1

1.8K 90 39
                                    

Sabahın 7ʼsinde -her zaman olduğu gibi- eşimin kahvaltısı için kalkmıştım. Sanki zorundaymışım gibi her gün onun işlerini yapıyordum. Neyseki hayatımı konforlu hale getiriyordu ve benden para saklamıyordu. Bilirsiniz olduğumuz dönemde etrafımdaki kadınların üç kuruş için çalıştıkları şartlar hayli kötü. Neyse ki benim böyle bir sorunum yok.

Onu işe gönderdikten sonra dikiş makinelerimi toparlayıp elime bir kaç kumaş parçası aldım ve terziye gittim. Genelde orda oturur ve dikiş öğrenmeye çalışırım. İçeri girdiğim gibi bir makine başı aradım. O sırada gözüme kurs başkanı jisoo namı değer jichu hanımı gördüm. Yakındık ve bu yüzden yanına gittim.

—merhabalar bugün kursiyer çok sanırım dedim.

—evet kesinlikle öyle fakat bir çoğu beceriksiz fazla burda kalacakları sanmıyorum.

jisoo bana fikirlerini söylerken gözüme bir kız çarptı ince çelimsiz biriydi ama eli becerikli gibiydi. Makineyi tutuşu, kumaşları yerleştirilşi ve dikişi profesyonel gözüküyordu.

—jisoo bir şey sormak istiyorum. Şurda ki kız da yeni kursiyerlerden biri mi? Elimle o tarafı göstererek sordum.

—hayır bayadır burda sadece işini halledip gidiyor biraz da çulsuz biri tanınmaz buralarda pek.

—adını öğrenebilir miyim?

—dur bir saniye kursiyer defterimi alıp geliyorum.

Neden böyle biri dikkatimi çekti bilmiyorum fakat ellerinin zarifliğinden gözlerimi alamıyordum. Kusursuz ve yumuşak bir şekilde yapıyordu işini ve ben hayranlıkla izliyordum.

Ben bunları düşünürken jisoo geldi ve bana kızın isminin Park Chaeyoung olduğunu söyledi.

—neden merak ediyorsun? diye sordu.

—sadece işini çok iyi yapıyor ve belki bir şeyler öğrenebilirim.

Jisooʼnun yanından Chaeyoungʼun yanına yürümeye başladım. Her adımımda biraz daha heyecanlanıyordum ama çok istekli gözükmekte istemedim.

—merhaba Chaeyoung dimi?

—evet?

—şey dikiş işini çok iyi yaptığını gördüm ve belki senden bir şeyler öğrenebilirim diye düşündüm.

—üzgünüm ama ben öğretmen değilim.

Bu cevabı karşısında çok şaşırdım. Bir müddet sessiz kaldım ve onun işini izledim. Daha sonra aklıma bir fikir geldi, maddi durumunun iyi olmadığını biliyordum.

—eğer bana yardımcı olursan sana karşılığında iyi bir ödeme yapabilirim.

yüzünü bana döndü, yüzünde değişik bir ifade vardı tam anlayamıyordum.

—ne kadar verebilirsin?

—50 sterlin senin için uygun mu?

—sadece bir derslik verebilirim uygunsan buraya adresini yaz. diyip bir kağıt uzattı.

—tamamdır bekliyor olacağım. dedim ve adresimi yazdım.

—başka bir şey yoksa şimdi işime dönebilir miyim? dedi tatlı bir ses tonuyla.

kafamı sallayıp yanından kalktım eşyalarımı alıp geri dönecekken jichuʼnun bizi izlediğini farketmemiştim. Yanına gidip iyi günler diledim ve kurstan ayrıldım.

Eve dönerken düşündüğüm tek şey o kızın benim evimde benim yanımda zarif elleri üzerimde ders vermesiydi.




secret guest :chaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin