Bismillahirrahmanirrahim.
23.04.22
Tarihlerimizi atalım...
Gül Dikeni sezon finali olmaya yakın yazmaya başlarım henüz önümüzde bir rahat 10-12 bölüm var.
Oy ve yorumlarınızı bu küçük giriş bölümüne de bekliyorum.
❄❄❄
"Bu iş için ne kadar para aldın?"
Kanım şiddetle fokurdayıp vücuduma yayıldı. Sesi oldukça net duyumsarken kapalı gözlerimden göremiyordum fakat yakınımda olduğunu biliyordum. Öfkeyle bağırmak istedim, yüzüne tükürmek ve küfürler etmek ama ağzımın kalın bir iple bağlanmasıyla içimdekileri dışarıya aktaramadım.
Birinden para almamıştım.
Sağıma, soluma hareket ettim, ayağa kalkıp bundan saatler önce nasıl yanımda kedi gibi olduğunu hatırlatmak ve kahkahalarını bir nebze azaltmaktı niyetim ancak öyle olmadı. Ani hareketlerimden dolayı el ve ayak bileklerimin bağlanmasıyla yere yapışmam bir olmuştu.
Bunun hemen ardından kulaklarımı sağır eden kahkahası yankılandı.
Hak etmiştim.
Bunların hepsi, benim suçumdu.
Dikkatsizliğimin değilde kararan gözlerimin ve hep vurdumduymaz aklımın sebebiydi.
Düşmenin etkisiyle önüme diz çöken varlığı ile gölgesi üzerime düştü. Bugüne özel topuz yaptığım ama şu an topuzla bir ilgisi olmayan saçımı kavrayarak bileklerimdeki sızıya bir yenisini daha eklemişti. Çenem kasıldı, anlımdan şakaklarımın izinden yere damlayan terlerin kuru zeminde ki ıslaklığı düştü.
Kafamı sertçe tutup kendine çekti ve gözlerimin üzeri örtülü olmasına rağmen onunla göz göze geldim.
Siyaha karışan kahverengi gözlerini hayal ederek baktım.
Saçımı tutuşu hafifledi, "Sen beni ne sandın? Tabii..." Ona ait tütünün kokusunu yine tattım. Saçımda ki eli boynuma düşerek baş ve işaret parmağını nabzımın içine aldı. "Kendini çok akıllı sandın, iki eğlendik diye seni görmeyeceğimi hatta büyüne kapılacağımı da sanmıştın." İki? Evet.
Nabzımı parmaklarıyla ezdi. Zaten silik olan yerler gözlerimin kaymasını sağlayarak elini çekti. Yerde, sandalye'ye bağlanmış cellatımın dibinde ölümü bekliyordum.
Yanlış adama çatmış, para kıyırmaya çalışmıştım. Bugün ise anlaşılmış ve bilmediğim bir odaya kapatılmıştım.
Sol tarafımdaki ayak sesleri çevremde dönüyordu.
"Hayır, Laçin Sare Keskin, zeki ve büyüleyici olman beni etkilemedi. Sen öyle sandın." Ne demekti bu?
Kaşlarımı çattım, çünkü söylediklerinden zerre bir şey anlamamıştım.
"Yapma Laçin, zeki kadınsın sen, anlaman lazım." Zehirli dili, şaşırmışlıkla duraksamıştı. Anlamamam mı şaşırtmıştı onu?
Kaşlarım düz bir hâl aldı.
"En baştan, yani bana çarpmandan itibaren kafanda kurduğun seneryoyu biliyordum." İşte şimdi şaşırma sırası bana geçmişti. Ağzım aralanmış kaşlarım üste çekilmişti.
"Sen, anlamamışsın! Ama doğru," Benim gibi şaşırmışlığını belli ederek. "Anlasaydın devam etmez kaçardın."dedi, tespit edercesine.
Ben bu adamı kandırmıştım ama benden çok zeki olacağını hesaba katmayıp reddetmiştim.
Ve tüm planlarımın ateşe atılmasına neden olmuştum.
Güçlükle başımı oynattım. Her yerim düşmenin ve dayak yemenin etkisiyle hareket yetimi kaybettirmişti.
"Seni öldürmemem için bir sebep söyle, Yırtıcı!" Horoz indi ve kulağımı çınlattı. Yırtıcı.
Şaka yapıyor olmalıydı? Çünkü ağzım bağlıydı ve konuşmam imkansızdı.
Zaten asıl bunu yapmasında ki amaç beni öfkelendirip kıvrandırmaktı ancak ona, bunu yapmayı istemedim. Benim ses çıkartmamam ve dayak yediğim halde korkusuzluğum, tekrar tekrar onu büyülerken ağzımı ve gözümü açtı.
Gözlerim, bembeyaz ışığın ışınıyla karşı karşıya kaldı, düzelmesi saniyelerimi alıp, saatlerdir kuru olan dudaklarımı dilimle temizlerken metalik tadı da alarak içeri soktum ve güçlükle öksürdüm.
"Biriyle iş birliği yapmadım, bu işte hep tektim." dedim boğuk sesim ile karşılık vererek. Eli yine benden ayrıldı ama dizlerini kırarak eğildi. Siyaha yakın gözleri hayal ettiğimden de koyuydu. Yarım bıraktığım konuşmayı ona fırsat tanımadan açıkladım. "Yapsaydım burada olmazdım zaten. "Yüzümü buruşturup söylediğini kendisine yakıştırmayarak, çenemi yukarı kaldırdım. "Ha, öldürmek istiyorsan öldür tabi... Ancak tüm mal varlığının benimle birlikte ebediyen mezara girmesini istiyorsan, kabul ediyorum." Anında tüm vücudu gerildi, hareleri şokla açılırken titreştiğini gördüm. Ama yine de onu vurmadan, ezmeden ve en çok da sarsmadan işimi bitirmedim.
"Çek tetiği!"
❄❄❄
Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Tahminleriniz varsa?
İsimler bölümle öğrenilsin istiyorum.
Sevgilerle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemheri
Teen FictionO, buz mavisi gözleriyle okyanusu donduracak kadar soğuk, bir bakışıyla beni tan vaktine götürecek kadar sıcaktı. Ben ise onu yuvasında alt edecek bir gerçektim. O, benim yıkım üzerine kurulan başlangıcım ve bitmek üzere olan sonumdu. Bir zamanlar...