"Burada ne yapıyorsun? Bugün Hope'la film izleyeceksin sanıyordum." diye sordu Lizzie.
Josie yatağında oturmuyordu. Orada öylece, sırt üstü uzanıyordu. Gözleri tavandan hiç ayrılmadı ama kendini kardeşinin sorusuna cevap vermeye zorladı.
"Beni ekti." dedi Josie iç çekerek. Sonra biraz daha öfke içeren bir açıklama ekledi. "Roman şehirdeymiş."
Lizzie kaşlarını çattı. "Roman kim? Bu arada kıskançlığın çok belli oluyor."
"Ben kıskanmıyorum!" Josie yatakta doğrulup ikizine dik dik bakarken hemen itiraz etti. "Roman, Hope'un bir arkadaşı, başka bir şey değil."
Lizzie, Josie'yi biraz kızdırmaya karar verdi. "Yine de, onunla birlikte olmak için seni ekti."
Josie inledi. "Biliyorum! Ama onun da sebepleri var. Tıpkı şu anda İngiltere'de yaşadığı gibi, buraya sadece onu görmek için gelmesi gibi. Bir yıldan fazladır birbirlerini görmemişler ve arayıp bu hafta sonu geleceğini söylediğinde Hope o kadar heyecanlandı ki." Josie'nin gözleri büyüdü. "Aman Tanrım, Lizzie sence aşıklar mı?"
Lizzie gözlerini devirdi. "Ben dramatik ikiz olduğumu sanıyordum. Onlar arkadaş, bunu birkaç saniye önce kendin söyledin."
"Ama ya eğer-"
"Kes şunu artık." Lizzie, Josie'nin sözünü kesti. "Kendine gelmeli ve Hope'a nasıl hissettiğini söylemelisin. O da aynı şeyi hissediyorsa, gerçekten birlikte olabilirsiniz. Aynı hissetmiyorsa da... Pekala, yoluna devam edersin!"
Josie, Lizzie'ye en sahte gülümsemesini gösterirken. "İyi tavsiye Liz, teşekkür ederim." Çok alaycı bir şekilde konuştu.
*
"Çok sevimli." Roman gülümseyerek konuştu. "Ne zamandan beri kızlardan hoşlanıyorsun?"
"Bilmiyorum, sadece ona özel." Hope, gözlerini telefonundaki Josie'nin resminden hiç ayrılmadan söyledi. "Josie bana daha önce hissetmediğim şeyleri hissettiriyor. Ya da hissettiğim şeyleri ama onunlayken bu bin kat daha güçlü."
Roman kıkırdadı ve onu kucaklamadan önce Hope'un saçlarını çabucak karıştırdı. Hope kıkırdayarak ona sarılmasına izin verdi. Yanında olması iyiydi.
Roman ile olan ilişkisi Hope'un çoğu insanla paylaşmak istemediği bir şeydi. Kardeşi gibiydi. Landon onunla hiç tanışmadı ve Roman'ın varlığını bilmiyordu.
Penelope onu kısaca duydu ama onunla hiç tanışmadı. Josie'ye ondan bahsetmek zorundaydı, onunla birlikte olmak için film günlerinden vazgeçtiği için bu adildi.
Her nasılsa, Roman onun güvenli alanıydı. Bebekliklerinden beri birbirlerini tanıyorlardı. Roman'ın annesi, Hope'un annesinin çocukluktaki en iyi arkadaşıydı. Roman ve Hope birlikte büyüdüler ve çok derin bir bağ geliştirdiler.
Ne yazık ki ailesi, ikisi de 10 yaşındayken İngiltere'ye taşındı. Şimdi sadece imkanları el verdikçe birbirlerini görüyorlardı.
Hope kucaklaşmadan uzaklaşarak arkadaşına gülümsedi.
"O zaman onunla tanışabilir miyim?" diye sordu Roman usulca, eli Hope'un saçıyla oynarken.
Hope, Roman'a onda pek görmediği bir savunmasızlıkla baktı. "Josie ile tanışmak istiyorsun."
"Açıkçası senin için gerçekten önemli. Ona gözdağı konuşması yapmama gerek yok mu? Duyduğuma göre sana bolca yapılmış."
Hope gözlerini devirdi. "Evet ama bana konuşma yapanlar Josie ve benim bir çift olduğumuzu düşünüyorlardı. Öte yandan sen..." Hope iç çekti. "Her şeyin sahte olduğunu biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Randevum Var! (Tek sorun sahte olması) Hosie (GirlxGirl)
General FictionLandon, Hope ile ayrıldıktan sonra, Hope'un kalbi ve gururu derinden yaralanır. Bu nedenle Hope'un en iyi arkadaşı, Landon'ı kıskandırmak ve ne kaybettiğini göstermek için bir plan yapar.