Kantinde oturuyorduk. "Sence görünmez olma gibi bir yeteneğimiz olabilir mi Buğlem?"
Selin'e bakıp kafamı iki yana salladım. "Mal mal konuşma Selin."
"Yahu bu Berkcan niye bize bakmıyor. Hayır anlamıyorum çok mu çirkini- Hey sensin mal!"
Derin bir nefes aldım. Zaten sınavda kopya çektiğimiz için Selman hocadan büyük bir azar işitmiştik. Babama söylemese bari.
Murat saçımı örmekle meşguldü. Benden iyi örüyor yemin ediyorum. Saçımı birden çekince çığlık attım. "Ah acıdı be!"
"Pardon." Diyerek saçımı bir lastik tokayla topladı.
Birden önümüzdeki sandalye çekildi. "Bu sandalye boş mu gençler?"
Görmüyon mu mal?
"Evet boş." Diyerek kafamı kaldırdım. Berkcan var ya hani? Yagışıglı olan. Karşımda oturuyor... Bendeki de ne şans.
"Oo Berkcan! Hoşgeldin." Diyerek Berkcan'ın omzuna vurdu Murat. Napıyon sen Murat? Sanki askerlik arkadaşın Murat. Sus Murat. Konuşma Murat.
"Bizde tam senden bahsediyorduk." Selin bu sözü söylerken Berkcan'a bakıyordu ama beyefendi umursamadı.
"Biri arabamı çizmiş." Dedi oturduğu sandalyeye yayılarak.
HADİ CANIM! KAPININ ÖNÜNDEKİ ARABA DEĞİLDİR İNŞALLAH!
BEN Mİ ÇİZDİM LAN?
Muratla birbirimize baktık. Selin gergince dudağını ısırdı. "Yaa öyle mi?"
"Evet. Haylaz bir öğrenci olmalı." Derken bana bakıyordu. Yok canım anlamamıştır.
"Tüh! Yazık olmuş."diyerek yavaşça masadan kalktım.
"Ona da yazık olacak." Dediğinde olduğum yerde durdum. Ne yaptım lan ben?
Omzumun üstünden bakıp Murat ve Selin'e yavru köpek bakışı attım. Kurtarın beni gerizekalılar.
Berkcan'ın ürkütücü bakışları... İnsanı kalpten götürür vallahi.
****
Son dersin tenefüs zili çalınca eşyalarımı hızlıca toparlamaya başladım. Furkan hocanın arabası yerine Berkcan'ın arabasını çizen bir gerizekalının dramı... Yakında sinemalarda.
"Buğlem sen bittin bence kanka." Diyerek omzuma vurdu Murat.
Selin Murat'a hafif bir tokat attı. "Ne biçim teselli ediyon mal."
"Ben yanındayım sarışın! Berkcan hiç bir şey yapamaz." Diye bağırdı Selin.
"Aynen bende. Hiç bir şey yapama- OHA BERKCAN GELİYOR KOŞ SELİN KOŞ!"
Ben daha ne olduğunu anlamadan Murat ve Selin çoktan sınıftan ayrılmışlardı. Beni yalnız bıraktı vicdansızlar.
"Söyle bakalım küçük haylaz. Sen mi çizdin arabamı?" Berkcan yanında iki kişiyle karşımda duruyordu.
Ensemi kaşıyarak "Yoo." Dedim.
Yanındaki iki tane izbandut gibi çocuklar beni kolumdan tutup sıraya oturttular. Hadi ama. Film çekiyoruz sanki.
Şu an altıma... Neyse ayıplı konuşmayalım.
Berkcan bana doğru bir kaç adım atarak tam dibimde durdu. "Hem haylaz. Hem de yalancı..."
Başımı öne eğdim. Çocuk bakışlarıyla adam öldürme gibi bir yeteneğe sahip. Allah korusun.
"Hem de utangaç." Dedikten sonra önüme eğilip yüzüme baktı.
"Senin araban olduğunu bilmiyordum." Dedim masum görünmeye çalışarak.
"Öğrenmiş oldun." Diyerek yanımdaki izbandutlara döndü. "Götürün."
"Hey bir dakika! Bırakın beni!" Diye bağırdım ama söylediğim gibi. Çocuklar tam bir izbandut olduğu için benim çırpınmalarım hiç bir işe yaramadı.
"Berkcan özür dilerim ya! Bir daha yapma-"
"Kes sesini."
Sustum. Ürkütücü bir çocuk. Korkmamak elde değil.
Okulun en alt katında spor salonu var. Ve okul çıkışları ışıklar kapatıldığı için karanlık oluyor. İşte oraya getirdiler beni.
Kapıyı kilitlerken Berkcan'a baktım. "Özür dilerim. Gerçekten senin olduğunu bilmiyordum. Yemin ederim."
Bir şey demeden kapıyı kilitledi. Kapıyı yumrukladım. "Çıkar beni burdan! Ben karanlıktan korkarım!"
Kapıyı tekmelemeye başladım. "Sana diyorum! Korkuyorum anlasana!"
Odanın içinde sadece siyah vardı. Karanlığın rengi...
Yere oturdum. Karanlık beni korkutuyordu. Çünkü annemin mezarının yanında kaldığım zamanlar her taraf karanlığa bürünürdü. Ve ben korkardım...
Kendimi bildim bileli haylaz bir çocuktum. Büyüdüm. Ama değişmedim.
Babam her hafta, belkide her gün okula gelirdi benim yaramazlıklarım yüzünden. Alışmıştı artık.
Beni anlatırken her zaman aynı cümleleri kullanırdı insanlar; O yaramaz bir çocuk. Çok haylaz bir öğrenci. İşe yaramazın teki...
Seni küçük haylaz...
Birden kapının kilidi açılınca ayağa kalktım. Kapı açılınca karşımda Berkcan'ı gördüm.
"Ne oldu? Başka bir ceza mı vereceksin bana?" Diyerek bir kaç adım geriledim.
"Hayır." Dedi. "Ben de karanlıktan korkarım."
Yanıma yaklaştı. "Gel seni evine bırakayım. Etraf çok karanlık."
Oha be.
****
Bu bölüm @mt2002 ve @malanor adlı kisilere gelsin!
Bu aralar çok moralim bozuk. Bölümleri kısa yazıyorum. Kusura bakmayın.