1. Bölüm -Benimle numaradan çıkar mısın?

1.2K 48 9
                                    


 Bu kurgu bana ait değildir. Farklı bir siteden yazardan izin alarak çevirisine başlayacağım.

Kurgu tamamen avengerskye adlı kullanıcıya aittir. 

Sadece çevirmen olarak sizlere sunmak istediğim bir hikaye ben beğenerek okumuştum umarım sizlerde seversiniz.

Hosie fanları ( Legacies adlı diziden ) karakterleri daha iyi tanıyabilirler ayrıca ilk kitabımda karakterleri paylaşmıştım aynı karakterler oradan da bakabilirsiniz fakat bu hikaye diziyle hiç alakası yok sadece karakterler diziden alınmış. Ve  "The perfect date'' adlı filmden ilham alındığı söylenmiş. 

Neyse daha uzatmadan sizleri yeni hikaye ile baş başa bırakayım.

________________________________________________________________________________

Landon,  Hope'dan mezuniyet partisinden bir ay önce ayrılmak istediğini söyledi. 

Aralarının iyi olmadığı gibi bir şeyler zırvaladı. Ona bir sürü mazeret sıraladı, ama pek de iyi bir açıklama yapmamıştı bile.

 Üzgün ​​olduğunu söyleyip, onu okulun otoparkının ortasında öylece bıraktı.

 Hope'un gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı ve herkes ona bakıyordu. Hope kalbi kırıldığından kimseyi umursamıyor nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.

 Landon onun ilk ve tek erkek arkadaşıydı, yani bu onun ilk kalp kırıklığıydı. En iyi arkadaşı koşarak yanına gelmesi uzun sürmedi, ona bakmaya cüret eden herkese dik dik baktı. 

Penelope nazikçe ''Hey, ne oldu?'' diye sordu. 

 ''Landon benden ayrıldı.''

Hope gözyaşları arasında konuştu kelimeler ağzından zar zor çıkıyordu. 

Geriye dönüp baktığında Penelope'nin bunu hemen anlamasına biraz şaşırdı ama kısa saçlı kız durumu anladı. Penelope'nin gözleri ilk başta şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı ama sonra yüzü sertleşti.  Kimse Penelope Park'ın gazabına uğramak istemezdi.

 "Onu öldüreceğim."

Hope'a sarılan kolları sadece bir an için gevşedi, ancak Penelope en iyi arkadaşından çıkan hıçkırıkları duyduğunda, Landon Kirby'yi öldürmenin bekleyebileceğine karar verdi. 

Hope en son babasının cenazesinde böyle ağlamıştı. Penelope o anıyı hatırlayınca içini bir hüzün kapladı. Hope hayatında yeterince ağlamıştı, kesinlikle bunu hak etmemişti. Penelope yumuşak bir sesle en iyi arkadaşına baktı.

"Hadi Hope. Seni eve götüreceğim."  

Sonra Hope'u arabasına yönlendirdi. Kumral saçlı kız onu yönlendirmesine izin verdi ve mavi gözlerinden hala yaşlar akıyordu. 

Penelope otoparktan çıkarken Hope'u her an kontrol ediyordu. Arkadaşı pencereden dışarı bakıyor, sık sık gözyaşlarını siliyordu. 

Penelope, Hope'un o anda nasıl hissettiğini tam olarak biliyordu. Arkadaşının kalbi kırılmıştı, evet ama ayrıca çok utanmıştı. Bütün okul onun terk edildiğini, sonra ağladığını görmüştü. Mikaelson'lar hakkında kesin olan bir şey vardı, onlar gururlu insanlardı.

 Landon sadece Hope'u terk etmemiş, onun gururuna da saldırmıştı.

  "Hope, hadi konuş benimle."

Hope, Penelope'ye bakmak için başını çevirdi.  Penelope'nin gözleri bir an için yoldan ayrılarak Hope ile göz göze geldi. Hope'un okyanus rengi gözlerinde çok şey görünüyordu.

Randevum Var! (Tek sorun sahte olması) Hosie (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin