𝐇𝐞 𝐉𝐮𝐬𝐭 𝐇𝐨𝐦𝐨𝐩𝐡𝐨𝐛𝐢𝐜//𝐘𝐨𝐨𝐧𝐦𝐢𝐧

~ FİNAL PART-1~

EVET final bölümü ile karşınızdayım. Öncelikle sizden Final bölümü için bolca yorum istiyorum!!! Benim gibi mutsuz bir yazarı mutlu edin beya neyse şaka maka bir yana şunu söylemek istiyorum. Bu bölüm pek istediğim gibi olmadı, farklı bir şey yazacaktım ama bir anda böyle bir şey yazmaya başladım. silmekte istemedim emeğimin boşa gitmemesi için, benim tek temellim bu kitabı ve yazdığım son bölümü beğenmiş olmanız...

~iyi okumalar pamuk şekerlerim ~

******"

"hazır mısınız gençler, bavullarınızı ayarladıysanız gidelim artık, geç kalacağız yoksa" yoongi'nin ufak uyarısı ile herkes hazırlıklarını yapıp, onlar için ayarlanmış olan yolcu uçağına binmişlerdi. Şuan herkes o kadar mutlu o kadar heyecanlılardı ki, bu mutlulukların kısa sürmesini hiç istemiyorlardı.

' Yeni bir başlangıç onları bekliyordu nede olsa.'

Herkes yerlerine yerleştikten sonra yoongi jimin'e ithafen soru sormuştu.

"Jimin bebeğim bu durumdan mutlu musun ? " Jimin ise yoongin'nin sorusuyla, kaşlarını havaya kaldırıp ellerini de sevinçle çırpmıştı bir bebek misali.

"Yaaa yoongimm benden mutlusu yok ki, sen varsın canımdan çok sevdiğim arkadaşlarım var ve ben sevdiğim bir ülkeye gidiyorum çok mutluyum çooook"

Yoongi jimin'in konuşmasından sonra gözleri mutluluktan dolmuştu, jimin ise bunu fark ettiğinde yoongiye sarılıp o güzel kokusunu içine çekmişti.

"Ayrıl ayrıl ALOOO KİME DİYORUM BEN" Arka koltuktan gelen bağırma sesiyle ikili bir birinden ayrılıp arkaya dönmüşlerdi, jungkook sinirli bir şekilde yoongiye bakıp ters ters hareket yapmaması için ince uyarılarda bulunuyordu, yoongi ise gözlerini devirip önüne dönmüştü.

"Taehyung eğer jungkook'u öpmeye devam edersen, bir daha benim gibi arkadaşın olmayacak söyleyeyim" bu sefer yoongi sinirle bağırdığında Taehyung adını duymasıyla öpecegi çocuktan uzaklaşıp tuvalete gitmişti. olayın neden ona patladığını anlamış değildi.

"Ya amınıza koyacağım ha, bir rahat durun abi yeni hayatımızı da zehir etmeyin, eğer kavgaya devam ederseniz ikinizide aha şu uçaktan tekme atıp aşağıya yollarım, artık birbirinize yapışıp son duanızı edersiniz" bu sefer seokjin konuştuğun da kavga eden ikili korku içinde oldukları yere sinmişlerdi, bu korkuyla bir daha kavga edeceklerini düşünüyordum.

"Ahhhh yükseliyorum sana bebeğim🥵🥵 Acil tuvette gitmem lazım benim"

"Birilerinin uçağı mı kalkmış ? " Hosoek gülerek dalga geçerken namjoon ona terliğini firlatmıştı.

" Sen siktir git acun oppanla seviş beni ve junior nemcunu rahat bırak"

Namjoon'un son dediğiyle uçaktaki herkes yüksek sesle kahkaha atmışlardı namjoon ise küçük junior sayesinde arkadaşlarını güldürebilmişti.

*****

~ 1 hafta sonra~

"Seokjin aşkım çorabımın tekini gördün mü" namjoon iki saattir siyah ördekli çoraplarını arıyordu, bulsa bulsa seokjin bulur diye düşünüp seokjine sormuştu.

"Dur bakayım hımmm ördekli sarı renk üstü siyah ha buldum, buzdolabının alt çekmcesinde olması lazımdı en son orda gördüm" deyip terk etmişti odayı namjoon ise şaşkınlık içinde buz dolabına ilerleyip dikkatli bir şekilde dolabı açmıştı, alt çekmecede gördüğü ördekli çorabı ile şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı neredeyse

"Şaka mı yapıyorsun amk" namjoon jine itafen bağırdığında jinde meslek sırrı diyip işine geri dönmüştü.

Salonda oturan yoonmin çifti ise mutlu şekilde filmlerini izlerken duydukları inleme sesiyle kafalarını televizyondan ayırıp birbirlerine bakmışlardı.