𝐇𝐞 𝐉𝐮𝐬𝐭 𝐇𝐨𝐦𝐨𝐩𝐡𝐨𝐛𝐢𝐜//𝐘𝐨𝐨𝐧𝐦𝐢𝐧

~ Öpüşme ~

Bol kaoslu bir bölüm sizi bekliyor arkadaşlar, yorum ve oy vermeyi unutmayın iyi okumalar 🌸

############

Yanımdan geçerken durup kulağıma doğru eğilip fısıldamıştı ve ben duyduklarımla oraya gömülmek istemiştim.

"Aferin ibnelikten adamlığa terfi edildin" deyip yanımdan geçip gitmişti ben ise hayal kırıklığı ve paramparça olan kalbim ile daha fazla dayanamayarak okulun boş tuvaletine kendimi atmıştım, arkamdan seslenen nancy'i bile takmamıştım.

Neden böyle olmak zorundaydı ki beni sevmeyebilirdi ama kalbimi kırmak zorunda değildi, zaten yeterince acı çekiyordum üstüne üstlük böyle şeyler olunca daha fazla bu acıya katlanacağımı düşünmüyordum. Okulun zili kulaklarımı doldurunca içimden küfür edip lavaboya doğru ilerleyip ellimi yüzümü yıkamıştım, gözlerimin içi ağlamaktan kan çanağına döndüğünü görünce siktiri çekip kendimi lavabodan dışarı attım, artık hiç bir şey umrumda değildi, insanlar ne sikim yapıyorsa yapabilirlerdi bana...

###########

~Jungkooktan~

Teneffüs zilinin çalmasıyla kafamı gömdüğüm sıradan kaldırmıştım beni gören arkadaşlarım şaşırmış ifadeleriyle alay etmeye başlayınca onlara küfür etmiştim, tam bir yavşaklardı ya.

"Ana bizim uyuyan prensesimiz uyanmış günaydınlar efendim " hobi baş selamı vererek söylendiğinde masamın üstündeki silgiyi kafasına atmıştım, yanımdakiler kıs kıs gülerken Hoseok da başını ovup küfür etmeye başlamıştı

"At ağızlı seni " söylediği lafla gülsemde dersinini verdiğim için,  keyfim yerine gelmişti

"Hiştt yakışıklı gelsene " kapının önünde seslenen kıza döndüğümüzde Wendy olduğunu görünce üstümü düzeltip ayaklanmıştım.

"Bana seslendi ama neyse sende gidebilirsin" yanımdaki seokjin'e ters ters baktığımda saçlarını düzeltip 'oh çok şükür yine yakışıklıyız' dediğinde daha fazla bu görüntüye dayanamayarak kendimi direk okulun bahçesine attım. Yoksa daha çok uğraşırdım onlarla.

"Ee aşkım ne yapalım "
"Gel şu bankların birine oturalım birazdan zil çalacak biraz zaman geçirmiş oluruz " kafasını tamam anlamda sallayıp elimi tutup banklara doğru sürüklemişti. En sakin olan yeri seçip oturmuştum, Wendy de yanıma oturup kafasını omzuma koymuştu.

"Neden teneffüsler bu kadar kısa ki "
"Bir bilsem " diye söyleyip geçiştirmiştim, kafasını omuzumda kaldırıp dudağıma kısa kısa öpücükler bırakıp çekilmişti.

"E sende öpsene ya hep ben öpüyorum ama " evet öpen taraf hep Wendy oluyordu ben pek fazla sevmezdim şu öpüşme meselelerini, güzel gelmiyordu bana kalbimi falan uçurmuyordu yani, ama Yine de onu kırmak istemiyordum o yüzden ona yaklaşıp öpecekken öksürük sesi ile öpmeden geri çekilmiştim.

"Burası okul ve ben bu okulda böyle şeyleri görmek istemiyorum ne sik yapıyorsanız siktirin gidin okul dışında yapın" gözlerim alev içinde taehyunga dönünce ellerimi yumruk yapıp ayaklanmıştım amına koyayım sanırsın cumhur başkanı

"Pardonda sanane amına koyayım istediğim siki yaparım ve sen öküzün trene baktığı gibi bize bakarsın anladın mı" bu sefer o sinirlendiğinde keyifli bir sırıtış yapıp Wendy'nin ellinde tutup gidecekken beni durdurmuştu, ne istiyorsunuz ya amcık kafalılar.

"Bu kadar korkak olduğunu bilmiyordum eğer korkak değilsen yanındaki kızı gönderip baş başa sohpet ederiz şurda " dediğinde, korku içinde bana bakan kıza bakıp onu sakinleştirdikten sonra, onu sınıfa göndermiştim tae pezevenki de yanındaki arkadaşlarını gönderdikten sonra sırıttıp arkaya doğru yol almıştı, bende arkasından gitmiştim.