-9-

631 23 0
                                    

Uzun yazmamı isteyenler oldu. Vaktim olsa daha da uzatacağım iyi okumalar ^^ -Seda Bİ DE YORUM VE VOTE FHLKJH BİR DE ŞEY DİCEM İSİM BULALIM :3

Aptal aptal bakıp sırıtıyordu. Anlaşılan Evet Çınar'ı ayarlarım dememi falan bekledi. "Kusura bakma küçük hanım ancak ben sizin aşk meşk işlerinize karışamam." dedim sert bir ifadeyle. O sevinci, mutluluğu, ümidi yerlebir etmiştim. Gözleri düştü, yere bakmaya başladı. "Yere bakacağına bana bak bari." diye çıkıştım. Tepki vermeden kabine geri girdi.  Üstünü başını tekrar giyinip kabinden çıktı. "Gidiyorum." deyip kıyafetleri üzeri fırlattı. Nereye diye bile soramadım. Arkasından "Alıyım mı?" diye bağırdığımda "Senin parana mı kaldık gerizekalı!" dedi ve koşarak uzaklaştı. Şaşkın şaşkın bakarken geri döndü. Kıyafetleri aldı ve "Kardeşini de seni de görmek istemiyorum!" diye bağırdı. 

Ne zor bir kız bu ya? Şimdi üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. Onu kendimden uzak tutuyorum diye sevinmeliyim. Ama gidişi böyle olmamalı. Aradım ancak telefonu kapalı. Hattı değiştirip Çınar olarak aradım ancak yine kapalı. Salak mıyım? Sadece bana kapatmadı ya telefonu. Çınar olan hattımı takınca babamdan gelen mesajı gördüm. "İşyerine gel hemen."  2 saat önce atmıştı. Aha şimdi sıçtık galiba.

Arabaya atlayıp son hız işyerine gittim. Bahanem hazırdı, trafik var. Asansörden çıktığım gibi Esra'yı gördüm. "Babanız sizi bekliyor Çınar Bey." "Peki geliyorum." "Temkinli olun çok kızgın gözüküyor.""Tamam dedim Esra sen bana akıl verme." Aslında Esra bana hep yakın davranırdı. Agresif bir insan olduğum için hep terslerim. Babamla ilgili anlattığım şey yalandı. Belki kötü işlere bulaşmış olabilir ama kimse onun bu özelliğini bilmezdi. Ben öğrendiğim günden beri kimseyle görüştürmüyordu. Saçma işler değildi. Seda'ya böyle bir şey anlatmamsa imkansızdı. Ben de ölmek istemiyordum.  Babamın yanına gittiğimde "Trafik vardı." dedim. "Yalan söyleme. Trafiğe baktım. Yok hiç bir yerde trafik falan." Oha psikopat bu adam. "Her şeyi boşver Çınar çok gizli bir olay var ve sen de işin içindesin. Kendine dikkat et."

-Seda'dan-

Çok kızgınım ona neymiş beyefendi alacakmış. Yok canım ya gel istersen eve de sen bırak. Telefonum şarjı bitti zaten sinirliyim. Ne Hilal'e ne de Burçak'a haber verebiliyorum. En iyi eve gitmek. Taksiye atladığım gibi cüzdanı çıkardım. 'Hassiktir 12 lira var. Benim eve 26 tutuyor. Boku yedin al işte bu sefer sıçtın.' Taksiden inmek ayıp olurdu da şimdi. Taksimetre 11.85 'i gösterince müsait bir yerde indi. Şimdi yürü yürü bitmez o yol. Boş cüzdanı çantama attım ve anahtarlarımı aramaya koyuldum. Biri koşarak geliyordu. Önüne de bakmıyordu galiba beni sollar diye düşündüm yanılmışım. Omzuma sert bir şekilde vurarak yoluna devam etti. Saçlarımı savurup arkama doğru "Dikkat etsene kodumun salağı." diye bağırdım. Tüm sokakta sesim yankılandı biraz da utandım. Çocuk dönüp baktı ve koşusuna devam etti. Terbiyesiz diye geçirdim içimden. Bir an önce eve gitmek istiyordum. Kapıyı açınca karşımda birilerini görmek istedim. Ama yüzüme vuran sadece evin sıcaklığıydı...

Yalnızdım, küçüklükten beri. Kimsem yoktu benim.Ego ego deyip sevmediler. Hiçbir şekilde egom olduğunu düşünmüyordum ancak herkesten aynı tepkiyi alınca kendimi yargılamaya başladım. Aslında içine kapanık bir insanımdır. Fakat şu Çınar'la tanıştığımdan beri herkes beni tanır oldu. Facebook'tan arkadaşlık istekleri mesajlar, Twitterdan, Foursquare ve Instagram'dan takipçiler artar oldu. Üstelik ne fotoğrafımız vardı ne de bizi gören herhangi bir magazinci. Üstelik ne işi olabilirdi ki magazinle?! O da benim gibi sıradan bir insandı. Ama farkımız o HIRSIZDI. Ben ise masum şımarık bir kız.

Cem ile de Çınarla da bağları koparmıştım. Telefonumu şarja takıp ikisine de mesaj attım. "Sizinle tanışmak güzeldi." Saatler boyunca tabiki başında oturup mesaj beklemedim. Belki yarım saat. Tamam belki bir saat olabilir. Hadi iki olsun. Of tüm gece başında bekledim bir umut. Ama cevap yoktu. İkisinden de. Sonra Çınar'ın profiline girip baktım. Araştırdım birazcık. Allah özene bezene yaratmış bu çocuğu. Bir de kardeşine baktım. Ama bakamadım. Yoktu profili. Adını yazdığımda salak salak abaza adamlar çıkıyordu. Yok canım olması lazım. Yani ikizinin var. Onun olmaması garip sonuçta. Bunları düşünürken kapı çaldı. Yeni taşınan komşu teyze kek yapmış. "Güzel kızım yersin diye getirdim ben yeni geldim de." "Ay teşekkürler teyzecim. Ellerine sağlık. Şöyle geçsene oturalım hem birbirimizi tanımış oluruz." dedim sırıttım. Kadın "Kızım oğlum gelir şimdi sen gel bize?" diye teklif etti. Kabul etmedim sonuçta oğlu varmış bana ters o işler. "İstediğin zaman gel yavrum e mi?" "Gelirim teyzecim gelirim teşekkürler tekrardan kek için."  Kadın gülümsedi önemli değil diyip gitti.

 Aa! mesaj gelmişti. Açmasam mı? Heyecan mı yaratsam kendime? Of aç gitsin. 

Cem:"BİR DAHAYAZMA BANA. KONUŞMAK İSTEMİYORUZ. BEN DE ÇINAR DA."

NE?! NASIL?! BU NE DİYOR?! "Senin amınakoyım bana bişey olmasın." dedim gönderdim ve engelledim. Aptala bak. Konoşmok ostomoyorom. Zaten ben götümü yırtıyorum. Moralim bozuldu. Keklere gömüldüm, bayağı da lezzetli olmuş he. Ben en iyisi teyzeye gidiyim. Anne şefkati görürüm biraz.

Kapıyı çaldım açan olmadı. Bir daha çaldım teyze içerden "Geldim!" diye bağırındı. Kapıyı açınca "Teyzecim  merhaba istediğinde gel demiştin de evde sıkıldım geleyim dedim." "Oy iyi yapmışsın kızım. Bu arada ben Ayşe. Senin adın ne kızım?" "Bende Seda teyzecim. Memnun oldum. " "Ben de yavrum gelsene içeri." Ayakkabı çıkarmak adettendir. Pembe pembe çoraplarım komik duruyordu terlik verdi ancak istemedim terliği sevmem. Oturduk ve benden kendimi anlatmamı istedi. "Ben çok küçükken annemle babam beni bir bakıcıya bırakıp gittiler. Bakıcı 16 yaşımdayken süresinin dolduğunu söyledi ve beni bu evde bıraktı. Kendi başıma yaşıyorum. Bankay her ay yüklü bir miktar para geliyor." dedim. Teyze hayretler içindeydi. "Ay yavrum işin zormuş ya. Öyle aile olur mu ya? Ay canım üzüldüm kızım sana." Kadın bana acıdıkça aileme olan sinirim gittikçe artıyordu. O da kendi oğlundan bahsetmeye başladı. "Oğuzum da iyi çocuktur. 22 yaşında. Kendi işiyle gücüyle uğraşıyor işte. Koşuya çıkacaktı gelir birazdan." Koşu mu? Ne koşusu? O çocuk bu çocuk mu? İyi miyim neyim ya sadece Oğuz mu çıkıyor koşuya? Derken kapı zili çaldı. Kadın yerinden kalkamayınca ben kalkıp "Açsam problem olur mu?" diye sordum "Zahmet olmasın kızım." dedi. Gidip kapıyı açtım. İçeri daldığı gibi bana çarptı. "Evladım sakin olsana bak arkadaşına zarar verceksin." Çocuk havalı bir şekilde kulaklığını çıkardı. " O benim arkadaşım değil." dedi. "Tanışın yavrum o zaman. Bak bu Seda çok zarif akıllı hanımefendi bir kız." "Eee napalım yani?" "Oğlum düzgün konuş. Karşında annen var." Bana döndü "Ben Seda." dedim ve yalancıktan gülümsedim. "Ben.. Oğuz.. Memnun oldum tanıştığıma. Buyrun hep beraber oturalım. Annecim duş alıp geliyorum ben." Bu koşudaki çocuktu. Salak megolaman egoist çocuk. Ama yakışıklıydı. Allah'ı var yani. Duştan çıkıp yanımıza geldi. Annesi "Yavrum Oğuz'a biraz tanıtır mısın buraları?" deyince hayır demek ayıp olurdu. Dışarı çıktık ve kapıyı kapattım. Beraber yürüyorduk. Aramızdaki 5 cm farkla...

-Cem'den , Çınar'dan-


Onu tersleyip bu işlere bulaştırmamak istiyordum. Yazdığı mesaja olabildiğince geç ve agresif cevap verdim. Ama dayanamıyordum ki. Onu gidip görmeliydim. İşyerinden çıkar çıkmaz yanına gidecektim. Her şeyi anlatacaktım. Ondan hoşlandığımı ve gelecek bile planladığımı eğer o da hazırsa bir ilişki başlatmayı teklif edecektim. 

İşyerinden çıktığım gibi evinin oraya gittim. Ve arabadan indim. Kapıyı çalacakken yan evden bir çocukla dışarı çıktığını gördüm. Yanına gitmedim, gidemedim. Bu kadar mı çabuk unuttu beni? Ama sana da o çocuğa da yapacaklarımı bilirim ben.

KUCUK HIRSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin