Yarış başlamış korkuyu bir kenara atmış Minho'ya yardım ediyordum. Elimi sıkıca beline bağlamış tutunuyor onu yönlendiriyordum.
"Trafiğe yaklaştık daha dikkatli ol Hyunjin. İyi gidiyorsun"
"Tamam"
Motor hızlıca kırmızı ışıkta duran arabaların arasından dans eder gibi geçiyordu. Arabalar korna çalıyor ya da küfrediyordu.
"Jeongin' i geçtik mi?"
"Sanırım tozlarımızı yuttu azgın velet"
Trafikten çıkmış bitiş çizgisine yaklaşıyorduk. Jeongin ile aramızda çok fark yoktu.
Yarışı kaybedersek ne yapacağımı düşünüyor bir yandan da Minho'yu yönlendiriyordum.
Bitiş çizgisinden geçtiğimizde kalabalık bağırıyor ve tebrik ediyordu.
Kazanmıştık. Bu gece evimde rahatca uyuyabilecektim.Minho kaskını çıkarıp motordan inmiş ve benim inmeme yardım etmişti. Jeongin motorunu yanımıza koyup Minho'yu tebrik etmiş bana göz kırpmıştı.
"Güzel yarıştı ve kaybettiğim için üzüldüm böyle bir güzelliği kaçırdığım için özelliklede"
Bir kaç şey daha söyleyip yanımızdan gitmişti. Uykum vardı bir an önce eve gitmek istiyordum.
"Eve gidelim mi?"
"Sadece kısa bir işimiz daha var. Ödülümüzü almalıyız"
Minho tekrar beni motorun yanında bırakıp bir yere gitmişti. Tekrar döndüğünde motora binip oradan uzaklaşmıştık.
Yolumuz uzundu kafamı Minho'nun sırtına yaslayıp üşüyen ellerimi kıyafetinin içine yerleştirmiştim. Sıcacıktı ama ellerim soğuktu, tepki vermemişti bende orada uyumaya devam ettim. İçimden bu yolculuk hiç bitmesin istedim.Uykulu uykulu apartmanın küçük asansörüne binmiştik. Minho'dan destek alıyordum.
"Anahtarın nerede?"
"Bilmiyorum"
"Ne demek bilmiyorum?"
Minho ceplerimi karıştırmaya başlamıştı. Gıdıklanıyordum. Anahtarı bulup kapıyı açmıştı.
Beni yatağa yatırırken kolumu boynuna dolayıp üstüme düşmesini sağlamıştım. Kollarımı daha çok çekip dudaklarını dudaklarıma bastırmıştım.
Karşılık veriyordu. Alt dudağımı ısırmıştı. Küçük bir inilti bırakmıştım hoşuna gidiyordu. Sırtımı başlığa yaslamıştım Minho üstümdeydi. Kendimden emin değildim ve yalan söylediğim için tedirgin hissediyordum. Daha önce kimse ile birlikte olmamıştım.
Minho sesli bir şekilde dudaklarımdan ayrılmış anlını bana dayamıştı
"Uyu artık Hyunjin sabah işe gideceksin"
Kafamı sallayıp kabul etmiştim. Tamam en azından yalanım daha ortaya çıkmayacaktı.
Üstümden kalkıp yanıma uzanmıştı. Tişörtünü çıkartıp bir tarafa fırlatmıştı pantalonunuda çıkarıp bir tarafa fırlatmıştı.
Dikkatimi dağıtmak için arkamı dönüp gözlerimi kapatmıştım. Uyumam gerekti yoksa bu sefer Seungmin tolerans göstermeyebilirdi.Alarmı hızla kapatıp Minho uyanmasın diye sessizce duşa girmiştim. Çıktığımda Minho odada yoktu ama kıyafetleri hala yerdeydi.
Saçlarımda ki havlu ile odadan çıkıp mutfağa gittiğimde Minho kendine kahve yapıyordu. Elinde 2 bardakla bana döndüğünde günaydın demiştim. O da günaydın diyip kahveyi bana uzatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bonnie & clyde - hyunho ✓
FanfictionÇünkü biz Bonnie ve Clyde'ın modern versiyonu gibiyiz