4

748 88 26
                                    

Minho evin güvende olduğunu söyleyip beni evde tek bırakıp gitmişti. Bu sefer bir şey olur diye numarasını vermişti. Başım çatlıyordu doğru düzgün bir uyku çekmemiştim. Şimdi ise hazırlanıp işe gitmem gerekiyordu. Hızlıca duşa girip evden koşar adımlarla çıkmıştım. 

Seungmin yine güzel sevgi sözcüklerini sıralamıştı

"Aman tanrım dünden daha beter gözüküyorsun. Uyumuyor musun sen hiç?"

"Uyuyamıyorum..."

"Tamam, Chan bugün geç gelecek o gelene kadar uyu. Müşterilerle ben ilgilenirim"

"Çok teşekkür ederim Seungmin. Eğer çok kalabalık olursa beni uyandır tamam mı?"

"Tamam hadi git dinlen"

Seungmin'e çok minnettardım. Her ne kadar sert gözükse de yumuşacıktı. Odanın birine geçip kendimi koltuğa bırakmış güzelce uyumuştum.

Seungmin gelip beni uyandırmıştı. Chan'ın gelmek üzere olduğunu söylemişti. Elimi yüzümü yıkayıp müşterilerle ilgilenmeye başladım. Gün sonunda telefonum aklıma geldiğinde Minho'dan arama ve ya mesaj beklemiştim ama yoktu. Suratım düşmüştü, en azından nasıl olduğumu sorabilirdi. 

Aptal olma Hyunjin o senin flörtün değil diye kendimi uyarmıştım. Sanırım liseli salaklara dönmüştüm. Aslında Minho ile birlikte olmak istiyordum hem de ailemi daha çok çıldırtmak. Yapılan o kadar baskıyı kaldırmış en sonunda onları yüzüstü bırakmıştım. Yüzlerinde ki hayal kırıklığını görmek hoşuma gidiyordu. Belki Minho ile ekip olduktan sonra onlarında bir kaç önemli eşyasını çalardım. Benden gençliğimi çaldıkları gibi. 

Ekim'in serin gecesinde eve gidiyordum. Son sigaramı bitirmiş bu yüzden markete uğramalıydım. Bir kaç içki ve sigaram ile eve dönmüştüm. Işıkları açtığımda koltuğumda oturan Minho ile irkilmiştim.

"Neden haber vermiyorsun? Korkuttun beni"

"Gizemli olmayı seviyorum"

"Ha ha hah şirin"

Minho ile oturmuş içiyorduk. Bir şey konuşmuyorduk ama en azından yanımdaydı. Perde esen rüzgardan havalanıyordu. Geriye yaslanıp gözlerimi kapattım uykum vardı. Minho bir şey söylemeye mi gelmişti yoksa öyle oturmaya mı?

"Bana dövme yapabilir misin?"

Bu saatte bunu istemesi biraz tuhaftı. Büyük ihtimal Chan dükkanı kapamış olmalıydı.

"Yarın olabilir"

"Şimdi istiyorum"

"Maalesef Minho bazen  istediğimiz her şey anında olamayabiliyor"

Bir anda kucağıma oturmuş sırıtarak bana bakıyordu. 

"Şu anda istiyorum ve sen bunu yapabilirsin"

"Hayır yapamam çok yorgunum. Kendine başka bir oyuncak bul"

"Peki bende çalıştığın yerde küçük bir gezintiye çıkarım"

Üstümden kalkacağı sırada tişörtünün yakalarından tutup geri kucağıma oturtmuştum. Biraz sert olmuştu tabii. Minho'dan küçük bir inleme çıkmıştı. Tepki vermemeye çalışarak gözlerine baktım. 

"Eğer çalıştığım yere müşteri dışında gelirsen seni polise veririm"

"O zaman benimle ortak olamadan hapse girerim"

"Napabilirim. Chan'dan uzak dur"

"Gerçekten kaslı ve herkesin isteyebileceği türden biri. Yoksa ondan hoşlanıyor musun?"

bonnie & clyde - hyunho ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin