Minho ile gidip kıyafet almıştık. Aldığımız şeyler oldukça pahalıydı. Bu kadar parayı nereden bulduğunu sorduğumda geçen ki yarışın parası olduğunu bu yüzden istediğimi alabileceğimi söylemişti çünkü ona yardım etmiştim.
Kozmetik mağazasına girincen şaşırmıştım. Koyu tonlarda makyaj malzemeleri alıyordu.
Saç boyalarının önünde durunca sırıtarak bana bakmıştı."Ne yapacaksın onları Minho?"
"Saçlarını boyayacağız"
"Ne?"
"Kızıl sana çok yakışır aslında. Hm sarıda çok iyi olur. Daha önce saçını boyadın mı?"
"Evet"
"Tamam şu açıcıyıda alalım"
Bir sürü poşetlerle eve dönmüştük ama Minho beni geri evden çıkarıp markete gidelim demişti.
"Paran çok geliyor sanırım sana"
"Bir bakıma öyle"
Uzun zamandır büyük marketlere gelmiyordum hemde upuzun bir zamandır.
Minho alışveriş arabasını alıp sürmeye başlamıştı. Şuan ondan arabaya binmek istediğimi söylesem ne tepki verirdi diye düşünüyordum. Minho ise kendine kahve seçiyordu.Birden arabaya oturunca kaşlarını kaldırıp bana bakmış ardından arabayı sürmeye başlamıştı. Almak istediklerini üstüme atıp bana eziyet çekiyordu.
Bir an bu kadar abur cuburun arasında kaybolacağımı sanmıştım. Minho elini uzatmıştı çıkmam için. Dağ yığını olmuş arabaya baktım. Minho ise telefonundan bir şeyler yapıyordu.
Kasaya geldiğimizde kasiyer derin bir nefes almış eşyaları okutmaya başlamıştı. O sırada Minho gidip prezarvatiflerin önünde hangisini alsam diye bakıyordu. Gözlerimi başka tarafa çevirip bakmamaya çalıştım.
Minho elinde 3 4 paket prezarvatifle geldiğinde bende bir yandan abur cuburları poşetliyordum. Kasiyer tepki vermemeye çalışarak onları da okutmuştu.
Bu poşetleri nasıl taşıyacağımızı düşünüyordum ki dışarda emekliye ayrılması gereken arabanın içinde Changbin'i görmüştüm. Tüm poşetleri arabaya yerleştirip eve gitmiştik
Minho evimde kaldığı günden beri ev çok dağılmıştı. Çöplerini çöp dışında her yere atıyordu. Kıyafetlerini ise evin hemen hemen her yerinde bulmak mümkündü. Sürekli ona evi topla diye bağırmama rağmen bir ara yaparım diyip geçiştiriyordu. Tüm evi toplayıp poşetleri yerine yerleştirdikten sonra kendimi koltuğa atmıştım. Minho ise yine yarı çıplak halde mutfakta bir yandan içiyor ve bilgisayarına bakıyordu.
2 gün kalmıştı ve bunun için heyecanlıydım. Minho bana adamın fotoğrafını göstermiş ve neler söylemem gerektiğini söylemişti. Gerekirse adamla sevişmem gerektiğinide söylemişti. İşler bu raddeye gitmemeliydi tabii.
İlk sevişmemi yaşlı bir bunakla yapmak istemiyordum. Koltuğa uzanıp mutfakda sırtı bana dönük olan Minho'yu izlemeye başladım. Sırtında dövme yoktu bu yüzden teni ortadaydı. Şimdi gidip bunu Minho'ya söylesem ne olurdu diye düşündüm. Ne tepki verirdi? Benimle dalga geçer miydi?
Yerimden kalkıp Minho'nun yanına gittim ama bilgisayara çok dalmıştı ki beni görmemişti. Gözüne taktığı yuvarlak gözlüklerini ilk defa görüyordum ve bu onu daha da çekici yapmıştı. 2 dakikadır buradaydım ama beni hala umursamıyordu. Minho dediğim halde bileDikkatini çekebilmek için kucağına oturduğumda kaşlarını kaldırıp yüzümü incelemişti.
"Ne oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bonnie & clyde - hyunho ✓
FanfictionÇünkü biz Bonnie ve Clyde'ın modern versiyonu gibiyiz