Eliza: Utanma bu kadar ama Mir Han ;)Mir Han: Öpmedim Eliza!
Eliza: NE?
Mir Han: Öyle.
Görüldü.
Odama çıkıp kendimi yatağa fırlattım. Kafam demire çarpmıştı. Telefonum çaldığında Mir Han'ın aradığını düşünüyordum.
Ekrana baktığımda annemdi.
"Efendim?"
"Evimizde davet veriyoruz, Eliza Hanımlar teşrif edecek mi acaba?"
Yoo, ne alaka ben?
"Sanmıyorum."
"Kızım herkes burada olacak ama Mir Hanlar da."
O zaman işler değişirdi, bu sözleri ona yedirebilirdim.
"Geliyorum."
"Ben de öyle düşünmüştüm."
Tahmin etmesi zor değildi. Haberleri görmüştü, sevgililik durumunun gerçekliğini merak ediyordu.
Günseliyle konuştuğuna o kadar emindim ki, hatta planların yapıldığına yemin edebilirdim.
Telefonu kapatıp, davet için hazırlandım.
Arabama bindiğimde planımı gözden geçiriyordum. Ulan Mir Han ben düşünmeye bile üşenen bir insanım!
Bu arada evden çıkarken siyah balık Mir'in yüzdüğünü görmüştüm. Sanırım o da yüzmeye üşeniyordu, nefes almak efor sarfettirse ben de ona üşenirdim.
Sanırım siyah balık Mir, siyah balık Eliza olmalıydı. Gerçi ben karalar bağlamayı sevmezdim. Hiç tarzım değildi.
Eve geldiğimde arka taraftan görünmeden girmek istiyordum. Evin arkasına park edip indim.
Arabama baktığımda yine park edemediğimi görmüştüm ama pek de umursamamıştım. Ne var? Bir şeyde de iyi olmayıvereydim yani!
Mesela park etmek, üzgün olmak, umursamak gibi.
Aslında çoktu ama böyle deyince az gibi oluyordu ve bu bana iyi geliyordu.
Evin duvarına tırmanmak için birkaç tuğlayı çıkardım. Tecrübeliydim eve gizlice girmek ve çıkmak konusunda.
2 adım çıkmıştım ki güvenlikçi sarışın, maviş yakışıklı bey -Can- yanıma gelmişti.
"Eliza Hanım, Eflah Bey oradan inip yanlarına gitmenizi istedi."
Harika, abimin radarına yakalanmıştım! Bir şeyde de iyi ol be kızım!
Duvardan atlarken Can beni tutmuştu. Topuklu ayakkabılarla atlayamayacağımı düşünmüştü herhalde.
Yanağından makas alıp göz kırptım. Arkamı dönüp giderken iç çektiğini duymuştum. Can baya yakışıklısın ama olmaz be gülüm.
İçeri girdiğimde gözlerim abimi arıyordu. Kimseye görünmeden yanına gitmeliydim çünkü herkes soru soracaktı ve ben bunu asla istemezdim.
Bulduğumda yanına gidip oturdum.
"Neden normal insanlar gibi kapıdan girmiyorsun Peren?"
Omuz silkip görevlinin uzattığı tepsiden alkollü bir içecek aldım. Zeytini ağzıma atıp göz kırptım.
"Kimseye görünmemek için, özellikle de sana."
Abim kaşlarını çatıp arkasına yaslandı. Bardağı elimden alıp masaya koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİZA
Short StoryMir Han: EVİMİN DUVARINDA NEDEN ÖZÜR DİLE YAZIYOR! Eliza: Duvara anlattım anladı, sen hâlâ anlamadın be Mir Han. Eliza: O özrü, di le ye cek sin! Mir Han: Bilboardlarda bile Özür dile Mir Han Eroğlu yazıyor! Eliza: Evet haberim var. Eliza: Çünkü be...