KUCUK HIRSIZ

-2-

  ( Rixton - Me and My Broken Heart )

Sabahın erken saatlerinde kalkıp (erken dediği 11 oluyor) Burçak ' ı aradım.  Her şeyi anlattıktan sonra kanıtı göstermem için bir kafede buluşmayı teklif etti. Reddedemeyecektim. Evet diyip işin içinden sıyrıldım. Kafeye gittiğimde Burçak beni bekliyordu. Hemen oturup günlüğümü çıkardım. Yavaş yavaş sayfaları karıştırdı. O sayfaya gelince durdu. Güldü. Ve hadi yapalım bakışı fırlattı.

"Aklından ne geçiyor bilmiyorum Burçak ama olmayacak!" "Aaa Seda... Hadi eğleniriz hem eski sevgilini aileni ve kedini de biraz biraz unutursun." Ailemi unutmak aklıma gelince sinirleniyordum. Beni 12 yaşındayken bir başıma bırakıp Italya'ya gitmişlerdi. Burçak'ın teklifine olur dedikten sonra numarayi girdim. Ve mesaj attım. 'Selam küçük hırsız...' Burçak elimden telefonu alıp kendi konuşuyordu.  Ben de bu arada kahvemden yudumlar alıyordum.

Burçak en sonunda "Akşam saat 9 gibi hazır ol. Almaya geliyor." dediğinde aldığım yudumlar geri çıktı. Yarısı ağzımdan yarısı burnumdan. Hem gülerken hem şaşırmak böyle bir şeydi. Burçak devam etti:"Ben sana gelirim. 1 2 saat otururum sonra gelirsin zaten. Sooonnnraaa her şeyi anlatırsın. Kabul?" "Oldu bil! Ahahahah çok şeytanız resmen çocukla oynuyoruz." " E kızım sadece erkekler mi oynayacak kızlarla biraz biz de oynayalım!!" Bu kızı seviyordum.

Burçak ile oturuyorken kapı çaldı. Hâlbuki saat 7ydi. Çınar gelmişti.  Burçak Çınar ın geldiğini bağırırken ben üstüme giyinecek kıyafet arıyordum. Bunun hesabını sonra soracaktim Burçak a. Üstüme hemen kısa dar deri ve siyah bir etek giydim.  Üstüne siyah atlet ve siyah ceket. Altina da siyah Converselerimi. Hem spor hem şık gözükmeyi seviyordum. Kahverengiden sarıya doğru geçiş olan saçlarımı bir tarafıma atıp dalgalandırdım. Kirpiklerim oldukça uzunlardı. Rimele gerek duymuyordum, yine siyah kalem sürüp kapıya yürüdüm. Alaycı bir tavirla "Evi kolay bulmuşsundur. Nasıl olsa geceleri burdasın." diyerek üstüne gittim. Kapıdan çıkarken Burçak a dönüp göz kırptım. Bu gece eğlenceli olacağa benziyordu.

Restoran tarzı bir yere geldiğimizde, üstümün buraya göre olmadığını farkettim. Çınar a"Daha rahat olabileceğimiz yere gitsek? " diye bir öneride bulundum. Mutlu olmuş olacak ki, ben de öyle düşünüyordum.  Sen sonuçta 18 yaşını geçtin. Barlarda takılman sakıncalı olmaz?" "Ahaha kesinlikle olmaz. Hadi gidelim."

Mekana girdiğimizde herkes bize bakıyordu. Çınar a dönüp garip bir şey mi var diye kaş göz işaretleri yaptım. Yok bir şey der gibi kafasını salladı. Buradan da memnun kalmamıştım. Ama bunu yüzüne söylersem yüzsüzlük edebileceğim aklıma geldi ve sustum. Bir kaç çocuk 'Ouu, Auuuu, oaaa' gibi garip sesler çıkarken Çınar bir anda yanımdan kayboldu. Garson yanıma gelip "Buraya oturun." deyince "Bunlar kim ve ne yapiyolar? Çınar nerede?" sorularını yağdırmıştım. Çocuk sakin bir şekilde "Çınar hemen gelecek. Imm çocukların garip sesler çıkarması hoşunuza gitmediyse susturabiliriz efendim" diyerek tüm sorularımı yanıtladı. Ancak Çınar ın nerede olduğunu sormuştum.  Cevap alamadım.  Garsonu tekrar çağırıp "Çınar nerede?" dedim.  "Bir işi çıktı. Kusura bakmayın. " deyince kalbimin kırılma sesini duydum. A-a niye bu kadar üzüldüm ki ben. Sadece eğlenecektim. Garsona dönüp çocukların neden garip sesler çıkardığını sordum. Çınar ın ilk defa 4 yıldan sonra buraya gelmesi yüzündenmiş. Ee ne var bunda? " Yani?" "Bakın hanımefendi ilk defa birine karşı bu kadar kibarım. O da Çınar la berabersin diye." Garson adeta tıslıyordu. "Son bir soru? " "Tamam sor" diye sinirle çıkıştı garson çocuk.  "Çınar kim ki bu kadar tepki verdiler?" "Çınar bu semtteki en tanınmış kişi.  En güçlü, en şımarık, kızlarla beraber olmayı seven... Ama daha önce buraya geldiği kızlar ve sen... Çok farklı. Üstelik 4 yıldır buraya gelmiyor. Bir sürü iş açıldı başına eğer seni sevdiyse getirir." " Niye ne farkı var?" aklıma takılan sadece bu kısımdı"Onlar para için! Ama seni sevmiş.  Bak buraya 4 yıl sonra geldi. Senin için. Her neyse işime dönmem lazım. Iyi akşamlar. " Çınar da yoktu. Burçak da beni evde bekliyordu. 1 saattir bu siyah kapali nargile ve sigara kokularinin birbirine karismis olduğu yerde oturuyordum.

Siyahı seviyordum. Sigarayla aram yoktu. Belki nargile o da ayda yılda bir. Kötü alışkanlıklarım yoktur. Kötü çocuk işlerini sevmem. Umarım böyle bir işe bulamamışımdır...

"Eğlendin mi bari?" "Hee çok eğlenceli geçti Burçak!  Şu an seni çekemem. Bizde kal yarın kahvaltıda anlatırım. Ben yatıyorum iyi geceler." " Tamam şampiyon kızma hemen iyi geceler. Misafir odasına geçtim o zaman. " " Tamam geç. " Günlüğümü alıp bugüne dair her şeyi kaydettim.  Günlük tutmayı seviyordum. Tam yatacakken gelen mesajla irkildim. "Aşağıdayım seni bekliyorum.  Çabuk gel." Mesaj Çınar dandı. Oysa saat 03.28 di. Üstüme hirka alip aşağı indim...