bonnie & clyde - hyunho ✓

7

Büyük günün sabahına uyanmıştım. İşe gitmeyecektim izin almıştım.

Felix ile birlikte saçımızı boyuyorduk. Sarı yapmak istemiş bana çok yakışacağını söyleyip tutturmuştu. Önce benim saçımı sonra onun saçını boyamış evin içinde banyo yapınca fareye dönen tavşanlar gibi geziyorduk( tavşanları yıkayınca cidden komik oluyolar bayılcm)

2 saatin sonunda saçlarımızı yıkamak için banyoya gitmiştik.

Aynaya baktığımda kendime aşık olmuştum resmen. Felix ise sanki doğuştan sarışınmış gibiydi. Gözlerim ona alışmıştı bile.

Aynadan kendimize bakıp birbirimizi övüyorduk.

Changbin ve Minho işlerinin olduğunu söyleyip sabah evden çıkmıştı.

Felix ise bana makyaj yapıyordu. Tanınmaz bir haldeydim.

Davet saati yaklaşıyordu ama Changbin ve Minho ortalıkda yoktu.
Kıyafetlerimi giyip geldiğimde Felix yanıma gelip boynumdaki izleri kapatmaya başlamıştı. Onlardan rahatsız değildim ama bu iş için gerekti.

"Sevgili misiniz?"

"Sanmıyorum"

"Minho sert durabilir ama emin ol içinde çok farklı biri"

"Bu belli zaten. Yani genelde sert duran herkes böyledir"

"Evet. Sadece sürekli onun üstüne gitme tamam mı? Sinirlendiğinde korkunç biri oluyor. Geçen sene Changbin ile tartışmışlardı ve ev savaş alanına döndü. 2 ay boyunca konuşmadılar"

"Daha önce onu hiç sinirli görmedim"

"Ona iyi geliyorsun demektir bu"

"Peki onun ailesi?"

"Ayrı yaşıyorlar ve ailesi hakkında pek konuşmayı sevmez. Kendisi bir şey demediği sürece sorma bile"

"Anladım. Imm şey..."

"İstediğini sor bana cevap vereceğim bir şeyse söylerim"

"Unutamadığı birisi mi var? Hani ölen bir eski sevgili ya da ne bileyim kötü biten bir ilişkisi? Travma gibi yani anlatabildim mi?

Felix küçük bir kahkaha atmıştı.

"Hiç sevgilisi olmadı ki"

"Ne?"

"Evet bunu kendi söyledi. Aşık olmaktan korkuyor gibi belli etmesede. Aşkın saçmalık olduğunu ve insanı kör ettiğini söylüyor. Kör ettiği konusunda haklı kendi çapında diyelim"

"Nasıl haklı?"

"Bunu söyleyemem sana. Minho anlatırsa anlatır ama şu kadarını diyebilirim iyi bir çocukluk geçirmedi. Onun hiçde iyi olmayan üvey babası var. Annesi ise asla Minho'ya inanmadı çünkü aşıktı ona ya da inanmak istememiştir"

"Onu dövüyor muydu?"

"Bunu bana sorma Hyunjin. Minho anlatırsa öğrenirsin ben bile çok ileri gittim aslında ama sana güveniyorum"

"Teşekkür ederim Felix"

"Rica ederim ve bunlar nerede kaldı ya?"

Koltukda kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. İçimden provalar yapıyordum. Felix son kontrolleri yapıyordu. 5 dakika önce Changbin'i arayıp nerede olduğunu sormuş ve birkaç kez küfür edip en sonunda orospu evladı diyip suratına kapatmıştı.

Adamın bana yaklaşmasını istemiyordum. Mümkünse bana dokunmasın istiyordum.
Çalan kapı ile yerimden sıçramıştım.

Kapıyı açtığımda Minho ve Changbin içeri girmeden hadi gidelim demişti. Geç kalmak istemiyordu.