Hope soyunma odasında son kalan kişiydi ve üstünü çabucak değiştirmeye çalışıyordu voleybol antrenmanına neredeyse geç kaldığının farkındaydı.
Hope at kuyruğunu sıkıştırıp spor salonuna gitmek üzereyken Dana yüzünde sahte gülümsemeyle ona doğru yürüdü.''Merhaba Hope, bir saniyen var mı?''
Hope Dana'yı geçmeye çalıştı '' Aslında, yok. Ben de tam gidiyordum antrenman başlamak üzere.''
Sarışın kız nazikçe kolunu tuttu. ''Sadece bir saniyeni alacağım. Landon ile çıkmam konusu senin için sorun olup olmadığını öğrenmek istiyorum.''
Hope Dana'nın elini kolundan uzaklaştırmak için elini itti ''Hiç bir sorunum yok.''
Dana gülümsedi. ''Çok tatlısın.''
Hope soyunma odasından çıkarken gözlerini devirdi. Ne kadar sahte bir kız diye düşündü.
Dana'nın onu takip ettiğini biliyordu ve arkadaşlarına koşarken tökezlememek için elinden geleni yaptı.
Takım Koçu konuştu "Kaptanımız geç kalmanın uygun olduğunu düşündüğü için, antrenmandan sonra 10 tur koşmak için kalacaksınız."
Tüm kızlar itiraz etmeye başladı. Hatta bazıları Hope'a dik dik bakınca o da onlara ters ters baktı. Antrenman başladığında Hope ve Dana aynı takımda olduğundan, Hope'un aklına bir fikir geldi.
Kumral saçlı kız topa ilk vuran kişiydi ve top Dana'nın kafasına 'yanlışlıkla' çarptı.
Sarışın kız bağırmaya başlayıp arkasını dönünce Hope ona özür dileyen bir gülümseme ile baktı. Dana da sahte bir gülümseme ile karşılık verip arkasını döndü.
Ondan sonra bu durum 1-2 kez daha yaşandı. Koç bu 'kazalar' hakkında soru sorduğunda Hope kötü bir gün geçirdiğini söyledi.
Antrenmandan sonra ceza turlarını koştuklarında, ilk bitiren Hope oldu.
Çok yoruldu ama Josie ile randevusuna çok geç kaldığı için buna değdi.*
Hope'un cesaretini toplaması için Josie'nin evinin kapısını çalması tam beş dakika sürdü.
Partiden önce son bir kez buluşmak üzere bir gün önce anlaşmışlardı, her şeyin yolunda gideceğinden emin olmak için.
Ama aslında Josie'nin evinde olma fikri Hope'u gergin bir karmaşaya sokmuştu.
Bir kez buluşmuşlardı, milyarlarca kez mesajlaşmış ve birkaç kez telefonda konuşmuşlardı. Bu çok zor olmamalı, ama nedense öyle hissettiriyordu.Sarışın bir kadın kapıyı açıp ona kocaman gülümsediğinde, Hope gerginliğinin biraz (ama biraz) azaldığını hissetti.
"Merhaba! Sen Hope olmalısın, değil mi?"
Hope gülümseyerek konuştu "Merhaba Bayan Saltzman, evet benim."
"Oh, aslında Forbes, ama lütfen bana Caroline de." Sonra kapıyı biraz daha açtı. "Buyur, Josie odasında. Yukarı çıkabilirsin, seni bekliyor."
''Tamam. Teşekkür ederim.''
Hope eve girdi ve aklına gelen ilk şey, gerçekten ev gibi hissettirdiğiydi.
Ev Hope'un ki gibi değildi, ilk olarak çok daha küçük ama aynı zamanda çok daha sıcak ve misafirperverdi.
Her duvarda resimler vardı. Aile resimleri, Lizzie'nin voleybol resimleri, Josie'nin gitar çalması, tüm aile balık tutarken ve hatta bazı düğün resimleri.Hope kendi evini düşünürken biraz üzüldü. Evinde aile fotoğrafı yoktu.
Her gün ebeveynlerinin yüzlerini görmek gerçek bir işkence olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Randevum Var! (Tek sorun sahte olması) Hosie (GirlxGirl)
General FictionLandon, Hope ile ayrıldıktan sonra, Hope'un kalbi ve gururu derinden yaralanır. Bu nedenle Hope'un en iyi arkadaşı, Landon'ı kıskandırmak ve ne kaybettiğini göstermek için bir plan yapar.