Mezarlığın üzerine bıraktığım son çiçeklerle üzülerek ayrılmıştım büyük beton olan yerden, yanımda hüngür hüngür ağlayan beden ile daha çok kötü oluyordum, çok seviyordu onu! ona onca kötülük yapsa bile çok seviyordu, ama artık yapacak bir şey yoktu iş işten geçmişti. O ölmüştü.
Yanımda yere çökmüş bedene uzanıp sıkıca sarıldığımda, oda bana sıkıca sarılmıştı, onun kokusu beni rahatlatırken benim kokumda ona çok iyi gelmişti. Ağlayışı bir süre sonra hıçkırıklara dönüştüğünde. çok mutlu olmuştum, onu böyle üzgün görmek istemiyordum.
"Baba" arkamızda duyduğumuz ses ile bakışlarımız seslenen küçük bedene kaymıştı, suratını asıp bize üzgün üzgün bakıyordu.
"Baba gidelim artık ne olur " oğlumuzun ısrarı ile kasvetli mezarlıktan çıkmıştık, onun daha fazla korkmasın istemiyorduk artık.
Yoongi son kez babasına veda ettikten sonra, arabaya binip çalıştırmıştı. 10 yıl önceki olayda yoongi'nin babasının psikolojik sorunları bastırdığı için oğlunun önünde dayanamayarak intihar etmişti, son sözleri ise can yakacak cinstendi. Yinede umudumuzu kaybetmedik, birbirimizi bırakmadık, daha çok sarıldık birbirimize ve bir oğlumuz oldu çok mutlu bir aile olduk, insanların hor görmediği bir yerde arkadaşlarımında olduğu bir semte çok mutluyduk, bu sefer mutluluğumuz kısa sürmemişti.
"Babalarım size bir şey söylemek istiyorum " oğlumun ince pürüzsüz sesini duyduğumda dudağımın kenarı kıvrılmıştı, çok seviyorduk onu hayatımıza bir anda girip bizi çok güzel bir aile yapmıştı.
"Söyle oğlum" yoongi'nin otoriter sesini duyduğumda kendine geldiğini anlamıştım.
"Ama kızmayacaksın tamam mı ? " Yuri elleri ile oynadığında bir şeylerin olduğu kesindi, ellerimi ellerine koyup konuşmuştum onunla, güvende hissetmesini istiyordum.
"Merak etme oğlum sana kızmayacağız hadi söyle bize lütfen"
"Şey ben jungkook ile taehyung amcanın oğlu olan ji-woo 'ya aşık oldum onu seviyorum " başını öne eğip konuştuğunda şok içinde ona bakmıştık, demek bu yüzden sürekli onlara gitmemiz için ısrar ediyordu. Vay çakal vay bu bizide geçmiş. Yoongi'nin tepkisine baktığımda sırıtıyordu.
"Afferin aslan oğlum benim, hem bak atalarımız ne demiş erkek adamın erkek sevgilisi olur demiş" kahkaha attığında bende gülmüştüm ah aptal çocuk, kesinlikle bu ata hoseok'tu.
"O hangi ata ya tam çıkaramadım" gülerek konuştuğumda ilk önce kendini gösterip sonra üstüme eğilip dudağıma ufak bir öpücük bırakıp çekilmişti.
"Bende onu böyle öpeceğim" arkadan sinirli gelen sesle daha çok gülmüştüm, bugün çok eğlenceğimiz belliydi.
*********
"Gelelim sebebi ziyaretimize biz yani ben ve jimin senin oğlun ji-woo'yu oğlumuz Yuri'ye istiyoruz" yoongi'nin istemesinden sonra jungkook'un gözleri seyirmeye başlamıştı, belli kolay kolay vermeyecekti çocuğunu. Ama biz almasını çok iyi bilirdik.
"Taehyung bak gözüm seyiriyor görüyor musun ? ne diyor bunlar duyuyor musun? bana git tüfeğimi getir vuracağım bu namussuzları" taehyung biricik kocasını sakinleştirmeye çalıştığında, içerden ji woo gelmişti, bizi gördüğünden yüzündeki gülümseme kocaman bir hal almıştı.
"Jimin amca yoongi amca aaaa Yuri " salonun ortasında bağırıp bize sarıldığında bizde ona sarılmıştık, tabi arkadan gelen terlik ve bağırma sesi bölmeseydi daha iyi olurdu.
"Jİ WOOO ÇEKİL SURDAN ÇABUK GEL YANIMIZA SAPIK OĞLUM BUNLAR YAKLAŞMA BUNLARA ISIRIR MISIRIR UĞRAŞAMAYIZ SONRA" Gözümü devirip bir tane yapıştırmıştım jungkook'a.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐞 𝐉𝐮𝐬𝐭 𝐇𝐨𝐦𝐨𝐩𝐡𝐨𝐛𝐢𝐜//𝐘𝐨𝐨𝐧𝐦𝐢𝐧
Teen FictionOkulun homofobik çocuğu olan Min Yoongi ve ona deliler gibi aşık olan Park Jimin Yan çift: Taekook {texting & düz yazı}