Bölümü düzeltirken baya kötü bir bölüm olduğunu fark ettim, o yüzden de bunu bilerek okursanız sevinirim boş yere linç yemek istemiyorum.🤍🤍
******
"Günaydın miniğim" yanaklarıma konan öpücüklerle beraber, yoongi'ye daha çok sırnaşmıştım, dün gece ki yorgunluk hala üzerimdeydi kalkacak halim yoktu şuan.
"Günaydın kediciğim" kaşlarını çatıp bana baktığında dilimi çıkartmıştım hemen.Â
"Kedi mi? Yok daha neler inek deseydin daha az şaşırırdım gerçekten" gözlerini devirip ayaklandığın da sırıtmıştım, çok tatlı sinirleniyordu insanın o kedi suratını yiyesi geliyordu.
"Nereye gidiyorsun yoon" yataktan kalkıp oturur pozisyona geçmiştim, yoongi ise üstü çıplak olduğu için kısa şortunu çıkartıp bana bakmıştı.
"Duşa gireceğim bebeğim sende gelmek ister misin" gözlerini kısıp otuziki diş sırıttığında kafamı olumsuz anlamda salladım, o kadar yorgundum ki bugünlük bu kadar yeter diye düşünüyordum.
"Ben gidiyorum o zaman" deyip gitmişti bende oturduğum yataktan kalkıp üstüme bir şeyler giyip alt kata inmiştim, kendimi koltuklara atıp rastgele kanal değiştiriyordum, labirent oynadığını gördüğümde hemen durdurup izlemeye başladım, taki yoongi'nin telefonu çalana kadar, bilinmeyen numara arıyordu açsam mı ? yoksa açmasam mı diye düşünürken telefon kapanmıştı, bende umursamadan tekrardan filmi izlemeye devam ettim.
1 kaç dakika sonra tekrardan çalan telefonla bakışlarım arayan kişiye kaymıştı yine bilinmeyen numaraydı, bu sefer düşünmeden, yeşil tuşu kaydırıp telefonu kulağıma götürmüştüm.
"Yoongi özür dilerim oğlum dayanamadım aradım seni nasılsın iyi misin" duyduğum sesle beraber yere çakılmıştım resmen, hangi yüzle arıyordu ki bu adam.
"Yoongi burda değil aramayın lütfen" deyip kapatacakken ettiği laflar yüzünden kapatamamıştım.
"Ulan sürtük park jimin ben seni oğlum gibi sevdim,, ama sen beni sırtımdan bıçakladın, ve oğlumu benden ayırdın geber tamam mı, sen ölmeyi hak ediyorsun inşallah mutlu olamazsın pişman olup ölmeyi bekler- dıt dıt dıt" birden telefon elimden çekilip kapatıldığında dolu gözlerimle yoongiye bakmıştım. O ise bana sinirli bir şekilde bakıyordu.
"Ne diye açıyorsun ki telefonu görmüyor musun benim telefonum olduğunu" sinirle söylendiğinde kafamı eğip azarlamasının bitmesini bekledim.
"Özür dilerim bir daha dokunmam " deyip ayağa kalkmıştım, beni böyle azarlamasına gerek yoktu, kalbimi kırıyordu.
Koltuğun üstünde ki telefonumu alıp yatak odasına doğru gittiğimde, yoongi de arkamdan geliyordu üstünü giyinecekti galiba, odaya girip yatağa kendimi atıp yorganı da üstüme çekmiştim, kimseyle konuşmak istemiyordum sadece birazcık uyuyup bazı şeyleri unutmak istiyordum, tabi bu mümkün değildi.
Üstümdeki yorgan birden çekildiğinde hiç oralı olmamıştım hala kırgındım ona.
"Bak bebeğim beni yanlış anlamanı istemiyorum, senin üzülmeni de istemiyorum az önce ne olduğunu gördün babam olacak piç sana neler diyordu öyle, o yüzden telefonuma dokunmamanı istemedim, seni kimsenin üzmesini istemiyorum anladın mı beni bebeğim" alnıma öpücük kondurup çekildiğinde şaşkınlıkla ona bakmıştım, benim üzülmemem için öyle davranmıştı, ama yine de kalbim kırılmıştı, kendini affetirmesi lazımdı bana.
"Çok kırıldım, nasıl olacak " dediğimde üstüne tişört giyip yanıma gelmişti.
"Hımmm demek seni kırdım öyle mi " kafamı evet anlamında salladığımda dudaklarıma öpücük kondurup beni de kucağına almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐞 𝐉𝐮𝐬𝐭 𝐇𝐨𝐦𝐨𝐩𝐡𝐨𝐛𝐢𝐜//𝐘𝐨𝐨𝐧𝐦𝐢𝐧
Teen FictionOkulun homofobik çocuğu olan Min Yoongi ve ona deliler gibi aşık olan Park Jimin Yan çift: Taekook {texting & düz yazı}