

Sokaga çıktıgımızda, hemen bir büfe aradı gözlerim.

Yakındaki bir marketten 500mllik bir dondurma aldım.

Bu aralar yanımda sürekli taşıdıgım 2 plastik kaşık çıkardım.

Orman meyveli dondurmanın dibini görmemiz pek uzun sürmedi.

Pınar kaşıgıyla hala birkaç lokmacık dondurma çıkarmaya çalışıyordu boş kutudan.

Telefonum titrediginde

Elime aldım.

ANNECUK! Yazısını gördüm.

Açıp kulagıma götürdüm.

"geç kalma.

Saçmalama.

Başını belaya sokma.

Kardeşini de hasta etme"

"okey."

cehennemde görüşürüz #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin