Penelope'den:
Bak, hangi hafta olduğunu biliyorum ve buna cevap vermeyeceğini de biliyorum. Sadece Josie'yi arayacağına söz ver. Onu uzaklaştırma. Ona ne olduğunu söyle ya da söyleme sadece onu ara Hope.
Seni seviyorum...
Hope mesajları tekrar tekrar okudu. İki saat önce gönderilmişti. Pazartesi günü öğlen olmasına rağmen Hope hâlâ yatağından çıkmamıştı.
Gözleri kızarmış ve şişmişti, ağlayarak uyuyakalmıştı, ancak uyanıp tekrar ağlamaya başladı. Josie'yi araması gerektiğini biliyordu ama buna cesaret edemiyordu.
Hope, Penelope'nin mesajlarını bir kez daha okuduktan sonra telefonunu komodinin üzerine koydu. Dizlerini göğsüne çekerek yanaklarına yeni yaşlar düşmeye başlarken dizlerine sarıldı.
"Sen tam bir korkaksın." Hope hıçkırarak kendi kendine konuştu
*
"Cumartesi hepimiz bowlinge gitmeliyiz." Lizzie öğle yemeğinde kocaman bir gülümsemeyle öneride bulundu.
Josie ve MG'nin yandan bakışları üzerine Lizzie gözlerini devirdi. "Haydi! Tekrar bağ kurmamıza yardımcı olacak. Üçlümüz eskisi gibi değil."
Josie omuz silkti. "Tamam ama Hope'un gelmesini istiyorum. Arkadaşlarını da davet etmesini istiyorum."
Lizzie mızmızlandı. "Jo..."
"İstediğim tek şey bu. Kabul et ya da etme ama gelmemi sağlayacak tek şey bu."
"İyi o zaman!" MG gülümsedi. "En azından birlikte vakit geçireceğiz."
Josie onlara gülümseyip başını salladı. Ceketinin cebinden telefonunu çıkararak hızla Hope'a bir mesaj gönderdi.
Hope'a:
Lizzie, MG ve ben Cumartesi günü bowlinge gidiyoruz. Gelmek ister misin? Penelope ve Amanda'yı da davet edebilirsin :)
Josie, Hope'a mesaj atarken kardeşinin başlattığı yeni konuşmaya odaklanarak telefonu masaya koydu.
Dakikalar geçti ama Hope'tan yanıt gelmedi. Lizzie'yi dinlemeye çalışıyordu ama iki dakikada bir telefonuna bir göz atmadan edemiyordu.
Hope genellikle şimdiye kadar cevap verirdi. Geçen geceki tesadüfen öpüşmelerinden sonra bile Hope onu görmezden gelmemişti. Josie öğle yemeğinden sonra sınıfına giderken, bir şeylerin yanlış olduğu hissine kapıldı.
*
Josie, telefonunun çaldığını duyduğunda uyanmakta zorlandı. Gözlerini açtı bir an için hala rüyada olduğunu düşündü ama telefon tekrar çalmaya başladığında uyanık olduğunu anladı.
Hızla komodin üstündeki gece lambasını açtı. Bir an için Lizzie'yi uyandırmaktan endişelendi ama sarışın o kadar derin uyuyordu ki horluyordu. Josie telefonunu alıp Hope'un onu aradığını görünce hemen kaşlarını çattı. İçini endişe kapladı, bu yüzden aramayı hemen yanıtladı.
"Merhaba?"
"Seni uyandırdım değil mi?" Hope'un sesi kısık, neredeyse kırık geliyordu.
Josie yatağında daha dik oturdu. "Bunun için endişelenme. Sorun ne?"
"Ben... boşver."
"Hope, beni sabahın ikisinde arıyorsun, boşuna olamaz." Josie usulca şansını denedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Randevum Var! (Tek sorun sahte olması) Hosie (GirlxGirl)
General FictionLandon, Hope ile ayrıldıktan sonra, Hope'un kalbi ve gururu derinden yaralanır. Bu nedenle Hope'un en iyi arkadaşı, Landon'ı kıskandırmak ve ne kaybettiğini göstermek için bir plan yapar.